"BEN DEPREMİ GÖRMEYECEĞİM"
Dün akşam Marmara Denizi açıklarında meydana gelen 5,2 şiddetindeki depremin ardından büyük bir depreminin gelme olasılığının bilimsel olarak az olduğunu belirten Ercan, "Bunun vallahisi billahisi yok. Ama bilimsel olasılığı çok az. Neden diyeceksiniz? Bugüne kadar yapmış olduğum araştırmalarda 4 bin yılın depremlerini incelediğimde hiçbir deprem Marmara depreminden daha önce olmamış. Ama daha gecikmeli olmuş. Son yayınladığım araştırmada ben 2040 yılından önce bu depremlerin olmasını beklemiyorum. Bu 2075 yılına kadar uzanabilir. ’Ben Depremi görmem’ diye yeni bir kitabım çıkacak. Ben depremi yaşım itibariyle göremeyeceğim. Şimdi o zaman bu depremi görecek insanlar için İstanbul ve kentleri hazırlamamız gerekiyor" dedi.
BEKLENEN BİR DEPREMDİ
Uzmanı Ercan, dün meydana gelen 5.2 şiddetindeki depremin beklenen bir deprem olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Daha önce açıklama yapmıştım. Kuzey Marmara depreminin iki parçalı kırılacağını. İstanbul önünde Küçükçekmece ile Sivriada yönünde 6,4-6,7’lik bir deprem. Marmara Ereğlisi önünde Tekirdağ depremi olarak adlandırılan 7-7,2 büyüklüğünde bir deprem daha olacağını söylemiştim. Bu iki depremden boşalacak toplam gerginlik yaklaşık 7,3’e denk gelecek. İşte büyük depremler oluncaya kadar 4-4,5-5 hatta 6’ya varan depremleri göreceğimizi söylemiştim. Bunlardan bir tanesi dün oldu. 5,2 büyüklüğünde. Bu beklenmedik bir olay değildi. Beklenen bir olaydı. Jeofizik açıdan bize verdiği bilgi çok güzel bilgiler vermiştir. Nedir o bilgiler? 1-Depremin odak yeri 8,4 km. Bunun anlamı şu ki deprem granit katmanı içinde olacak. Granit katmanı şu anda çok gevrek bir katman ve boşalma olanağı olmuştur. Granit içinde 4 ila 5 km’lik bir kırılma gerçekleşmiştir. İstanbul’a depremin uzaklığı 60 km olmasına rağmen İstanbul bu depremi duymuştur."
TSUNAMİ VE MARMARA DEPREMİ
Ercan, olası bir büyük depremde Marmara’da bir tsunami yaşanmayacağını ve depremin kuzey-güney doğrultusundaki yapıların depremi daha çok hissedeceğini kaydetti. Ercan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Şimdi kırılma doğu-batı doğrultusunda kırılmıştır. Sağa atımlı bir kırık ama bu kırılmanın bir düşey atımı olmuştur. Bu düşey atımı anlamı nedir? Özellikle Büyükçekmece ile Mürefte arasında olan kırılmada düşey atımları bekliyoruz. Düşey atımı varsa süprüntü dalgası üretebilir demektir. Yani Japoncası ile tsunami üretebilir demektir ama bu korkulacak bir düzeyde midir? Hayır olmayacak. Çünkü Marmara çevresinde birçok bilim adamının yaptığı araştırmalarda süprüntü dalgalarının yüksekliği 2-2,5 metreyi geçmeyeceğini göstermiştir. Tabi İstanbul’un önünde bu düşey atım olma olasılığı Tekirdağ yönünde daha azdır. Yani İstanbul’un süprüntü dalgası görmesi daha azdır. Şimdi doğu batı doğrultusunda kırılıyor olması özellikle yapılaşma ile doğrudan doğrula ilişkilidir. Bu demektir ki İstanbul’da Tekirdağ’da Yalova’da Bursa’da Balıkesir’de Kuzey-Güney doğrultusunda uzuv ekseni olan yapılar en büyük ivmeyle en büyük vuruşla karşı karşıya kalacaktır demektir. Depremin 8,4 km olması sığ bir deprem bekliyoruz demektir. Sığ depremin etki alanı çok geniş olur. Yani deprem sadece Tekirdağ’da İstanbul’u etkilemeyecek yani bütün Marmara’nın çevresini etkiler demektir. Bu bir Tekirdağ İstanbul depremi olmayacaktır bu bir Marmara bölgesi depremi olacaktır ve iki tane olacaktır."
TERCİH BİZİM
Bu arada Ahmet Ercan, deprem hazırlıklarının da ekonomiye de pozitif etki oluşturacağını ifade ederek, "Bu bizim bir uğurumuzdur. Yani önümüze gelen bir şanstır. Bunu kullanırız ve yıkılmaz yapıları yaparız. Deprem korku olmaktan çıkar, ekonomiyi ayağa kaldırırız ya da hiçbir önlem almadan günleri laflarla doldururuz.Yıkıntı altında kalıp Türkiye’ye 300 milyar dolarlık bir batağın içine sürükleriz. Tercih bizim" diyerek sözlerini tamamladı