|
|
Genel Kurul’da belirlenen yeni yönetimde Erkan Birer Genel Sekreter olurken, mali sekreter Zübeyir Boransel, eğitim ve dış ilişkiler sekreteri Saffet Aşıksoy, teşkilatlandırma sekreteri Hasan Güneşlier olarak belirlendi. Tuluy Kalyoncu, Hüseyin Sönmezoğlu, Tamay Soysan, Zafer Can, Aydın Bakkaloğlu, Adnan Tancer, Metin Akoğlu, Altan Şener, Serhan Tekkan, Koray Davulcuoğlu, Bayram Karaman, Asiye Şahin, Kemal Oktar, Salih Çavuş ve Mustafa Akarsulu da Yönetim Kurulu’nda üye olarak görev yapacak.
Anamuhalefet CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu, TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, DP Lefkoşa İlçe Başkanı Kemal Öztürk, Türkiye Yol İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar ile merkez yönetim kurulu üyeleri, Türkiye Petrol İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Öztaşkın ve Sendikal Platform üyesi sendikaların başkan ve temsilcileri de Genel Kurul’a konuk olarak katıldı.
YORGANCIOĞLU: “HÜKÜMET KIBRIS TÜRK HALKININ DOKUSUNA UYMAYAN UYGULAMALAR YAPIYOR”
CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu genel kuruldaki konuşmasında, hükümetin Kıbrıs Türk halkının dokusuna uymayan uygulamaları nedeniyle ülkenin kötü günlerden geçtiğini söyledi.
Söz konusu uygulamaların hükümetin geçirmek istediği sosyal sigortalar yasasında, DAÜ, KIB-TEK ve bunun gibi benzer birçok uygulamalarda görülebileceğini belirten Yorgancıoğlu, çalışanların karşı duruşuna rağmen gizli şekilde yapılmaya çalışılan bu uygulamalara karşı siyasi parti ve sendikaların verdiği mücadelenin yeterince etkin olmadığını söyledi.
Siyaset üreten partilerin mücadeleyi daha etkin ortak bir paydada yürütmesi gereğine de işaret eden Özkan Yorgancıoğlu, mücadele verilirken karşı duruş yanında alternatif projeler de üretmek gerektiğini kaydetti.
Kıbrıs sorununun çözümü yönünde şu an Cenevre’de devam eden müzakereler konusunda da liderleri yönlendirmek, adım atmalarını sağlamak gerektiğini ifade eden Yorgancıoğlu, CTP-BG’nin bu görevi geçmişte ve bugün yaptığını, gelecekte de yapmaya devam edeceğini vurguladı.
ÇAKICI: “SİYAH BAYRAK HAREKETİ BAŞLATTIK”
TDP Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, Kıbrıs Türk toplumunun bugün toplumsal var oluş için bir tür kurtuluş mücadelesi verdiğini belirterek, ülkede emekçi, işveren, toplumun her kesiminin; “yok olmak üzereyiz, bizi kurtarın” yakarışı içinde olduğunu belirtti.
Kıbrıs Türk halkının, çok büyük dini, sosyal, kültürel baskı altında olduğunu, çalışanların sosyal haklarının budandığını, ülkenin sermaye işgali altına girdiğini, kurumların özelleşme idaresi, yasası olmadan Anayasaya aykırı şekilde ‘peşkeş’ çekildiğini ileri süren Çakıcı, Kıbrıslı Türklerin yaşadığı ‘kara günlere’ dur demek için aralarında DP’nin de bulunduğu 5 örgütle, ‘siyah bayrak’ hareketi başlattıklarını anlattı.
Bu kapsamda, 13 Temmuz Çarşamba günü Lefkoşa’da bir eylem gerçekleştireceklerini belirten Çakıcı, tüm sendika ve siyasi partileri, renk, görüş farkı gözetmeyen ve tek amacı Kıbrıslı Türklerin geleceği için mücadele etmek olan bu harekete katılmaya, ‘ihanet’ içinde olan hükümetin icraatlarına karşı, 30 Eylül tarihinden sonra meydanlarda mücadele etmeye çağırdı.
ÖZTÜRK: “OLASI ANLAŞMADA KURUCU TÜRK DEVLETİNİ İDAME ETTİRECEK ORGAN KALMAYACAK “
DP Lefkoşa İlçe Başkanı Kemal Öztürk, Kıbrıs sorununda önemli gelişmeler yaşandığı bir dönemde, Hükümetin, AKP Hükümeti’nin ‘dayatmalarıyla’, ülkedeki kurumları teker teker elden çıkarmaya başladığını belirterek, bu gidişatla bir anlaşma olması durumunda, Kıbrıs Türk kurucu devletini idame ettirecek hiçbir organının kalmayacağı uyarısında bulundu.
Öztürk, “Bugün mücadele günüdür, şimdi isyan bayraklarını açarak sokaklarda olmalı, kendi ülkemizin efendisi olmak için mücadele vermeliyiz” dedi.
BIÇAKLI: “UBP İKTİDARA GELİNCE VAATLERİNİN TERSİNİ YAPTI”
TÜRK-Sen Genel Başkanı Arslan Bıçaklı, olağan genel kurula hiçbir hükümet yetkilisinin katılmamasını eleştirerek, bunun sendika ve çalışanlara gösterileni saygının göstergesi olduğunu söyledi.
Sendikalar ile hükümet arasında son yıllarda yaşananlara değinerek seçim öncesinde birçok vaatler veren UBP’nin gelince vaatlerinin tersi icraatlar yaptığını ifade eden Bıçaklı, KIB-TEK ile Telekomünikasyon Dairesi’nin özelleştirilmesine yönelik girişimleri eleştirdi.
Hükümetin KIB-TEK’e olan 600 milyon TL borcunu ödemediğini, diğer yandan da gelir gider dengesi bozuldu iddiasıyla, KIB-TEK’i özelleştirmeye çalıştığını ileri süren Bıçaklı, “KIB-TEK ile Telekomünikasyon Dairesi’ne uzattıkları elleri anında yanacak” dedi.
Konuşmasında Sosyal Sigortaların durumuna da değinen Bıçaklı, Sosyal Sigortalar fonunun ekside olmadığını, yaşanan sorunun; hükümetin sigortalara olan 410 milyon TL’lik borcu ödememesinden kaynaklandığını savundu.
Arslan Bıçaklı Kıbrıs konusunda ise, Türk-Sen’in her iki toplumun kabul edebileceği kalıcı yaşayabilir bir barıştan yana olduğunu ve buna ulaşmak için ellerinden gelen katkıyı koymaya devam edeceklerini söyledi.
SEYİS: “KIBRIS TÜRK TOPLUMUNUN VARLIĞI TEHDİT ALTINDA”
Sendikal Platform Sözcüsü Mehmet Seyis de konuşmasında ülkede ekonomik, yapısal ve sistematik bir dayatma yürütüldüğünü iddia ederek, bu durumun Kıbrıs Türk toplumunun varlığını tehdit ettiğini söyledi.
Sendikal Platform’un söz konusu dayatmalara karşı yürüttüğü mücadelenin emekçilerin birliği açısından önem taşıdığını ifade eden Seyis, bu vizyonlarını genel kurulda da yerine getirmeye devam edeceklerini kaydetti.
Konuşmasında hükümeti de eleştiren Mehmet Seyis, karanlık günlerden geçen ülkede temel hakların hiçe sayılarak çalışanların işten atıldıklarını belirtti.
ÖZTAŞKIN: “MÜCADELENİZİ DESTEKLİYORUZ”
Türkiye Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın da konuşmasında, 28 sendikanın oluşturduğu Sendikal Platformun verdiği mücadeleyi takdirle karşıladıklarını kaydetti.
Kıbrıs’ta iki toplumun eşit ve özgür iradeleriyle oluşturacakları devlet tarafından yönetileceği bir barışı yürekten desteklediklerini ifade eden Öztaşkın, “Son zamanlarda, ülkede haklarınızı elinizden almaya yönelik politikalara karşı yürüttüğünüz mücadeleyi destekliyor, Türkiye’den bu mücadeleye karşı yapılan yorumları da şiddetle kınıyoruz” dedi.
AĞAR: “İŞVERENLER EMEKÇİLERİ SENDİKSIZLAŞTRMAYA ÇALIŞIYOR”
Türkiye Yol-İş Sendikası Başkanı Ramazan Ağar ise konuşmasında, tüm dünyada gücü elinde bulunduran işverenlerin emekçi kesime karşı “sendikasızlaştırma faaliyeti” yürüttüğünü, yasalarla sendikal hareket ve örgütlenmenin önünün kesilmeye çalışıldığını belirterek, tüm sendika ve emekçilerin buna karşı mücadele vermesi gerektiğini kaydetti.