NABUCCO GÖMÜLDÜ
Rus Regnum haber ajansı, “Ermeni Soykırımı Nabucco’yu toprağa gömdü” başlığıyla yayımladığı yorum-haberde, Türkiye’nin Güney Akım’ın kendi ekonomik alanındaki bölümünün inşasına izin vermeden önce Azerbaycan ile Trans-Anadolu Doğal gaz boru hattı anlaşmasını imzaladığı belirtilerek, “Bakü’deki kaynaklar, Ankara’nın bu kararlarının Fransız parlamentosunun Ermeni soykırımının inkarını suç sayan karar alması yüzünden olduğuna inanıyorlar. Trans-Anadolu ve Güney Akım’ın inşası Avrupa’nın Rus doğalgazına bağımlılıktan kurtulmak için büyük önem verdiği Nabucco’yu anlamsız hale getiriyor” görüşünü savundu.
‘KM.Ru’ adlı Rus haber portalı da, “Ankara’dan Gazprom’a Güney Akım’ı Karadeniz’in altına döşemesi için hediye” başlığıyla yayımlanan haberde, “Ukrayna, Rus gazının Avrupa’ya ulaştırılmasındaki ana oyuncusu olarak kalma ve bu rolünü sürdürme umudunu kaybetti” denildi.
GAZ MİKTARI ARTIRILDI
Rus İzvestiya gazetesi de konuyla ilgili haberinde Türkiye’nin izin sayesinde Rusya’dan aldığı gazın miktarını artırdığı gibi gaz fiyatında indirim de aldığını belirterek, tarafların indirimin detayı konusunda bilgi vermekten kaçındıkları kaydedildi.
Gazete, Gazprom Başkanı Aleksiy Miller’ın Güney Akım projesinin kaderinin Ukrayna’ya bağlı olduğu sözlerine yer vererek, Ankara’nın izninin ucuz gaz fiyatı almak isteyen ve ana transit ülke olmak isteyen Ukrayna’nın Rusya ile pazarlığında eskisi kadar rahat davranamayacağına işaret etti.
Enerji Bakanı Yıldız, tartışılan imzanın perde arkasını anlattı
Rusya dönüşünde düzenlediği basın toplantısında soruların tamamına yakını, Putin’e takdim edilen Güney Akım inşaat izni ve karşılığında yapılan anlaşmalarla ilgili olunca Bakan Yıldız, toplantının ardından ‘özel bir oturum’ yaptı. Toplantının ardından bir grup basın mensubuyla kahve içen Bakan Yıldız, Rusya’yla yaşanan gelişmeyi anlattı. Taner Yıldız’ın konuya ilişkin detaylı açıklamaları şöyle:
PUTİN’LE GÖRÜŞMEM BANA DA SÜRPRİZ OLDU
Çok ani bir kararla bir gece Rusya’ya gidiyorsunuz. 1 saat önce verilmiş randevularınız iptal ediliyor. Neden bu kadar ani bir kararla gittiniz? Bir de siz görüşmeyi Putin’le yapacağınızı biliyor muydunuz?
Biliyorsunuz uluslararası teamüle göre bir bakanın, bir Devlet Başkanı’yla görüşmesi gibi bir adet yok. Putin ile görüşmem de programlı değildi ve benim için sürpriz bir görüşme oldu. Görüşme talebi Putin’den geldi. Sayın Putin’den randevu talep etmedim. Diplomatik terbiyem de buna müsait değil. Fakat kendileri kabul etmek ve imza törenine katılmak istedi. Ama ben sadece birkaç düşüncesini paylaşacağını düşündüm, törende bulunacağını düşünmedim. Bu karar şüphesiz ki siyasi nitelik de taşıyan bir karardır. Böyle bir karar olunca, siyasetin başındaki Başbakanımızın bilgisi, talimatı olmadan yapılması zaten söz konusu değildir.
İZİN VERMEDİĞİMİZ BİR PROJE KALMADI
Türkiye’nin münhasır alanında Rusya’ya Güney Akım için inşaat izni verme yetkisi, elini tuttuğu ve elini güçlendiren bir durumdu. Bu izin bugüne kadar verilmezken, şimdi neden verildi?
Güney Akım Projesi’yle ilgili 2009 yılında hatırlarsınız, iki ülkenin devlet başkanları anlaşma sağlamıştı. Dünkü Rusya ziyaretinde ise bu anlaşmanın gereği olan inşaat izni Türkiye tarafından Rusya’ya verildi. Güney Akım ile Rusya’nın şartları belirlenmiş izinleri vardı. O izinleri takip etmesi halinde inşaat iznin verilmesiyle alakalı. Önemli çalışmalar nihayete erdirildi. Karadeniz’i bir güzergahla geçmeyi bize teklif ettikleri bizde bunu değerlendirerek inşaat izninin verilmesi kararını başbakanımızın talimatıyla sayın Putin’e tevdi ettik. Tabi bu güney koridorundaki projelerden bir tanesi. Yaklaşık 7 ülke ile ortaklığı var Güney Akım’ın.
Bunun gerçekleştirilip gerçekleştirilmeyeceğini biz bilemeyiz. Bu Gazprom’un tasarrufunda. Bizim enerji diplomasisinde üzerinde durduğumuz bir başlık var. Türkiye her ne kadar Avrupa Birliğinde beklediği ve istediği hakkı olan enerji başlığı açılmamış olmasın rağmen üzerine düşen enerjiyle alakalı bütün projeleri gerçekleştirmek adına bu izinleri vermiştir. Dün verdiğimiz izinle birlikte 2011 yılı itibarıyla bundan sonra bizim vereceğimiz ya da vermemiz gereken bir proje kalmamıştır.”
1.91’DEKİ DOLAR CANIMI SIKIYOR
Türkiye Rusya’ya bu izni vererek ne kazandı?
İki ülke arasında daha önceden yapılmış anlaşmalar nedeniyle, ‘al ya da öde’ anlaşması gereği kullanmadığı halde bedelinin yüzde 75’ini ödediği gaz bulunuyor. Almadığımız halde bedelinin yüzde 75’ini ödediğimiz gazın 2012’de geri kalan kısmını ödeyerek tamamını alacağız. Bu kontratın sırası gelmemişti. Bu Türkiye’nin lehine olan konulardan biri. Oranları vermek doğru olmaz ama 2011’de BOTAŞ’ın nakit akışını ve bilançosunu telafi eden yanını gidermiş olacağız. Bu sorunu, dünkü anlaşmayla ortadan kaldırdık. Doğalgazı dövizle alıp TL olarak satıyoruz. Bu dövize gelen her zammın BOTAŞ ve özel sektör aleyhine açık pozisyon oluşturduğu anlamına geliyor. Dolar 1.91 benim bu tablo karşısında canım sıkılıyor. Bu farkı kim finanse edecek bu önemli. Bu anlaşmayla bu açığın bir kısmını biz Gazprom’un finanse etmesini istedik ve bir ölçüde de buna vakıf oldu.
GÜNEY AKIM’DA TÜRKİYE YOK
İzin vererek önünü açtığımız Güney Akım projesinde Türkiye’nin yeri neresi, herhangi bir ortaklığı ya da payı olacak mı?
Şu anda ortak olarak girmeyi düşünmüyoruz. 2011 yılı itibariyle böyle bir düşüncemiz yok.
Güney Akım, Nabucco’nun alternatifi bir proje. Biz bu projenin önünü açarak, ortağı olduğumuz Nabucco’ya, dolayısıyla Avrupa’dan yüzümüzü çevirmiş olmadık mı?
Enerji sektörü çok dinamik bir sektör. Her an yeni bir argüman üretiliyor. Hiçbir proje diğerini rafa kaldırmıyor. Ancak yeni duruma göre projeler revize ediliyor. Örneğin Nabucco’da diyelim Gürcistan sınırından alınacak gaz, Bulgaristan sınırından alınabilir. Türkiye her bir projede farklı ülke çıkarları olan bir yapıyı kurmuştur. En önemlisi bu omurga bu çatıdır. Üzerinde konuşulan tüm projelerde de Türkiye kaybetmeyecek, tam tersine kazanacak. 4 ayrı projenin geçtiği coğrafyaya inşallah hep beraber şahit olacağız.
BİZ MAHKUM OLACAĞIMIZ ANLAŞMAYA OTURMAYIZ
Ancak bazı Avrupa ülkeleri, Rusya’dan bu türde bir müzakareye girmeksiniz, rutin görüşmeler kapsamında indirim aldılar. Türkiye bu indirimi alamadı ve bu tür bir müzakereye mi girmek zorunda kaldı?
Bugün Avrupa, ABD’deki doğalgaz fiyatlarının hemen hemen 2 katı, Japonya’nın ise Avrupa’daki doğalgaz fiyatlarının hemen hemen 3 katı pahalı doğalgaz kullanıyor. Kim ne kadar indirim aldı, gerçekten aldı mı, bu indirim kimin fiyatından daha yüksek ya da daha düşük bunu bilemezsiniz.
Putin’in “Türkiye’nin bize hoş bir yeni yıl hediyesi oldu” sözlerinin ardından akıllara şu soru geliyor. Türkiye verdiği bu hediyeye karşılık, nasıl bir maliyet üstlendi?
Bir başkası para kazanabilir ama siz para kaybetmeyebilirsiniz. Biz mahkum olacağımız bir anlaşmaya oturmayız. Türkiye’nin lehine bir çıkarım olmasaydı 6 milyar metreküplük kontratı imzalamazdık. Türkiye gaz konusunda 3 ay öncesine göre daha iyi bir konumdadır. Rusya’dan alınan indirim, piyasada ve bölgedeki diğer rakamlar göz önüne alındığında çok iyi bir indirimdir.