Yunanistan’dan sonra İtalya’nın da sallanması Euro Bölgesi’nde sinirleri iyiden iyiye gerdi. Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Almanya Başbakanı Merkel’e, “Başkaları yüzünden biz sıkıntıya giriyoruz. İtalya’nın başına birşey gelirse, sonra benimle uğraşmaya başlayacaklar. Yeni hedef Fransa olacak. Eğer AAA reytingimi kaybedersem ben ölü bir adamım” dediği ve daraltılmış bir Euro Zone projesi önerdiği ortaya çıktı
Her ne kadar bu proje yalanlansa da projenin ‘Entellektüel düzeyde’ tartışıldığı kabul edildi. Euro kullanan bölge, 17 ülkeden oluşuyor. Tartışılan projeye göre Yunanistan, İtalya, Portekiz, İrlanda gibi çürük elmalar ayıklanacak. Kıbrıs da eurodan çıkarılacaklar arasında. Almanya ve Fransa ile birlikte Avusturya, Belçika, Finlandiya, Lüksemburg, Hollanda, Slovakya ve İspanya’nın yeri sağlam görünüyor
Euro Bölgesi’ndeki finansal kriz geldi, geldi sonunda Euro Zone’un daraltılması ve çürük elmaların ayıklanması fikrine dayandı. İrlanda, Portekiz, İspanya’nın sallanması, Yunanistan’nın krizin eşiğine gelmesi ve yeni hedefin de İtalya olması, 17 ülkeden oluşan Euro Zone’da (Euro Bölgesi) sinirleri iyice gerdi.
Özellikle Fransa, İtalya’dan sonra okların kendi üzerine yönelmesinden korkuyor. Bu korku Fransa’ya 2016 yılına kadar bütçede toplamda 100 milyar euroluk bir ekstra tasarruf paketi hazırlatsa da Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin geceleri rahat uyuyamadığı ortaya çıktı. Fransız basınında dün ilk kez daraltılmış bir Euro Zone bölgesi fikri ile ilgili haberler çıkınca, bu işin bir süredir Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel arasında pişirildiği de anlaşılmış oldu.
Çıkan haberlere göre İtalya’dan sonra sıradaki ülke olarak görülen Fransa’nın lideri Sarkozy, Cannes’da G20 zirvesinde Merkel’e, “Eğer AAA reytingini kaybedersem ben ölü bir adamım. İtalya’nın başına bir şey gelirse sonra benimle uğraşmaya başlayacaklar. Yeni hedef Fransa olacak. O takdirde bizim için herşey daha da kötü olacak” ifadesini kullandı.
Uzun süredir kendi kamuoyunda zora giren ülkelere yaptığı yardımlar yüzünden sıkıntı yaşayan Merkel de Sarkozy’nin bu endişesine hak verdi. Bunun üzerine 17 ülkeden değil de en çok 10 ülkeden hatta 9 ülkeden oluşan bir Euro Zone kurulması ile ilgili fikir jimnastiği yapılmaya başlandı.
Avrupa Komisyonu’ndan bir yetkili isim vermeden Reuters’a yaptığı açıklamada, “Eurozone’un daraltılması konusu entellektüel düzeyde tartışılıyor, bu doğru” dedi.
Alman Hükümet sözcüsü ise bu planı yalanladı.Sözcü Steffen Seibert, Alman ve Fransız yetkililerin, muhtemelen küçük bir grup ülkeyle daha sıkı ekonomik bütünleşme konusunu tartıştığı iddialarına ilişkin açıklamasında, “Alman Hükümeti kesinlikle bu tür planlar peşinde değil” dedi. Seibert, “Aksine bizim politikalarımız Euro Bölgesi’nde bir bütün olarak istikrarı sağlamayı amaçlıyor ve bölgenin sorunlarının köküne iniyor” şeklinde konuştu.
AB uzmanlarına göre de bu proje Avrupa Birliği’nin temellerinin sarsılması anlamına gelecek. Çünkü 1999 yılında euroya geçiş sırasında çıkarılan yasalar Euro Zone’a giren bir ülkenin eurodan kendi isteğiyle çıkması ya da atılması konusunda herhangi bir hüküm içermiyor.
Avrupa Komisyonu da geçen hafta Yunanistan’ın yeniden Drahmi’ye dönmesine yönelik tartışmalar sırasında, “Bir ülkenin AB’den çıkmadan eurodan çıkması mümkün değil” açıklaması yapmıştı.
Bir ülkeyi Euro Zone’dan çıkarmak öyle kolay değil
Euro Zone’da Euro Bölgesi’nde) halen 17 ülke bulunuyor. Bu ülkeler toplamda 331.9 milyon nüfusa, 9.2 trilyon euro gayri safi milli gelire sahip.
Bir AB ülkesinin eurodan çıkarılması için kurucu Lizbon Anlaşması’nda değişiklik yapılması gerekiyor. Ancak Lizbon Anlaşması’nı değiştirebilmek için de tüm AB üyelerinin onayı gerek. Yani pratikte Angela Merkel ve Nicolas Sarkozy ikilisi Yunanistan ve İtalya’yı eurodan atabilmek için bu iki ülkenin onayına ihtiyaç duyacak. Euro Zone’da kararlar oy çokluğu ile değil mutlaka oybirliği ile alınabiliyor. Bu şart da Avrupa’da son dönemde çok tartışılıyor.
Nitekim Avrupa Kurtarma Fonu EFSF’nin hacminin genişletilmesi ile ilgili karar tüm ülke meclislerinde onaylanmış ancak Slovakya’da bir türlü onaylanmayınca Avrupa o haftayı hop oturup hop kalkarak geçirmiş, borsalarda şiddetli dalgalanmalar olmuştu.
Avrupa’nın büyüme tahmini yine düştü
AB Komisyonu, Euro Bölgesi için gelecek yıl büyüme tahminini dördüncü kez düşürdü. AB Komisyonu yaptığı açıklamada, Euro Bölgesi’nin gelecek yıl büyüme tahminini yüzde 1.8’den yüzde 0.5’e çekti, 2013 yılı için ise 1.3 olarak öngördü.
AB’nin Ekonomi ve Parasal İşlerden Sorumlu üyesi Oli Rehn, “Avrupa’da büyüme durdu, resesyonun yeni bir aşamasıyla karşı karşıya kalabiliriz” dedi. AB Komisyonu, Yunanistan’ın bütçe açığı tahminini bu yıl ve gelecek yıl için yukarı yönle revize ederek, ülkenin bütçe açığının gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının bu yıl 7.8 ve gelecek yıl 5.4 olacağını öngördü.
Yunanistan’ın bütçe açığının 2013 yılında da yüzde 4.4 olacağı tahmin ediliyor. Yunanistan için Mayıs ayında bütçe açığı tahmini bu yıl için yüzde 6.4 ve gelecek yıl için yüzde 4 olarak açıklanmıştı. AB Komisyonu’na göre Yunanistan ekonomisi gelecek yıl yüzde 2.8 daralacak.
İtalya’nın ise bütçe açığının GSYH’ye oranının bu yıl yüzde 3.6 ve gelecek yıl yüzde 2.9, 2013 yılında da yüzde 2.3 olması bekleniyor. İtalya’nın 2012 yılında durgunluğa gireceği tahmin ediliyor. AB Komisyonu, bölgede işsizlik oranının gelecek yıl yüzde 9.5’te kalacağını öngörüyor.
Romanya Başbakanı: Gülmeyin ama biz hâlâ euroya katılmak istiyoruz
Almanya Başbakanı Angela Merkel ile yaptığı ikili görüşme sonrasında gazetecilere seslenen Romanya Devlet Başkanı Traian Basescu, “Gülmeyin ama...” çağrısında bulunduktan sonra, “Romanya olarak hedefimiz 2015’te Euro Bölgesi üyesi olmak” dedi. Basescu, domino etkisi ile hızla yayılan borç krizinin pençesinden kurmak için büyük çaba harcayan Euro Bölgesi’ne dair, “Biz bölünmüş Avrupa’ya inanmıyoruz” açıklamasında bulundu ve ekledi: “Romanya entegrasyon sürecinin sonuna kadar arkasındadır.” Euro Bölgesi üyesi olmak isteyen her ülkenin uyması gereken 5 kriter bulunuyor. Bunlardan en önemlileri ülkenin bütçe açığının yüzde 3’ün altında seyretmesi ve düşük enflasyon oranı.
Merkel: Yeni bir Avrupa yaratmalıyız
Şu an Avrupa’nın tek sağlam kalesi olarak görünen ve başı sıkışan ülkelere yardım etmekten bunalan Almanya’nın Başbakanı Angela Merkel de, “Yeni bir Avrupa yaratmalıyız” diyerek aslında yeni bir oluşum hazırlığının ipuçlarını verdi. Alman kamuoyunda özellikle Yunanistan’ın içine düştüğü krizden sonra, “Biz çalışıyoruz, siesta yapanları, sorumsuzları tembelleri kurtarıyoruz. Artık bu bedeli ödemek istemiyoruz” diyenlerin sayısı çok artmıştı.
Barroso: Dönüşmemiz gerek yoksa çökeceğiz
AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso, Kuzey ve Batı Avrupa’da barış ve refah olmazsa, güneyi ya da doğusunda da refah ve barış olmayacağı uyarısında bulundu. Barroso yaptığı açıklamada, ortak para biriminin Avrupa Birliği’nin (AB) kalbi olduğunu ve birliğe üye bütün ülkelerin, ortak para birimi olarak euroyu kabul edebileceğini belirterek, ortak para birliğinin mensubu olmanın ya da mensubu olmaya çalışmanın AB’yi tanımlayabileceğini ifade etti. Avrupa Birliği’nin ya da Euro Bölgesi’nin hızının, en yavaş üyelerle aynı olamayacağına işaret eden Barroso, merkez ve çevre olarak bölünmüş bir Avrupa’nın tahammül edilebilir olmayacağını vurguladı, “Kuzey ve Batı Avrupa’da barış ve refah olmazsa, güneyi ya da doğusunda da refah ve barış olmaz” dedi. Barroso, önümüzdeki haftalarda AB anlaşması için sunulacak değişiklerin amacının finansal entegrasyonu derinleştirmeyi amaçlayacağını ifade ederek, AB’nin daha fazla entegrasyon yolunda mevcut anlaşma ile ilerleyemeyeceği uyarısında bulundu.
Avrupa’da yaşanan borç krizinin aşılması için üye ülkeler ve kuruluşlar arasında işbirliğinin güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Barroso, “Avrupa’nın kendisini dönüştürmesi gerek yoksa çökecek” değerlendirmesinde bulundu.
Fransa açığa satış yasağını uzattı
Fransa Maliye Bakanlığı, çıplak açığa satış kararının uzatıldığını bildirdi. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, spekülasyonlara karşı 11 Ağustos’ta alınan 10 büyük finansal kuruluşa ilişkin çıplak açığa satışı yasaklama kararının uzatıldığı belirtildi. Yasağın April Group, Axa, BNP Paribas, CIC, CNP Assurances, Credit Agricole, Euler Hermes, Natixis, Scor ve Societe Generale için geçerli olduğu ifade edildi. Fransa, İtalya, İspanya ve Belçika, 11 Ağustos’ta piyasalardaki spekülatif hareketleri önlemek üzere çıplak açığa satışları yasaklama kararı almıştı. Açığa satış, “Kâr sağlamak amacıyla, elinde olmayan bir hisse senedini gün içinde satmak ve onu daha düşük bir fiyatla geri satın almak” anlamına geliyor.