|
|
Bakanlık Müsteşarı Ali Yönel ve bazı daire müdürlerinin eşlik ettiği Dürüst, KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel ve sendika yöneticileriyle görüştü.
Görüşmenin basına açık bölümünde konuşan Bakan Dürüst, yeni öğretim yılının başlamasından önce önerileri dinleyeceğini, önümüzdeki hafta bu konuda daha teknik toplantılar da yapabileceklerini söyledi.
“Tam Gün Eğitim Uzun Soluklu Bir Konu"
Eğitimde kalite ve istikrarın çatışarak değil iyi bir diyalogla yaşama geçirilebileceğini kaydeden Kemal Dürüst, tam gün eğitim konusunun uzun soluklu olduğunu, gerekli kaynakların yaratılması gerektiğini, sadece öğretmen sendikaları değil ilgili tüm sivil toplum örgütleri, okul aile birlikleri, siyasi partilerle değerlendirmeler yapacaklarını anlattı.
Tam gün eğitimi, tüm toplum kesimleriyle uzlaşarak ve destek alarak hayata geçirmek istediklerini kaydeden Bakan Dürüst, Türkiye’nin mali katkısının kaçınılmaz olduğunu; bu yüzden Ankara ziyaretinde konunun mali portresi üzerinde görüşmeler yaptığını ve ek bütçe talebinde bulunduğunu ama herhangi bir telkin almadığını söyledi.
Öğretmen Münhalleri Açılıyor
Dürüst, öğretmen nakillerinin hemen hemen tamamlandığını, Kamu Hizmeti Komisyonu aşamasında bulunduğunu, Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı’ndan yetki alarak önümüzdeki hafta öğretmen eksiklerinin giderilmesi için münhallerin açılacağını söyledi.
Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst, KTOEÖS’ten diyalog ve destek beklediklerini ifade ederek, aynı hedefe yürüdüklerini; eğitimde sağlanacak başarıyla kazananın, toplumun ta kendisi ve gelecek nesiller olacağını vurguladı.
"İthal Politikalar"
KTOEÖS Genel Başkanı Tahir Gökçebel ise “Son yıllarda Kıbrıs Türk toplumun toplumsal yaşamı ve eğitiminin ithal politikalarla veya sendikalar ve sivil toplum örgütleri dışlanarak üstten dayatma politikalarla yönlendirilmeye çalışıldığı bir süreç yaşandığını” savundu.
Tahir Gökçebel, Bakan Dürüst’e serzenişte bulunmak istediğini söyledi ve şöyle konuştu: “Tam gün eğitim, bizim eğitim kitapçığımızda bir politikamızdır. Eğitim bizim varlık nedenimizdir. Toplumun kalkınabileceği yegane işlerden birinin eğitim olduğunun bilincindeyiz. Öğretmenlerimiz eğitim konusunda üzerlerine düşen görevi yapmaktadır. Ama tam gün eğitime 2012’de geçileceğini basından öğrenmemiz, hoş olmamaktadır. Üstelik bir Ankara ziyareti sonrası yapılan açıklama hoş durmamaktadır. Ama buna takılıp kalmayacağız tabi ki. Eğitim politikalarındaki iyileştirmenin öğretmenle başladığı inancındayız. Öğretmenin son yıllarda haklarıyla birlikte bölünüp parçalanıp üç-dört kademeye ayrıldığı bir de süreç yaşıyoruz. İşe yeni başlayacak öğretmenin sosyal güvenlik hakları, maaş-baremleri, eşel mobil gibi bir sürü sıkıntıları var. Okulların altyapıları ve özelleştirmelerle ilgili çok ciddi sıkıntılar var. Bütçeleme ciddi anlamda sıkıntı yaratmaktadır. Tam gün eğitimle ilgili bir deneme yapılmıştı ancak bu denemede, yeterince de destek alınan bu konu, bir anda kesilmişti.”
Müfredat Eleştirildi
“Okullardaki müfredat programlarının tepeden inme şekilde ellendiği bir dönem yaşandığını” da ileri süren Tahir Gökçebel, öğretmen nakil ve münhallerinin hızlandırılarak okulların altyapısının tamamlanmasını istedi.
“Eğitim beklemez, okullarımız sorunsuz açılmalıdır” diyen Gökçebel, ellerinden gelen katkıyı yapacaklarını vurguladı.
Atatürk Öğretmen Akademisi’nin durumunun kendilerini üzdüğünü belirten Tahir Gökçebel, özelleştirmenin büyük bir sorun olduğunu söyledi. “Sayın Bakanın eğitimle ilgili kaygıları bizim de kaygımızdır. Eminiz ki bu noktada kamusal eğitimi hem niteliksel, hem de özel okullara kaydırılmayacak şekilde bir yapıya dönüştürebilecek bir bütçeleme ve kadrolamayı hep birlikte sağlayabiliriz” diyen Gökçebel, bu konunun da olmazsa olmazlarından biri olduğunu sözlerine ekledi.