İsrail uçakları Türkiye kıyılarına kadar uçtu

29 Eylül 2011 Perşembe  16:35

Haberlerde ayrıca, İsrail’e ait bir savaş helikopterinin uzun bir süre alçak irtifada, sözde 12. parselde sondaj yapan "Noble Homer Ferrington" platformunun üzerinde, aynı zamanda bölgede araştırmalar yapan Piri Reis gemisinin yakınlarında uçtuğu öne sürüldü.

Haberlerde, Piri Reis’in dün deniz altındaki "Eratosthenes"
bölgesindeki taramalarına devam ettiği de belirtildi.

İsrail’e ait iki savaş uçağının dün "Lefkoşa FIR hattında" uçuş izni
aldıktan sonra, Tel Aviv’den Apostolos Andreas’a alçak irtifada uçtukları ve
oradan da Mersin körfezi açıklarına kadar gittikleri kaydedilen haberde, İsrail
uçaklarının, bazı durumlarda Türkiye kıyılarına 15 mil mesafesinde yaklaştıkları,
daha sonra, bazen alçak irtifada uçarak Tel Aviv’e döndüklerini ifade edildi.

Haberlerde, Türk savaş uçağının dün Larnaka açıklarında, kıyılara 50
kilometre mesafede uçtuğuna da işaret edildi.

Fileleftheros gazetesi, Piri Reis’in "12. parsel"deki sondaj
platformuna 20 deniz milinden az bir mesafede yaklaştığı esnada, bir İsrail savaş
helikopterinin ortaya çıktığını ve helikopterin uzun bir süre bölgede uçarak
platform bölgesini ve Piri Reis’i izlediğini yazdı.

Gazete, İsrail Deniz Kuvvetlerinin bölgedeki varlığını dünden itibaren
çeşitli sebeplerden dolayı artırdığını kaydetti.

Alithia gazetesi, Rum hükümetinden kaynaklara dayanarak, Piri Reis
araştırma gemisinin hiçbir araştırma yapmadan sadece Rum tarafının sözde
MEB’indeki 7, 8 ve 12. parsellere girip çıktığını iddia etti.


KASİNİS: "BÜYÜK ÜLKELER SONDAJIN HEMEN BAŞLAMASINI İSTEDİ,
ŞİMDİ OLMASA HİÇ OLMAZDI"

Kıbrıs Rum yönetimi Rum Enerji Dairesi Müdürü Solon Kasinis, Noble şirketinin 19 Eylül’de başladığı petrol ve doğalgaz arama faaliyetleriyle ilgili olarak, aralarında ABD, Rusya ve Avrupa Birliği’nin de (AB) bulunduğu büyük ülkelerin sondajın derhal başlamasını istediklerini iddia ederek, "Şimdi olmasa hiç olmazdı" dedi.

Kasinis, Rum yönetimin sözde "Münhasır Ekonomik Bölgesi"ndeki (MEB)
hidrokarbon yataklarının Avrupa’nın enerji ihtiyacını önümüzdeki yüz yıl
karşılama imkanına sahip olduğunu işaret ederek, bu yatakların 80 milyar dolara
ulaşan değeri olduğunu kaydetti.

Alithia gazetesinin haberine göre, katıldığı bir televizyon programında,
Rum tarafının Amerikan Noble şirketiyle yaptığı anlaşmanın bir kısmını da
açıklayan Kasiniz, "ABD, Rusya, AB ve aynı zamanda İsrail’in, Kıbrıs Rum
kesimini ’münhasır ekonomik bölgesindeki’ hidrokarbon tespit çalışmalarına
başlamayı geciktirmemeye çağırdıklarını" söyledi.

Sözde 12. parselin yakınında bulunan İsrail’in Leviathan adı verilen
parselinin 450 milyar metreküp doğal gaz içerdiğini ifade eden Kasinis, yaklaşık
2,5 aya Rumların sözde "MEB"inde bulunan 12. parseldeki doğal gaz yataklarının
büyüklüğüyle ilgili bir görüntüye sahip olacaklarını kaydetti.

Sondaj çalışmalarının başlayıp başlamaması gerektiğiyle ilgili bir soruya
karşılık, "Eğer sondaj şu an gerçekleşmeseydi, hiçbir zaman olmayacaktı" diyen
Kasinis, aralarında ABD, Rusya ve AB’nin de bulunduğu büyük ülkelerin sondajın
derhal başlamasını istediklerini ifade etti.

İsrail’in de sondajın başlamasında daha fazla gecikmeler yaşanmasını
istemediğini belirten Kasinis, süreçte yaşanacak gecikmelerin Rum tarafına
maliyetinin büyük olacağını, çünkü imzaladığı anlaşma gereği Noble’a tazminat
ödenmesi gerekeceğini söyledi.

-NOBLE İLE YAPILAN ANLAŞMA-

Rum hükümetinin Noble ile yaptığı anlaşmanın Rum tarafı için yararlı bir
anlaşma olduğunu ifade eden Kasinis, "Üç yıllık bir süreden sonra 12. parselin
yüzde 25’ini Rum tarafına iade etmesi gerekeceğinden dolayı anlaşmada Noble
şirketinin gecikmesine izin vermeyen bir madde bulunduğunu" belirtti.

"Araştırma yapılmasıyla ilgili ilk yetkilendirme dönemi bittiği zaman,
dörtte 1’lik kısmın Rum tarafına iade edilmesi gerektiğini öngören koşul
bulunduğundan dolayı 12. parselin 1/4 oranında küçüleceğini" dile getiren
Kasinis, "O halde (şirketin) elinde tutacağı parsellerle ilgili olarak acele
etmesi gerekeceğini" ifade etti.

Araştırmalara başlanmaması durumunda, bu süreden iki yıl sonra ise geriye
kalanın yüzde 25’ini geri alacaklarını dile getiren Kasinis, şunları söyledi:

"Bu madde şirketlere araştırmaları ve sondaj çalışmalarını
hızlandırmaları için baskı unsuru teşkil eden ve ’relinquishment’
(vazgeçme-feragat) olarak adlandırılan bir maddedir. Bunun için, şirketleri
değerlendirirken bunu araştırma programları temelinde yapıyoruz.

Yani şirket bize sondajı yapmak için sondaj makinesi hazırdır dediğinde
’bu süreci geciktirin, çünkü sondajı 2013 yılına kadar yapabilirsiniz’ dememiz
mümkün değildir."

-"İLGİ GÖSTEREN ÇOK"-

Noble şirketi dışında başka büyük şirketlerin de MEB’deki diğer önemli
parsellerle ilgilendiklerini dile getiren Kasinis, bu şirketlerin başında Rusya
ve Fransa’nın geldiğini belirtti.

Bu şirketlerle yakın gelecekte işbirliğinde olunması için bazı koşullar
bulunduğunu dile getiren Kasinis, tüm parsellerin büyük şirketlere verilmesi
gerektiğini söyledi.

Kasinis, sadece 12. parselin devredilmesinin sebebinin, diğer parsellerle
ilgilenen şirketlerin işi üstlenmek için gerekenleri yerine getirmemeleri
olduğunu kaydetti.

Doğu Akdeniz bölgesinde sismik araştırmalar yapan Piri Reis gemisiyle
ilgili olarak ise Kasinis, "yararlı sonuçlar çıkarabilmesi için geminin uygun
araç gereçlere ve teknolojiye sahip olmadığını" iddia etti.

"MEB"deki hidrokarbon yataklarının Avrupa’nın enerji ihtiyacını
önümüzdeki yüz yıl karşılama kapasitesine sahip olduğunu da söyleyen Kasinis, bu
yatakların değerinin 80 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Israil-ucaklari-Turkiye-kiyilarina-kadar-uctu/361149