Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlik kapsamına giren 460 bin askerlik yükümlüsünden yüzde 20 civarında başvuru beklediklerini söyledi. Yılmaz, ''Bu kişilerin ilk taksitini yatırmasını müteakip yükümlü bedelli askerlik kapsamına girecektir. Bu nedenle yoklama kaçağı ve bakayalığı durdurulacak, gözaltına alınma olasılığı ortadan kalkacaktır'' dedi.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, bedelli askerlik düzenlemesi ve gündemdeki konulara ilişkin bir röportaj verdi. Bakan İsmet Yılmaz'ın cevapları şöyle:
Soru: Bedelli askerlik düzenlemesinde yaş sınırı ve maddi tutar nasıl belirlendi?
Cevap: Bedelli askerlik düzenlemesinde 30 yaş sınırı belirlenirken, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçları, toplumun beklentileri ve terörle mücadelede zaafiyet yaratılmaması hususları gözönünde bulunduruldu. Maddi tutar için de geçmiş senelerdeki uygulamalar, günümüz ekonomik gelişmeleri ve yaşam standardındaki artışlar esas alınmıştır.
Soru: 460 bin civarında bedelli askerlik kapsamına giren askerlik yükümlüsünden ne kadar başvuru bekliyorsunuz?
Cevap: Geçmiş uygulamalara baktığımızda; 1987 yılında yüzde 9, 1992 yılında yüzde 14, 1999 yılında yüzde 21 oranında artan bir başvuru eğilimi görünmektedir. Bu oranlar dikkate alındığında bu defa faydalanma oranının yüzde 20'nin üzerinde olabileceği değerlendirilmektedir.
Soru: Aralık ayında başlayan kısa dönem celp dönemi, bedelli askerlik uygulamasından nasıl etkilenecek?
Cevap: Bu celp dönemindeki yükümlülerin birliklere sevki yapılmıştır. Bu nedenle bu celp dönemine bir etki olmayacağı değerlendirilmektedir. Bu kapsamdaki yükümlüler, ilk taksitini yatırmasını müteakip yükümlü bedelli askerlik kapsamına girecektir. Bu nedenle yoklama kaçağı ve bakayalığı durdurulacak, gözaltına alınma olasılığı ortadan kalkacaktır. Ancak ikinci taksitini ödemediği takdirde yoklama kaçağı ve bakaya durumuna göre işlem yapılacaktır.
Soru: Bedelli askerlik yapanlar, askerliğini fiilen yapmış sayılacak ve seçilme hakkı gibi tüm haklara sahip olacak mı?
Cevap: Bedelli askerlik yapanlar, askerlik hizmetini fiilen yerine getirmiş sayılırlar. Onlarla aynı haklara sahip olacaklar.
Soru : Anamuhalefetin, bedelli askerlik düzenlemesini Anayasa Mahkemesine taşıma konusundaki gerekçesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cevap : Anayasa Mahkemesinin gelecekte gündemine girebilecek bir konu ile ilgili bir değerlendirme yapmanın uygun olmadığını mütalaa ediyorum. Anayasaya aykırı bir husus da yoktur.
Soru: 21 gün temel askerlik eğitiminin kaldırılmasındaki etkenler nelerdir?
Cevap: Bu konuda toplumda talepler mevcuttu. Yurt içinde ve yurt dışında çalışıp da gerekli izni alamayanlar işini kaybediyordu. Uygulama, beklenen faydayı vermediğinden bu uygulamaya son verilmiştir.
Soru: Vicdani retle ilgili olarak basında gündeme gelen ''memuriyet hizmeti yaptırma'' gibi bir çalışma var mı?
Cevap: Belirttiğiniz şekilde herhangi bir çalışma yoktur. Ancak bu kişilere tek bir ceza verilmesi gibi bir düşünce mevcuttur.
Soru: Bir günle bedelli kapsamına giremeyenlere bir haksızlık yapıldığını düşünüyor musunuz?
Cevap: Biz hangi tarihi esas alsak onun da bir gün öncesi alacaktır. Bu doğrultuda gidilirse yaş yirmiye kadar iner. O bakımdan belirlenen yaşın en uygun yaş olduğunu düşünüyoruz'' karşılığını verdi.
Soru : Mecliste bedelli yasası görüşülürken, muhalefetin ''Genelkurmayın görüşü alındı mı?'' eleştirilerine karşı söylediğiniz ''Genelkurmay 'evet' dese ne olacak; 'hayır' dese ne olacak. Son söz TBMM'ye ait değil midir?'' şeklindeki sözleri demokrasi kültürü açısından nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Cevap : Bedelli askerliğe Meclisteki tüm partiler esas olarak evet demektedirler. Bu Meclis, milletin tamamını temsil etmektedir. Sadece, bedel, yaşta ve alınacak bedelin kullanım yerinde farklı görüşler bulunmaktadır. Milli Savunma Bakanlığı, TSK'nın hak ve menfaatlerini korumak için vardır. Silahlı Kuvvetlerimizi Genelkurmay Başkanlığımızın öncelikleri ve önerileri de dikkate alınarak savaşa hazır tutmak bizim asli vazifemiz. Asli vazifesi bu olan Bakanlığın hassas bir coğrafyada yer alan ülkemizin en temel kurumlarından biri olan Silahlı Kuvvetlerinin düşüncesinin önemli olmadığını düşünmesi, düşünülmemesi gereken bir husustur. Her konunun bir uzmanı vardır. Harp sanatının ve savunmanın uzmanı da silahlı kuvvetlerimiz ve Genelkurmay Başkanlığımızdır. Mecliste yapılan görüşmede de Genelkurmay Başkanlığımızdan görüş alındığı, bu konuda hassas olunduğu, bizzat Genelkurmay Başkanımızın ifadesi ile son sözün Meclise ait olduğu, bunun üzerine bir söz söylenilmesinin de uygun olmayacağı da ifade edilmiştir.
Alınan görüş Bakanlar Kurulunda değerlendirilmiş ve değerlendirme sonucu çıkan görüş kanun tasarısı haline getirilmiştir. Altına imza atılan metin, tasarı artık Bakanlar Kurulunundur. Sorumluluk, Hükümete aittir. Bu noktada alınan görüşün 'evet' veya 'hayır' olması sonucu değiştirmez. Bu metine bir eleştiri de getirilecekse Hükümete getirilmesi lazım. Genelkurmay Başkanlığımıza değil. Muhatap siyasidir. Siyasi partilerin de siyasilerle muhatap olması gerekir. Biz bunu ifade etmeye çalıştık. Ancak hükümetimize, Silahlı Kuvvetlerimize haksız eleştiri yapmak için bahane arayanlar, bu metnin sadece ilk cümlesini alarak Silahlı Kuvvetlerimizi önemsiz, görüşü de değerli değil gibi bir sonuca varmışlardır ki bu yorum doğru değildir ve konuşmanın tümü okunduğunda görülecektir ki konuşmanın amacını da ifade etmemektedir. Bu hususun açıkça belirtilmesi gereklidir. Bu ordu bu milletin birliğini temsil etmektedir. Bu ülke benim diyen herkesin ordusudur. Bu kurumu zedelemek hiç kimseye bir fayda sağlamaz. Bunun açıkça bilinmesini isterim.
Biz her geçen gün daha da güçlenen Silahlı Kuvvetlerimizle gurur duyuyoruz. Bu coğrafya da güçlü olabilmek için, varlığımızı devam ettirebilmemiz için güçlü bir ordumuzun bulunması gereklidir. Bu gerçeğin, Türkiye ortak paydamız diyebilen herkes tarafından görülmesi gerekir. Ordumuzu yaralayacak her söz bizi yaralar, ona yapılacak her türlü haksız ve maksatlı eleştiriyi kendimize yapılmış sayarız.
Soru: Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in göreve getirilmesiyle ilgili zaman zaman basında bazı yorumlar yer alıyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Cevap: Sayın Genelkurmay Başkanımızın göreve getirilişi TSK Personel Kanunu'ndaki esas ve usullere göre gerçekleştirilmiştir. Bu konuda yorum yapmak dahi gereksizdir. Bundan öncekiler hangi usulle atanmış ise hangi yasanın verdiği yetki uyarınca işlem yapılmış ise mevcut da o usulle ve yasanın verdiği yetki ile atanmıştır.