|
|
Başbakan Küçük, Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Kıbrıs’a zaman ayırarark, Kıbrıs Türk halkının sorunlarını yerinde görmek ve halkla iç içe olup Kıbrıs Türk halkının daha yakından tanımasının, meselelerin ortak çözümünü daha mümkün kılacağını da belirtti.
KKTC’de Ekonomik Programın çok verimli gitmekte olduğunu ve bunun önemli olduğunu belirten Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da, “KKTC, şu andaki hükümetle, sizin başbakanlığınızda çok istikrarlı ve başarılı bir dönem yaşıyor. Hem ekonomik program hem diğer konular başarılı gidiyor” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, resmi temasları çerçevesinde Başbakan İrsen Küçük tarafından kabul edildi.
Başbakan İrsen Küçük, İçişleri ve Yerel Yönetimler Bakanı Nazım Çavuşoğlu ile birlikte Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı Başbakanlık kapısında karşıladı ve Şeref Salonu’nda kabul etti.
Atalay’a TC Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça eşlik etti.
KÜÇÜK
Başbakan İrsen Küçük, Türkiye’nin Kıbrıs İşlerinden de Sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ı KKTC’de görmekten duyduğu memnuniyeti belirterek, “Anavatan’ın KKTC’ye verdiği değerin göstergesi olarak yeni oluşan hükümet yetkilileri ilk olarak KKTC’yi ziyaret etmektedirler. Siz de kısa süre içinde ikinci ziyaretinizi yapıyorsunuz” dedi.
TC Başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da KKTC’de olmasının Kıbrıs Türk halkını çok mutlu ettiğini vurgulayan Küçük, Atalay’ın da Kıbrıs işlerinden Sorumlu Devlet Bakanı olarak KKTC’ye 3 günlük ziyaret gerçekleştirmesinin verilen değeri gösterdiğini söyledi.
Küçük, Kıbrıs’a zaman ayırmak, Kıbrıs Türk halkının sorunlarını yerinde görmek ve halkla iç içe olup Kıbrıs Türk halkının daha yakından tanımanın, sorunları görmenin meselelerin ortak çözümünü daha mümkün kılacağını belirtti.
Ziyaretin bütçe görüşmeleri ve Doğu Akdeniz’de petrol ile gaz arama çalışmaları gibi iki önemli olayın arifesinde gerçekleştiğine de dikkat çeken Küçük, 2012 bütçe görüşmelerinde yatırımlar, savunma giderleri ve bütçe açıklarının görüşülmesinin önemine dikkat çekti.
Güney Kıbrıs’ın tüm uyarılara rağmen Doğu Akdeniz’de petrol ve gaz aramalarını sürdürmekte olduğuna işaret eden Başbakan Küçük, Güney Kıbrıs’ın bugüne kadar uyarılara olumlu tepki vermediğini ancak Atalay’ın Kıbrıs ziyareti ve TC Başbakanı’nın Ortadoğu ziyaretlerinin uyarı olacağını düşündüğünü kaydetti.
Küçük, “Güney Kıbrıs’ı tanıdığımız kadarıyla bazı kararlarında ısrarla bu adayı bölme çalışmaları içindeler. Biz gerek Ankara hükümetleri, gerekse KKTC hükümetleri birleşik Kıbrıs yaratmaya çalışırken; Güney Kıbrıs’ta bunu göremiyorum maalesef… Yaptıkları tüm çalışmalar bölünmüşlüğü, ayrılığı devam ettirmeye yönelik. Bunun bir karşılığı olacaktır muhakkak. Bu karşılık da adanın bütünleşmesi değil, ayrılığını pekiştirmektir” ifadelerini kullandı.
Ankara’da bugün çok önemli bir toplantı yapılmakta olduğuna da dikkat çeken Küçük, Bakanlar Kurulu toplantısında heyet görevlendirerek Ankara’ya gönderdiklerini söyledi.
Küçük, Kıbrıs Türk halkı ve KKTC’nin kökleşmesi ile devamında TC hükümetinin gösterdiği desteğe teşekkür etti.
ATALAY
Beşir Atalay da, 20 Temmuz’da Başbakan ve bakanlarla kutlamalara katıldıklarını ve önemli görüşmeler yaptıklarını hatırlattı.
“Bu önemli görevi üstlenmemden sonraki ilk çalışma ziyaretim bu. Hem sizlerle daha fazla görüşelim ve daha iyi tanıyayım, hem de konuları daha iyi çalışayım diye ziyaretimi özellikle biraz uzun tuttum” ifadelerini kullanan Atalay, bir konuda birşey yapmak için önce konuları iyi anlamak ve emek gerektirdiğini söyledi.
Bütçe ve Ekonomik Program’ın önemli gündem maddeleri olduğunu vurgulayan Beşir Atalay, dün TC Lefkoşa Büyükelçisi ve KKTC’deki ekonomik programla ilgilenen heyetle uzun çalışmalar yaptıklarını ifade etti.
“Ekonomik Program çok verimli gidiyor. 2010 yılı sonuçları alındı. Onun raporu yayınlandı, onu da inceledim” diyen Atalay, şöyle devam etti:
“Ekonomik Programın başarıyla gitmesi hepimiz için çok önemli. Biz Türkiye olarak bunu yaşadık. 2001’den bugüne kadar disiplinli ekonomik politikası ile Türkiye, çok güçlü hale geldi.
İlk yıllarımızda çok ciddi tedbirler uyguladık. Şu anda ilk dönemin o sıkıntılı anları büyük ölçüde atlatılmış oldu.
Ben sizi çok tebrik ediyorum. Şu andaki KKTC hükümeti olarak sizin başbakanlığınızda çok istikrarlı ve başarılı bir dönem yaşanıyor. Hem ekonomik program, hem diğer konular başarılı gidiyor. Ülkelerin özellikle ekonomik alanda hayat standardını daha da yükseltme ve ekonomide verimin sağlanması siyasi istikrarla olur. Siyasi istikrar olmazsa ekonomik program uygulayamazsınız. Bu manada siyasi istikrar KKTC’de önemli. Ekonomik programın veriminin artması için diğer reformların da yapılması gerekiyor. Bunlar artık çağımızda kaçınılmaz şeyler.”
Türkiye’nin bugünkü gücünün reformlara bağlı olduğunu söyleyen Atalay, “Biz bugün Avrupa ülkelerinden daha güçlü ekonomiye sahibiz. Avrupa ülkeleri bize bunu kendileri ifade ediyorlar. Dünyada büyüyen, güçlenen bir Türkiye var. Bu bizim reform ve değişim politikalarımızla sağlandı” dedi.
KKTC’deki süreci Türkiye olarak desteklediklerini de vurgulayan Atalay, Türkiye’nin daima KKTC’nin yanında olacağını, hiç yalnız bırakmayacağını ve her türlü desteği vereceklerini söyledi.
Atalay, KKTC’de kendini evinde hissettiğini ifade ederek, “Burada kendi sorunlarımızı görüşüyoruz” dedi.
Doğu Akdeniz’de İsrail ve Güney Kıbrıs’ın faaliyetlerine de değinen Beşir Atalay, Türkiye olarak bunu hassasiyetle takip ettiklerini, yapılabilecek her şeyi yapmakta olduklarını, TC-KKTC heyetlerinin Ankara’da bu konuyu görüşmekte olduklarını söyledi.
İki ülke olarak burada yapacakları olduğunu da belirten Atalay, “Kıbrıs Türk halkına şunları söylemek istiyorum. Bunu ben son günlerdeki siyasi konjektürdeki siyasi manevra olarak değerlendiriyorum. İsraille aramızda gelişen siyasi atmosferin bir yansıması… Güney Kıbrıs-İsrail bunu siyasi manevra olarak kullanıyorlar. Bunda çok köklü ekonomik değer olmadığına da inanıyorum. Ama Akdeniz hepimizin ve Türkiye hem güvenlik olarak hem de ekonomik alan olarak bu konuda çok hassas” ifadelerini kullandı.