AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Brüksel Basın Kulübü'nde bir konuşma yaptı.
Bakan Egemen Bağış, konuşmasında tutuklu gazetecilerle ilgili eleştirilere yanıt verdi.
Bağış, Türkiye’de gazetecilik yaptığı için hiçbir gazetecinin tutuklanmadığını söyledi.
Bağış, ''bazı basın mensuplarının hükümete muhalif oldukları için tutuklandıkları'' şeklinde iddialar olduğunu anımsatarak şunları kaydetti: ''Bu iddialara cevabım şudur: Hükümete muhalif oldukları için tutuklandığı söylenen basın mensuplarından çok daha hükümet karşıtı olanlar gayet iyi durumdalar. Yazıyorlar, köşeleri var, televizyon programlarına çıkıyorlar, şikayetçi değiller. Fakat maalesef yasa dışı işlere karıştıkları iddiası varsa bunların icabına bakılmalı.''
Bağış, şöyle konuştu: ''Bir gün bu tür davalara bakan bir savcıdan telefon geldi. Beni savcılığa davet ediyordu. 'Neden gelip sizi ziyaret etmeliyim? Bir bakanın gidip savcıyı görmesi normal değil' dedim. Savcı bunun üzerine 'Elimizde size ait olduğuna inanığımız bazı deliller var. Bir baskında ele geçirdik ve emin olmamız gerekiyor' dedi. Bunun üzerine savcıya gittim.
Bana bazı özel telefon görüşme kayıtları gösterdi. Bu kayıtlarda önemli, gizli ya da devlet sırrı gibi birşey yoktu. Bazılarını 20 yıldır tanıdığım birkaç arkadaşlarımla samimi telefon sohbetleriydi. 'Bu kayıtları nasıl elde ettiğini' sordum. Bir dergiye yapılan baskında ele geçirilen bir CD'den çıktığını ve burada başka siyasetçilere ait kayıtların da bulunduğunu söyledi. Bu telefon görüşmelerinin gerçek olup olmadığını ve sesin bana ait olup olmadığını sordu. Ben de doğruladım.
Sonra yasa dışı yollarla elde edilmiş bu kayıtlardan şikayetçi olup olmadığım soruldu. Şikayetçi oldum, çünkü benim rızam dışında kaydedilmiş sesimi dinlemek gerçekten kötü bir duyguydu. Maalesef bu baskınların bazılarında Başbakan'ın (Recep Tayyip Erdoğan) eşiyle yatak odalarındaki özel sohbetlerinin kaydı bile bulundu. O hale bu sadece basitçe basın özgürlüğü davası olamaz.
Başka birçok unsur var. İtalya'daki Temiz Eller davasına ve başka ülkelerdeki benzer davaları hatırlatıyor. Bunlar demokratik yollarla seçilmiş hükümeti demokrasi dışı yöntemlerle devirmek isteyen grup ya da yapılanmalara ilgili.”