''Türk lider, ülkesinin dünya sahnesindeki rolüne vurgu yapıyor'' diyen Dombey, 'Ankara bölgedeki etkinliğinin keyfini sürüyor' başlığıyla kaleme aldığı mülakatta, Türkiye'nin Orta Doğu ve ötesindeki diplomatik hamlesini ve Amerika Birleşik Devletleri'yle yeni yakınlığını ''ufuk turu'' olarak niteledi.

'ERDOĞAN ZORLAYICI, GÜL ÖLÇÜLÜ'
ABD ve Türkiye arasında geride kalan uzlaşmazlıkların iki başkentin Arap baharına tepkilerindeki farklılıklarından kaynaklandığını hatırlatan Financial Times muhabiri, daha ölçülü tavır sergileyen Gül'le daha zorlayıcı bir tutum izleyen Başbakan Erdoğan arasındaki yaklaşım farklılıklarına da dikkat çekti.

Gül, Türkiye'nin son 10 yılda kaydettiği başarının Arap dünyasını etkilediğini belirtirken, özellikle nüfusunun büyük bölümü Müslüman olan, laik, demokratik ve serbest piyasa modelini izleyen bir ülke olmasına işaret ediyor. ''Bu nedenle, Arap dünyasının Türkiye'yi yakından izlediği, Türkiye'nin de dolaylı bir nüfuza sahip oldu" demecini verdi.

'SURİYE PKK KOZUNU KULLANMAZ'
Suriye konusuna da değinen Gül, Şam'ın geçmişte olduğu gibi PKK'ya destek verme gibi tehlikeli bir oyuna girişeceğini zannetmediğini ama yine de gelişmeleri yakından izlediklerini belirtti.

Türkiye'ye yerleştirilecek füze radarları konusundada konuşan Gül, füze kalkanının Tahran'ı değil, füzeleri hedef aldığını vurguladı.

Avrupa Birliği'yle ilişkileri değerlendirirken, birliğin olumsuz tavrının Türkiye kamuoyunda yabancılaşmaya neden olduğuna işaret eden Gül, ülkenin düşük bütçe açığı ve kamu borçlarına gönderme yaparak, ''Şu anda Maastricht kriterleri konusunda çok sayıda AB üyesinden daha iyi durumdayız'' diyor.

Financial Times muhabiri, Gül'ün Washington'la ilişkileri hiç olmadığı kadar sağlıklı sözleriyle tarif ettiğini aktarırken, geçen yıl İran'a yaptırım kararını veto eden Türk dış politikasındaki değişime ve Türkiye'nin füze kalkanı projesi kapsamında NATO radarlarına evsahipliği yapmayı kabul etmiş olmasına dikkat çekiyor.

Financial Times muhabiri Dombey, Amerikalı üst düzey yetkililerin sorunlar konusunda Türk liderleri değil, İsrail başbakanı Binyamin Netenyahu'yu suçlama eğiliminde olduklarını aktarıyor.