Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’den Almanya’ya göçün 50. yıl etkinlikleri kapsamında Almanya’da bir konuşma yaptı. Almanya başbakanı Angela Merkel’in katıldığı toplantıda Erdoğan, Almanya’daki Türklerin başarılarından gurur duyduklarını anlatırken verdiği “Türk Milli Takımı’nın kalesini hedef almadıkça Mesut’un attığı goller bizi de gururlandırıyor” örneği ile salonu kahkahaya boğdu.
Başbakan Erdoğan 50. Yılında Almanya'daki Türkler sempozyumunda yaptığı konuşmada Türk ve Alman devletlerinin tarihten bu yana ortaklıklarına işaret ederek Almanca 'Biz birlikteyiz' (*wir sind zusammen) dedi.
Erdoğan konuşmasında esprileriyle salondakileri güldürdü. Erdoğan'ın Almanca konuşmasıyla gülen dinleyiciler ardından Mesut Özil ve Alman vatandaşlığı ile ilgili sözleriyle de güldürdü.
İşte Erdoğan'ın konuşmasının satır başları
Almanya ile Türkiye'nin tarih içerisinde kesişmesi son 50 yıldan ibaret değildir. Türkler ve Almanlar 30 Ekim 1961'den itbaren biribirini tanıyan milletler değildir. 12 yüzyıldan başlayan ilk temas Osmanlı döneminde de devam etti. Yaklaşık 100 yıl önce 1. dünya Savaşı adeta Almanya ve Türkiye'nin kader ortaklığı yaptığı bir mücadele olmuştur. Türklerin zaferleri Alman kumandanların bizzat görev aldığı mücadelelerdir. Ne Türkiye'nin ne de Almanya'nın tarihi birbirinden ayrı yazılamaz.
TİCARET HACMİMİZ 25 MİLYAR EURO
Türkiye ve Almanya arasındaki ticaret hacmı 25 milyar avroya ulaştı. Almanya için Türkiye Türkiye için de almanya en büyük ticaret ortağı olma özelliğini koruyor.
Ne Almanya Türkiye için acı vatandır, Almanya için göçmen işçilerdir. Biz tarihin her açıdan yaklaştırdığı iki ayrı milletiz. Almancam iyi değildir kusura bakmayın.
Türkiye'nin AB üyeliğine en büyük desteği vermesi gereken ülke Almanya'dır. Türkiye'nin uluslararası tezlerine sahip çıkması Kıbrıs'tan terörle mücadele konusunda ortak adım atması gereken ülke Almanya'dır.
TERÖR FAALİYETLERİNE GÖSTERİLEN MÜSAMAHAYA ANLAM VEREMİYORUZ
Bugün Avrupa'daki Türk nüfus Almanya'daki bazı devletlerin nüfusundan kat be kat fazladır. Hele hele tüm belge ve bilgilerini somut bir şekilde ortaya koymamıza rağmen terör örgütünün faaliyetlerinme gösterilen müsamahaya hiç ama hiç anlam veremiyoruz. Türkiye'nin yalnız bırakılması vicdanları yaralıyor, Avrupa ülkelerinin indandırıcılığını sarsıyor. Tarih popülizm yapanları günü birlik politika yapanları değil erdemli davranarrak sorumlulu davranarak büyük düşünenleri kaydeder. Küçük düşünmek AB'ye yakışmaz. küçük düşünenler AB'yi küresel bir güç haline getirmez.
MESUT ÖZİL TÜRK KALESİNE GOL ATMADIKÇA..
Almanya'nın her şeyine katkı sunan sanatçılarımız var. Fatih Akın'ın filimleri bizim de filmimizdir. Kendi kalemize atmadığı müddetçe Mesut Özil'in golelrinde bizler de havalara uçuyoruz. 50 yıl önce göçmen işçi olarak gelenler bugün Almanya'nın her alanında var. Onlar ne kadar işçi ise o kadar da insan. Burada her türlü ırkçı yaklaşımı ve islamafobiayı da bir kez daha vurguluyorum. Almanya'nınm da bizimle aynı düşünceleri paylaştığını biliyorum. Biz entegrasyonu kayıtsız şartsız destekliyoruz.
Tüm Türkiye kökenli vatandaşlarımızı Almanya vatandaşı olmaya davet ediyorum. Alman vatandaşlarını da Türk vatandaşı olmaya devam ediyorum.
BİZ BİRLİKTEYİZ (WIR SIND ZUSAMMEN)
Medeniyetlerin çatışması tezi mutlaka boşa çıkacaktır ve medeniyetler ittifakı tezi haklı çıkacaktır. Alman dostlarımızın da aynı ideali paylaştıklarını biliyoruz. 50 yıl önce gelenler artık gurbeti sılaya dönüştürdüler.
Wir sind zusammen. -Biz birlikteyiz-, teşekkürler.
MERKEL'İN KONUŞMASI
Almanya Başbakanı Angela Merkel de Erdoğan’ın ardından bir konuşma yaptı ve Erdoğan'a cevap verdi: PKK terörü konusunda kuşkuya yer vermeyecek şekilde yanınızdayız...
İşte Merkel’in konuşmasından satır başları:
Bugün Türkiye ile Almanya arasındaki 50. yılını kutlamak benim için büyük bir sevinç. Sizler o zaman oluşmuş olan özel ilişkilerin ne kadar canlı olduğunu gösteriyorsunuz.
Sayın Başbakan, hepinizi selamlıyor ve hoş geldiniz diyorum.
Almanya'da büyük değişimleri beraberinde getirdi. Sayın Başbakan'ın elinde gördük. Gayet normal bir belgeymiş gibi görünüyor, bu belge ülkemizde çok şey değiştirdi.
1961'in bir anına dönelim. Soğuk savaş günleriydi, Almanya bölünmüştü ve çatışmanın merkezindeydim. Berlin duvarı yeni yapılmıştı. Mesela benim gibi bir insan kesilmiş ve koparılmıştı.
O zaman sosyal piyasa ekonomisi başarılıydı ve iktisadı mucizeyle neredeyse tam istihdam
Yunanistan, İtalya ile anlaşma yapıldı. Türkiye anlaşmayı önerdiği zaman kabul etti. Daha sonraki yıllarda Almanya'ya gelen insanların sayısını bilmek mümkün değil.
Tahminimiz o ki 1961'den 73'e kadar yaklaşık bir milyon kişi yola çıktı. Bunlar arasında 1964'te aile birleşiminden yararlananlar da vardı. Bu dönemden başlayarak büyük bir Türk topluluğu oluşmaya başladı. O zamanki yolculuk trenle yapılıyordu.
Sayın Başbakan, o zamanlar henüz konut işçi olarak adlandırılan insanları kabul ettiğimde bir kez daha şunu fark ettim. Ne kadar önemliymiş bu tren yolculuğunu yapmak.
Bize anlattılar. O zaman garlara giderlermiş, boş raylara bakarlarmış. Hep evlerine dönecekleri günü beklerlermiş. Bu anlatılanlar beni son derece duygulandırdı. Artık bir çok insan artık evinde hissediyor.
Onun için o gün gelen herkese müteşekkirim. bu insanlar Almanya'ya damgalarını vurdular. Alıştıkları çevreyi terk ederek, ailelerinden ayrılarak yabancı bir ülkeye, başka bir ülkeye gelerek cesur bir adım attılar.
O zaman göçmen işçi olarak adlandırılan insanlar, fabrikalarda, hastanelerde çalıştılar. Biraz önce söylediğim gibi bundan dolayı özlemleri çok büyüktü vatanlarına.
Bir çok Alman dışarıdan gelen göçmenlere uzak durdular o zamanki almanlar. Kısa bir süre anlaşıldı ki sadece çalışmak için gelmemişti, insanlar gelmişti.
İşte bu bağlamda, tam da çalışılan yerlerde, şirketlerde, ilk ilişkiler kuruldu.
Ancak Almanya'da uzun bir süre geçmesi gerekti, ülkemizde kalmak üzere geldiği bilincinin yetişmesi için.
2005 yılından 2010 yılından sadece entegrasyon kursları için 1 milyar euro'dan fazla para harcadık.
İşverenler, gazeteciler, sporcular, milletvekilleri ve bakanlar. İşte sizler hepiniz bugün birer örnek olabilirsiniz zaten örneksiniz.
Çocuk ve genç olarak bugün bu yolu yürüyecek insanlara örneksiniz. Siz Almanya'nın bir parçasısınız ve zannediyorum söylememe gerek bile yok ama Mesut Özil'in gollerine en az sizler kadar bizler de seviniyoruz.
Sorunlar da vardır. Bunların da üzerini örtmememiz lazım. Yoksa tam da toplumumuzda bu sorunları yaşayan insanların güvenini kaybederiz. Suçluluk açısından da eğitim sorunu da var.
Herkes şunu bilmeli ki okullar ve diplomalar Almanya'da başarılı olmanın ön koşuludur. Hangi kökenden olurlarsa olsunlar bizim söylediğimiz şey bu.
Ancak özellikle göçmen ailelerin çocuklarının özellikle desteklenmesi lazım. İmkanların sunulması lazım.
Burada okula çok önem verilmesi önemlidir. Eğitimin başından itibaren üzerinde durulması lazım.
Okula başladığında çok iyi Almanca konuşan çocuklar başarılı olabilirler. Bir çok şehirde fahri olarak çalışan eğitim gönüllüleri var.
Biz Almanya'da yaşayan herkes bu konudan sorumluyuz. Entegrasyonun ne ölçüde başarıldığı konusu benim kanaatimde bütün ülkemizin geleceği için tayin edicidir.
Nihayet anlamamız gereken bir şey var ki, çok renklilik, çok seslilik bir renktir. Bir ortak temele ihtiyacımız var. Bu Anayasa'dır, insan haklarının kabulüdür. Bu bizim Anayasa'mızın temelini oluşturur.
Almanya bunu altını çizerek söylüyorum. Almanya ülkemize gelen bütün insanlara, ülkenin bütün fırsatlarını sunmak istiyor.
Birlikte yaşamak her zaman bir almak ve vermek meselesidir. Ülkemize gelen insanlar ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar, istemezlerse başarılı olamazlar.
Birlikteliğin yaşanması lazım. Ailelerde, komşuluk içerisinde, okullarda.
Ülkelerimiz arasındaki ilişkiler eskiden olduğu gibi yoğun bir alışverişe dayanıyor.
Ülkemize göç eden insanlar bu konuda köprü oluşturan insanlardır. Bazı büyük yeteneklerin ülkemizi terk ettiğine üzülüyoruz. Üç milyon Türkiye kökenli insanlar, iki ülke arasında özel bir ilişkiyi oluşturuyor.
Sizin ülkenizin kaderi bizi de çok ilgilendiriyor. Biz terörizmle mücadele konusunda özellikle PKK konusunda büyük bir kararlılıkla yanınızdayız hiçbir kuşkuya yer bırakmaksızın.
Beni çok umutlu kılan bir olgu. Bir çok gencin Türk-Alman kültürüyle ilgilenmesi.
Ben diyorum ki kuşaklar boyunca ülkemizde yaşayanların hepsi, sevgili Tayyip Erdoğan, hepiniz şunu bilin ki ben bu insanların da federal hükümetiyim. Sizlerin de aynı ölçüde mutlu olmanızı istiyorum.
MERKEL'E 6 MİLYAR EURO'YU HATIRLATTI
Almanya'ya iş gücü anlaşmasının 50. yıldönümü dolayısıyla bu ülkede bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Almanya Başbakanı Angela Merkel ortak bir basın toplantısı yaptı.
Erdoğan, '6 milyar Euro gibi Almanya'da sadece toplanılmış para var. Bunlar tabii terör örgütüne mali destek olarak gidiyor. Bunlar tabii gerçekten üzücüdür, düşündürücüdür. Ben inanıyorum ki başta değerli mevkidaşım ve Alman makamları, bunlar hususunda hassasiyetlerini daha da arttıracaklardır' dedi.
Erdoğan, yine kısa süre önce terör örgütü yandaşlarının Köln kentinde Alman özel televizyonu RTL'in binasını işgal ettiğini hatırlatarak, bunların bağlantılarının ancak ortak mücadeleyle ortaya çıkarılabileceğini belirtti.
'TERÖRLE ORTAK MÜCADELE ETMELİYİZ'
Bölücü terör örgütüyle ilgili Başbakan Angela Merkel'in yaptığı açıklamadan memnun olduğunu ve teşekkür ettiğini belirten Erdoğan, "Terörle ortak mücadele ettiğimizde hem Türkiye hem de Almanya birlikte kazanacaktır" dedi.
'ESAD MEZHEP ÇATIŞMASINA GÖTÜRÜYOR'
Basın toplantısında Suriye konusuna da değinen Erdoğan, Beşşar Esad yönetiminin halka karşı şiddet kullanarak ülkeyi adeta bir mezhep çatışmasına götürmesini görmezden gelmelerinin mümkün olmadığını belirtti. Erdoğan, Almanya Başbakanı Merkel'le Ortadoğu'daki son gelişmeleri değerlendirdiklerini söyledi.
'AB İÇİN ALMANYA'DAN DESTEK İSTİYORUZ'
Erdoğan, Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde Almanya'dan özellikle destek beklediğini de bir kez daha vurguladı.
MERKEL: TÜRKİYE'NİN TERÖRLE MÜCADELESİNİ DESTEKLİYORUZ
Almanya Başbakanı Angela Merkel'de ortak basın toplantısında, Türkiye'yi PKK'la mücadelesinde desteklediklerini belirtti. Merkel, "Almanya PKK konusunda Türkiye'ye yardım için elinden geleni yapıyor" şeklinde konuştu.