AB Bakanı Egemen Bağış Avrupa Komisyonu’nun ilerleme raporuyla ilgili konuştu. Bağış’ın dikkat çeken sözleri şöyle:
-AB övülecek konularda cimri, eleştirilecek konularda cömert davranıyor.
-Bazı dar görüşlü siyasetçiler tarafından komisyonun baskı altına alındığını görüyor ve komisyondaki dostlarımızın ne kadar zor bir durumda kaldıklarını anlayabiliyoruz.
-Kıbrıs’ta çözüm istemeyenlerin gaz sancısının AB tarafından sahiplendildiğini görüyoruz. Kıbrıs’ta çözüm için adımlarımıza devam edeceğiz. Çözümsüzlüğün faturasını Kuzey Kıbrıs’taki Türk halkı ödemeyecektir.
-Anamızın ak sütü gibi olan AB üyeliğini istiyoruz. Hedefimiz tam üyeliktir, bunun dışındaki hiçbir seçenek kabul edilemez.
-Bizden beklenenin yeni bir anayasa olduğu görülmektedir. AB olsa da olmasa da önümüzdeki en önemli konu anayasadır.
-Son dönemdeki bazı gelişmeler yanlış yansıtılmak suretiyle Türkiye’deki ifade ve basın özgürlüğü konusunda çarpıtılmış imaj oluşturulmaya çalışıldığı ortadadır. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türkiye’de vatandaşlarımız gibi Türk basını açısından da tarihin en özgür, en demokratik dönemi yaşanıyor.
-Son 9 yılda basın özgürlüğü konusunda tarihte hiçbir Hükümetin cesaret edemediği düzenlemeleri AK Parti Hükümeti hayata geçirmiştir. Burada ayırt edilmesi gereken çok ciddi ve hassas bir durum vardır. Şu anda mesleğinden dolayı cezaevlerinde tutuklu bulunan ve hüküm giymiş tek bir gazeteci dahi yoktur. Mesleği ile ilgisi olmayan illegal faaliyetlerde bulunmuş bazı gazetecilerin yargılanması ve bu kapsamda tutuklanması ya da hüküm giymesi tamamen yargının tasarrufunda bir husustur. Bu çerçevedeki tartışmalarda kasıtlı ve art niyetli olarak sanki basın mensuplarının suç işleme özgürlüğü varmış gibi izlenim oluşturulmaya çalışıldığını görüyor ve bunu son derece tehlikeli buluyoruz.
-İlerleme Raporu’nun bu kasıtlı çabalara alet olmayacağına, bu tehlikeli oyunun parçası olmayacağına inanıyoruz. Uzun tutukluluk sürelerine dair rahatsızlıkları Hükümet olarak biz elbette göz ardı edemeyiz, etmiyoruz. Bu konuda AB Bakanlığımızın ve diğer ilgili Bakanlıklarımızın birtakım çalışmaları sürmektedir. Burada samimiyetsizliğin ve art niyetliliğin en bariz göstergelerinden biri de illegal faaliyetlerde bulunduğu iddia edilen gazetecilerin uzun süre tutuklu kalmasına karşı yükseltilen sesin sadece mesleğinden dolayı 50 yıl hüküm giymiş bir gazeteciye karşı yükseltilmemesidir.
-İlerleme Raporu sondajla sabotajlanamayan bir Rapor görüntüsü vermelidir. Türkçemizde “bir deli kuyuya taş atmış, kırk akıllı çıkaramamış” diye bir söz vardır. Kıbrıs meselesi de böyle bir mesele olmaktan çıkmalı, aklıselim, Türkiye-AB ilişkilerinde olduğu gibi Kıbrıs meselesinde de hakim olmalıdır.
-Türkiye’nin AB sürecinde Norveç modelinin tartışıldığı dönemde İlerleme Raporu’na dair temennilerimizi bir Norveç atasözüyle dile getirelim. Yalan dört nala gider, gerçek adım adım yürür, fakat gene de vaktinde yetişir. 2011 İlerleme Raporu’nun da AB’ye vaktinde yetişen bir gerçek olmasını diliyoruz.