AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili, "Yeni anayasamız bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri olacaktır" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti’nin Kızılcahamam’da düzenlenen "18. İstişare
ve Değerlendirme Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada, 12 Haziran
seçimlerinde yeni bir anayasa için kendilerine hayati bir görev verildiğini
söyledi.
AK Parti hükümetinin önündeki en öncelikli meselenin yeni anayasa
çalışmaları olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Konu TBMM’nin ve siyaset kurumunun en
önemli gündem maddesidir" dedi.
"İstiyoruz ki milletçe gelin bu üzümü yiyelim, bağcıyla uğraşmayalım, bu
işi bitirelim. Çünkü biz söz verdik, bu sözü yerine getireceğiz" diyen Başbakan
Erdoğan, milletin eliyle yapılacak yeni anayasa için siyaset kurumu başta olmak
üzere bütün toplumsal kesimlerle birlikte son derece pozitif bir iklimin mevcut
olduğunu belirtti.
Başbakan Erdoğan, "İyi bir başlangıç yapılmıştır, inşallah bir irade
zaafına uğramadan, politik rekabete feda etmeden Türkiye’ye yaraşır bir vakar ve
olgunlukla bu işi tamamlayacağız" diye konuştu.
-"Bir ’mukavele değil toplumsal mutabakat metni"-
"Yeni anayasamız bürokratik ideolojilerin değil milletimizin eseri
olacaktır" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bugünkü ihtiyacımıza ister yeni bir ’kontrat’ diyelim, ister yeni bir
’mukavele’ diyelim, ister adına ’yeni bir toplumsal sözleşme’ diyelim,
demokrasimizi geliştiren, özgürlük alanlarını genişleten yeni bir anayasa şart
olduğunda herkes hemfikirdir. Biz, ’kontrat’ gibi, ’mukavele’ gibi, ’sözleşme’
gibi kavramların hepsinin sınırlayıcı ve yetersiz olduklarını düşünüyoruz. Zira,
millet eliyle yapılacak olan bu anayasa, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün
vatandaşlarına kendi ülkelerinde ’ev sahibi’ olduklarını hissettiren, vatandaşlık
aidiyetlerini perçinleyen bir anayasa olacaktır. Bu anayasa, ’kiracı’ ile ’ev
sahibi’ arasında bir ’mukavele’ değil, istisnasız her vatandaşımızın hukukunu
güvenceye alan bir ’toplumsal mutabakat metni’ olmalıdır."
BAŞÖRTÜLÜ VEKİL TARTIŞMASI
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Son hafta
içerisinde bakıyorsunuz bir grup çıkıyor. Hemen pat bir önerge sunuyor, öyle bir
derdi yok, öyle bir derdi olsa zaten olması gerekeni de yapar, kaldı ki buna mani
bir hal de yok. Madem böyle bir şeyi istiyorsun, yola çık yap, mani bir hal yok.
Benim başörtülü kardeşlerimi niye istismar ediyorsun? Yapacaksan yap, gelsin
girsinler. Senin böyle bir derdin yok ki. Dini Zerdüştlük olan bir anlayışın
böyle bir derdi olabilir mi? Dert istismar, ’Acaba AK Parti’yi köşeye nasıl
sıkıştırırız’, Geç o işi geç. Siz, bizi köşeye sıkıştıramazsınız. Bu millet kimin
ne olduğunu gayet iyi biliyor, bu iş konuşulmaz, bu iş yaşanır, yapılır. Biz bunu
yapıyoruz, ama bu ülkeyi lüzumsuz olarak germeye de kimsenin hakkı yok" dedi.
TERÖRLE MÜCADELE
-AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Gözünü
kırpmadan masum insanların canına kastedenler, meşru bir davanın savunucusu
olduklarına hiç kimseyi inandıramazlar. Türkiye’nin ayağına zincir olmak isteyen,
genç, kadın, çocuk, hamile, işçi, köylü demeden ocaklar söndüren caniler sonunda
mutlaka ama mutlaka kaybedecekler. Demokrasinin yollarına mayın döşeyenlerin,
kandan beslenmesine izin vermeyeceğiz. Terörle mücadelede artık yeni bir dönem
başlamıştır. Süreci yeni baştan ele aldık ve yeniaçılımlar, ilave tedbirler
geliştirdik" dedi.
DIŞ POLİTİKA
-Dış politikada önemli adımlar attık, milletimizin belirlediği istikamette bir dış politika… Milletimizin tasvip etmediği hiç bir politikadan gidemeyiz. Türkiye'yi bulunduğu her yerde barışın ve kardeşliğin savunucusu olarak gösterdik ve bu onuru dava arkadaşlarımla paylaştık.
-Bugün yüz milyonların sesine Ortadoğu'da kulak vermelerini tavsiye ediyorum... Türkiye'nin sesine kulak tıkamak onlara bir şey kazandırmaz. Biz gizli gündemin peşinde değiliz...
‘TÜRKİYE ALAN EL DEĞİL VEREN EL’
-Bugün BM'de Türkiye konuşuluyor. AB ülgeri krizde boğulurken Türkiye'nin başarısı konuşuluyor. ABD ile stratejik işbirliğimiz artık bir model anlaşma özelliği taşıyor. Artık Türkiye rol biçilen değil rol belirleyen aktördür. Türkiye alan el değil veren eldir. Dün 70 sente muhtaç bir Türkiye idik. Bugün kasalara 300 milyon dolar bağış toplayabilen ülke haline geldik...
AVRUPA’YA VİZE KOLAYLIĞI
-Türkiye vize konusunda sadece hakkını talep eriyor. Bu hakkı alana kadar da mücadele edeceğiz.
KIBRIS SORUNU
-Kıbrıs bizim milli davamız, başından beri kazan, kazan ilkesinin hayata geçirilmesini biz savunduk, başından beri yapıcı olan, sözlerini tutan taraf biz olduk ama sürekli işi yokuşa süren Rumlar oldu.
-Bu süreci çok yakından içinde yaşadık, 2003'ten bu yana Kofi Annan döneminde bu yana bizzat yaşadık, nasıl oyunlar oynandığını bizler yaşadık buna rağmen AB üyeliği ile ödüllendirilen yine Rumlar oldu.
-AB'ye sesleniyorum hiç rahatsız olmasınlar bu bizim hakkımız, bu sorun artık AB için bir namus meselesidir bunu böyle ele almalıdırlar.
ÖTV ZAMMI
-Bası ürünlere zam yaptık, medya hemen başladı, milletvekilleri kendi maaşlarına baksın diye. Bu terbiyesizliktir. Biz iktidara geldik, milletvekili lojmanlarını sattık. Milleti tahrik etmek için ellerinden geleni yapıyorlar.
-Sigara içmezsiniz olur biter, alkolü az tüketirsin olur biter. Ne olacak…