Antalya’da yaşayan lise öğrencisi E.A., anne ve babasının evliliklerini kurtarmak amacıyla aldıkları karar üzerine 2008 yılında ailesiyle birlikte Ankara’ya taşındı. Evliliklerini yürütemeyen anne ve baba 2009 yılında boşanırken, velayeti babasına verilen E.A., Ankara’da bir ilköğretim okulunda öğrenimine devam etti. Bu sırada E.A., okuduğu okulun yanındaki lisede okuyan kendinden birkaç yaş büyük T.P. ile tanıştı. Bir süre sonra E.A. ile T.P. internet üzerinden görüntülü görüşme yapmaya ve çeşitli oyunlar oynamaya başladı.
SORULARI BİLEMEYİNCE SOYUNDU
Herhangi bir şarkının sözlerinden yola çıkarak şarkı ismini bilmeyi amaçlayan oyunda E.A. ve T.P., bilemedikleri her soru için üzerlerindeki kıyafetlerden birini çıkarmaya karar verdi. İddiaya göre, T.P.’nin yönelttiği soruları bilemeyen E.A. vücudunun üst kısmı çıplak kalacak şekilde soyundu. Arkadaşı T.P. ise bilgisayar ortamında E.A.’nın bu şekilde fotoğrafını çekerek, kaydetti. Anne M.Ö.’nün iddiasına göre, T.P.’nin çektiği fotoğraf, 2010 yılında Antalya’ya geri dönen ve öğrenimine özel bir okulda devam eden E.A.’nın okuldaki arkadaşları arasında, sosyal paylaşım siteleri ve cep telefonu mesajı aracılığıyla yayılmaya başladı.
KALABALIK ORTAMA GİREMİYORUZ
Bu durumu okul yönetiminin kendisine bildirmesi üzerine fark ettiklerini ve fotoğrafı yaydığını ileri sürdükleri Ankara’da yaşayan T.P. ile Antalya’daki farklı okullarda eğitim- öğretim gören öğrenciler G.S., N.Y., C.B., E.B., İ.K., M.V. ve S.G. hakkında Antalya Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunduklarını belirten anne M.Ö., bu olay yüzünden E.A.’nın 4 okul değiştirmek zorunda kaldığını, hem kendisinin hem de E.A.’nın psikolojisinin bozulduğunu dile getirdi. Anne M.Ö., E.A. ile birlikte ’biri tanıyacak’ diye kalabalık ortamlara girmekten korktuklarını kaydetti.
ANNE BABALARI UYARDI
Yaşanan olayla ilgili yaptıkları suç duyurularının ardından 4 ayrı dava açıldığını ve bunlardan ilkinin Antalya Çocuk Mahkemesi’nde bir süre sonra görülmeye başlayacağını vurgulayan anne M.Ö., bu olay yüzünden mesleği olan tercümanlığı bırakmak zorunda kaldığını ve maddi imkansızlık nedeniyle avukat tutamadıklarını söyledi. M.Ö. ebeveynlere çağrıda bulunarak, çocuklarının internette vakit geçirirken neler yaptığını takip etmelerini istedi.