Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Yıllıklandırılmış kredi büyüme eğilimi geçen yıl sonunda bulunduğu yüzde 50'nin üzerindeki seviyelerden, bugün itibariyle yüzde 10'a yakın seviyelere inmiş bulunmaktadır. Mevcut küresel konjonktürde ülkemizi dış şoklara karşı koruyacak en önemli ve önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi gereken gelişme budur'' dedi.
TEDBİRLER AMACINA ULAŞTI
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Memnuniyetle belirtmek isterim ki aşırı hızlı kredi genişlemesi sorununa yönelik olarak aldığımız tedbirler amacına ulaşmıştır. yıllıklandırılmış kredi büyüme eğilimi, geçen yıl sonunda bulunduğu yüzde 50'nin üzerindeki seviyelerden bugün itibariyle yüzde 10'a yakın seviyelere inmiş bulunmaktadır. Mevcut küresel konjonktürde ülkemizi dış şoklara karşı koruyacak en önemli ve önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi gereken gelişme budur'' dedi.
Başçı, Merkez Bankası'nın düzenlediği ''Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi'' konferansında yaptığı konuşmada, gelişmekte olduğu ülkelerin pek çoğunda olduğu gibi Türkiye'de de kısa vadeli sermaye akımlarındaki oynaklığın makro finansal riskleri nasıl artırabildiğine hep beraber şahit olduklarını ifade etti.
Başçı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Örneğin 2010 yılının son çeyreğinden itibaren bol ve düşük maliyetli yurt dışı finansmanın etkisiyle ortaya çıkan aşırı hızlı kredi genişlemesi bu risklere bir örnek olarak ele alınabilir. Türkiye'de söz konusu riskleri sınırlamak amacıyla politika faizine ilave olarak 2 araç daha kullanmaya başladık. Bu araçlar faiz koridoru ve zorunlu karşılıklardır. Memnuniyetle belirtmek isterim ki aşırı hızlı kredi genişlemesi sorununa yönelik olarak aldığımız tedbirler amacına ulaşmıştır. Yıllıklandırılmış kredi büyüme eğilimi, geçen yıl sonunda bulunduğu yüzde 50'nin üzerindeki seviyelerden, bugün itibariyle yüzde 10'a yakın seviyelere inmiş bulunmaktadır. Mevcut küresel konjonktürde ülkemizi dış şoklara karşı koruyacak en önemli ve önümüzdeki dönemde de sürdürülmesi gereken gelişme budur.''
Erdem Başçı, ''Benzer şekilde bugünlerde dünya örneklerine baktığımızda finansal istikrarın merkez bankalarının görev alanlarına eklenmekte olduğuna şahit oluyoruz. Bunun başlıca örnekleri olarak AB tarafından kurulan ve sekretaryası Avrupa Merkez Bankası tarafından yürütülen Avrupa Sistemik Risk Kurulu'nu, İngiltere Merkez Bankası'nda oluşturulan Finansal Politika Komitesi'ni ve ABD Merkez Bankası bünyesinde kurulan Finansal İstikrar Politika ve Araştırma Ofisi'ni verebiliriz. Ayrıca, enflasyon hedeflemesi uygulayan Brezilya, Çek Cumhuriyeti, Güney Afrika, Sırbistan gibi diğer ülkelerde de merkez bankaları finansal istikrara katkıda bulunmakla görevlendirilmiş bulunuyor'' diye konuştu.
2008-2009 yıllarında yaşanan küresel finans krizi sonrasında gelişmiş ülkelerin merkez bankalarının krizi kontrol altına alabilmek amacıyla ''geleneksel olmayan'' para politikası uygulamalarına yöneldiğini ifade eden Başçı, başta ABD, İngiltere ve AB olmak üzere gelişmiş ülkelerdeki birçok merkez bankasının menkul kıymet satın almak suretiyle likiditeyi artırarak bilançolarını önemli ölçüde büyütme yoluna gittiğini gözlediklerini söyledi. Başçı, gelişmiş ülkelerdeki miktarsal genişleme politikalarının gelişmekte olan ülkeler üzerinde önemli yansımaları olduğunu ifade etti.
Başçı, konuşmasını, ''Hem enflasyona hem de dış dengeye ilişkin risklerin geçici kalabilmesi, kredilerin ulaştığı makul seviyelerde büyümeye devam etmesi sayesinde mümkün olacaktır'' şeklinde tamamladı.
CARİ AÇIKTAKİ KAPANMA DAHA HIZLI OLABİLİR
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, ''Eğer (kredilerdeki büyüme) yüzde 10'luk seviyede giderse, cari açıktaki kapanma bizim öngörümüzden bile daha hızlı olabilir. Bundan dolayı ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini belirlerken, kredi büyümesine dikkat ediyoruz'' dedi.
Başçı, ''Kurul kararında da kredilere atıf daha fazla. Krediler, yurt içi talep, enflasyon beklentileri... Oralarda hızlanma anlamında kötüleşme görürsek, o zaman bir miktar daha sıkı politika izleyebiliriz. Oralarda bilakis ciddi bir şekilde eksiye gidiş görürsek, o zaman da tam tersine ağırlıklı ortalama fonlama maliyetini aşağıya çekebiliriz'' dedi.
HAFTALIK VADELİ FONLAMA MİKTARI
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 25 Kasım-8 Aralık 2011 zorunlu karşılık tesis dönemindeki herhangi bir günde sağlanacak haftalık vadeli fonlama miktarına ilişkin, ''Sistem, 35 milyar liranın üzerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını yüzde 5,75'ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden borçlanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına düşmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz'' dedi.
Başçı, ''Finansal İstikrarın, Enflasyon Hedeflemesine Dahil Edilmesi'' konulu konferans sırasında, gazetecilerin Merkez Bankası'nın, ''bankaların likidite yönetimlerini kolaylaştırmak ve toplam fonlama maliyetlerini öngörebilmelerine yardımcı olmak amacıyla bir hafta vadeli repo ihalesi ile sağlamayı planladığı fonlama miktarı hakkında kamuoyunu düzenli olarak bilgilendirmesi''ne ilişkin duyurusuyla ilgili sorularını yanıtladı.
Bu kapsamda, bugünden itibaren önümüzdeki 14 günlük zorunlu karşılık dönemi boyunca 28 milyar lira olan rakamın 20 milyar liranın altına düşmeyeceğini ifade eden Başçı, ''Bu ne demek? '8 puanlık bir sıkılaştırma gelebilir' demek. 'Ama daha fazla sıkılaştırma da gelmeyecek' demek'' şeklinde konuştu.
''Şu kadar fonlama ihalesi açıyoruz'' denildiğinde bir sıkılaştırma söz konusuysa 28 milyar lira olan rakamın aşağı ineceğini, ortalama faizin düşmesine izin verildiği takdirde ise 28 milyar liranın üzerine çıkılacağını belirten Başçı, şöyle devam etti:
''Sistem, 35 milyar liranın üzerinde talep ediyor. En az 20 milyar lirasını yüzde 5,75'ten bir hafta vadeli fonlayacağız. Geri kalanını gecelik bizden borçlanacaklar. Verdiğimiz mesaj da, 20 milyar liranın altına düşmeyecek. Burada belirsizliği azaltıyoruz. 20 milyar liranın altına inilmemesini iki hafta boyunca söylüyoruz. Sonrasında bir sonraki cuma, oradaki 20 milyar lirayı aşağı da yukarı da ayarlayabiliriz.''
"KENDİLERİNİ KADEMELİ ŞEKİLDE NORMALLEŞTİRECEKLER"
Erdem Başçı, kredi büyümesine odaklanmak gerektiğine dikkati çekerek, bunun aşağı yukarı önemli riskleri sınırlayacağını düşündüklerini ifade etti.
Repo ihalelerinde 5,75'den alınanın daha sonra bankalararası piyasada 10-11'e satıldığı yönündeki değerlendirme üzerine Başçı, mevcut sistemin likiditenin dağılımını da düzeltecek yönde çalıştığını, Merkez Bankası'ndan aşırı borçlanmış bankalara ya da ikincil piyasaya, bankalararası piyasalara aşırı bağlı bankalara da kendilerini zaman içinde ayarlaması için teşvik sağladığını söyledi.
Sistemin likidite dağılımını daha dengeli hale getirmek yönünde teşvik verdiğini kaydeden Başçı, ikincil piyasaya biraz daha fazla bağlı kalmış bankaların kendilerini kademeli şekilde normalleştireceklerini belirtti.
''STRES OLSA BUNUN FAİZLERİNE YANSIR"
Piyasada yeterince dolar likiditesi olmadığı konusunda eleştiriler bulunduğunun hatırlatılması üzerine Başçı, şunları kaydetti:
''Pazartesi sabahleyin Finansal İstikrar Raporu yayınlayacağız. Orada biraz ona da değinme olacak. Bankalar, şu anda dolar konusunda çok sıkıntılı değiller. Çünkü bize TL zorunlu karşılığı dolar yatırıyorlar. Orada yüzde 40'lık opsiyonun 33 kadarını zaten bankalar kullanmış. Demek ki onu rahatlıkla yapıyorlar. Maliyet avantajından yararlanmak için yapıyorlar. Eğer dövizleri olmasa, onu zaten yapamazlar. Dolayısıyla bizim orada sağladığımız imkan aslında swap'a bir alternatif olmuş oluyor. Banka, eğer isterse dövizini bize getirir, TL likiditesi serbest kalır, oradan swap ihtiyacını karşılayabilir. Bu, tamamen bankaların inisiyatifinde olduğu için sisteme büyük bir esneklik veriyor. Biz orada bir sıkıntı vermiyoruz, repo piyasasına baktığımızda orada da sıkıntı vermiyoruz. Repo piyasasında da bankalar birbirlerine son derece düşük faizlerden şu anda borç alıp veriyorlar. Zannedersem en son rakam 2,25'ti... Orada bir stres olsa bunun faizlerine yansır ve bize yatırdıkları döviz miktarlarında biz onu görürüz. O zaman ilave tedbir almak gerekir mi diye düşünürüz.''
''ODAK KREDİLER..."
Bir gazetecinin ''bankacılık sisteminde döviz likiditesi problemi yok diyebilir miyiz'' şeklindeki sorusuna da Başçı, ''Şu an itibariyle bizde yok'' karşılığını verdi.
Bugün dövizle ilgili olarak mesaj vermediğini ve vermeyeceğinin altını çizen Başçı, ''Kredilerle ilgili mesaj, dolaylı yoldan öbür tarafı da etkiliyor. TL'nin nispi performansı, diğer ülkelere göre nispi performansı daha güçlü kalıyor. Çünkü kredilerle ilgili attığımız adımlar, cari açıkla ilgili kaygıları ortadan kaldırıyor. Odak krediler...'' şeklinde konuştu.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun (BDDK) bazı Türk bankalarının Avrupalı bankalarla olan alışverişinde dolar alacaklı kalmamaları yönündeki uyarısına ilişkin soru üzerine, ''BDDK her zaman üzerine düşeni yapıyor'' dedi.