Katliamlar sonrasında Almanya geçmişiyle yeniden hesaplaşırken Almanya'da yaşayan Türklerin ise tedirgin oldukları gözlerden kaçmadı. Protesto yürüyüşünde can güvenliğimiz yok sloganları atan vatandaşlarımız Alman makamlarını göreve davet ettiler. Yürüyüşe katılan Frankfurt Başkonsolosu İlhan Saygılı, olayların biran önce aydınlatılması ve sorumluların cezalandırılması gerektiğini ifade ederek "Yaşanan cinayetler Türkleri derinden yaralamıştır. Şu bir gerçek ki öldürülenler etnik kimlikleri sebebiyle öldürüldüler. Maktul ailelerine potansiyel suçlu muamelesi yapıldı. Irkçılar Türk ve Alman toplumu arasında nefret tohumu ekmek istiyorlar. Fakat bunu başaramayacaklar" dedi. Neonaziler tarafından hunharca katledilen Halit Yozgat'ın babası İsmail Yozgat, yürüyüşü düzenleyenlere ve katliamı unutturmayanlara teşekkür ederek başladığı konuşmasında gözyaşlarına boğuldu. Baba Yozgat, "Günlerce kendi kendime sordum neden böyle bir olay yaşandı diye. 9 oğlumuz, ve bir polis kızımız şehit edildi. Almanya Cumhurbaşkanı ve diğer Alman yetkililer cinayetleri aydınlatılacağı, sorumluların cezalandırılacağı sözü verdiler. Lütfen bu sözlerini tutsunlar ve sorumluları cezalandırsınlar" dedi. Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı İnsan zinciri ve mitingini çok önemli bir sinyal olarak değerlendiren Kassel Anakent Belediye Başkanı Bertram Hilgen, Almanya'da herkesin hoşgörü ve güven içerisinde yaşamasını istediklerini kaydederek "Kassel bugün aşırı sağa karşı tek vücut oldu. Bu kentte şiddete ve ırkçılara yer yok.
Neonazilerin dostluğumuzu bozmasına izin vermeyelim" dedi. Duygusal anların yaşandığı ve maktul yakınlarının gözyaşlarını tutamadığı yürüyüşte konuşan DİTİB Kültürlerarası Diyalog Sorumlusu Bekir Alboğa, katliamların Alman tarihine geçecek boyutta olduğunu söyledi. Alboğa "Aile bireylerini kaybeden insanlara resmen suçlu muamelesi yapıldı. Aileler bu duruma oldukça üzgün. Zamanında gerekli tedbirler alınsaydı bu cinayetler önlenirdi. Şimdi Halit'i geri getirmemiz mümkün değil. Lakin bundan sonra ailesiyle dayanışma içerisinde olmalıyız. Irkçılar halen daha sivil toplum örgütlerine, cami derneklerine tehdit mektupları mailler atıyorlar. İnsanlar kendi isimlerinin veya derneklerinin ölüm listesinde olup olmadığını bilmiyorlar. Bu sebeple de endişe yaşıyorlar. Cinayete karışanlar, suç örgütüne yardım edenler, göçmenlerin evlerini yakanlar cezalarını çekmelidir. Almanya'da çok kültürlülüğü normalleştirme zamanı geldi" şeklinde konuştu.