|
|
CTP'den verilen bilgiye göre, Yorgancıoğlu açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
Kurulduğu günden beridir partizanlığı kendine rehber edinmiş Ulusal Birlik Partisi’nin partizanlığı siyasal iktidarının devamı için bir metot olarak kullandığına her uygulamasında tanık oluyoruz. Partizanlık Ulusal Birlik Partisi ile eş anlamlı bir tanımlama olmuştur. Ülkemizin bütün doğal güzellikleri, zenginlikleri, finans ve insan kaynakları ve bunların toplamı olan geleceğimiz, partizanlık adına yok edilmektedir.
İşten çıkarmalarda, işe almalarda, kırsal kesim arsası dağıtmasında, sanayi arsaları dağıtmasında, kredi vermelerde yatırım imkânları sunmasında, terfi ve tayinlerde, inşaat ruhsatlarında, vatandaşlık verilmesinde ve hayatın diğer bütün alanlarında aynı metot uygulanmaktadır. UBP partizanlığı o kadar bir azmıştır ki bazı UBP kadroları bile bundan duydukları rahatsızlıklarını dile getirmekten çekinmemektedir.
Geçmişteki birçok örneklerinin yanında, daha dün gecenin karanlığından yararlananların sessizliği ile ve Kamu Hizmeti Komisyonu dâhil herkesten habersiz istihdam için kendi yandaşlarını Başbakanlıkta sınava çağıran anlayış bugün de Dikmende aynı gizlilik içinde ve partizanca kırsal kesim arsası dağıtma girişiminde bulunma aşamasında suçüstü yakalanmıştır.
Dikmende dağıtılacak ve 660 kişinin başvurduğu 60 arsalık kaynak için “ihtiyaçlıların!” UBP Dikmen örgütünde belirlendiği olayda “ihtiyaçlıların!” kimler olduğu Dikmenli gençlerden ve halkından sır gibi saklanmıştır. Bunun yarattığı öfke dağıtımın bayram sonrasına ertelenmesini sağlamış olabilir ama UBP’nin işlediği partizanlık suçunu ortadan kaldırmaz.
Devletin top protokolü ve eşleri ile Ulusal Birlik Partisi yetkilileri ve eşlerinin, Bayram öncesi yardıma muhtaç insanlara verilen ve kaynağı partiden mi yoksa devletten mi? çıktığı belli olmayan iftar yemekleri ve yapılan gıda yardımlarının siyasal rant için gazetelerde boy boy reklamı yapılıp yardıma muhtaç insanlarımız teşhir edilirken, istihdamlarda ve Kırsal kesim arsalarının dağıtılmasında suçluluğunun ispatı olan sessizliğinin ve gizliliğinin hesabını vermek zorundadır.
Gençlerimizin bütünü ülkemize karşı sorumluluklarını yerine getiriyorsa, devleti yönetenlerin de gençlerimize karşı hakkaniyet ölçüsünde ve eşit davranma gibi bir zorunluluğu vardır.
Özelde gençlerimize, genelde de halkımıza karşı partizanlık suçu işleyenlerin hesap vereceği günler yakındır.
CTP-BG olarak yeni dönemde UBP’nin halk düşmanlığına varan bu partizanlığını yargıya taşıyacağımızın altını çizmek isterim.