Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu.
İŞTE ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARINDAN SATIR BAŞLARI
IRAK BAŞBAKAN'I MALİKİ'YE YANIT
Sayın Maliki'nin açıklamaları çok çirkin. Bizim herhangi bir etnik gurubun yanında olmamız sözkonusu değil. ABD Irak'a girdiğinde bizim de girmemiz istendi ama, biz Irak halkı istemiyor diye girmedik. Sayın Maliki Irak'ta mezhep çatışması başlatırsa biz buna sessiz kalmayız.
"KARDEŞİNE SİLAH DOĞRULTAN YEZİT'TİR"
Kardeşi kardeşe kırdıran Yezit gibi tarihin kara sayfalarına geçecektir. Kim ki kardeşini katlediyorsa o Yezit'dir. Biz Halepçe'de Kürtler katledildiğinde acıyı içimizde hissettik. Onlara kapımızı açtık. 1991'de Altınköprü'de Türkmenler katletildiğinde bunun acısını yaşadık. Sünnilere yapılan katliamları içimizde yaşadık.
FRANSA'YA SERT YANIT
Dün Fransa'da yine çok az sayıda katılımla oylama yapıldı. Gerek Fransız Ulusal Meclisi'nde ve Senato'da alınan bu karar bizim için tamamen yok hükmündedir. Ortaçağ zihniyetinin yeniden hortlatılması anlamına gelen bu karar aklı selimi ortadan kaldırmaktadır. Biz gerekli uyarıları yaptık. Tarihin parlamentolarda yazılamayacağını söyledik. Bu hatanın telafi edilmesi için 60 imza ile mahkemeye başvurulmasını sağlayacağız. Bu ırkçı ayrımcı yaklaşıma sessiz kalanlar, Avrupa'da faşizmin ayak seslerini duymuyorlar. Bu mesele bir ayrımcılık meselesidir. Fransa Ulusal Meclisi'nin sağ duyulu üyelerini uyarmak istiyorum.
SARKOZY ASLEN OSMANLI
Sarkozy'nin dedesi Selanik'te doğmuştur yani soyu Osmanlı'ya dayanır. Ne kadar Türkiye düşmanlığı yaparsa yapsın Sarkozy, geçmişi İspanya'dan kaçıp Osmanlı'ya sığınan Musevilere dayanıyor Sarkozy ne yaparsa yapsın Osmanlı hoşgörüsünden bize ödün verdiremeyecektir.
'ONU FRANSA HALKINA HAVALE EDİYORUZ'
Biz sağduyulu vakur bir tavır sergileyeceğiz, hala sabır dönemindeyiz. Gelişmelere göre eylem planımızı paylaşacağız. Etap etap yaptırımlarımızı gerçekleştireceğiz. Sarkozy ve yandaşlarını Fransa halkına havale ediyoruz."
ULUDERE OLAYI
Talihsiz bir olay yaşadık, 34 vatandaşımızı kaybettik. CHP, BDP, PKK terör örgütünün, ve onlarla birlikte bazı medya kuruluşları istismarcı yaklaşımlarının tersine biz orada soğukkanlı, acıyı paylaşan bir tavır sergiledik. Aradan geçen bir ay içinde Uludere'ye samimiyetsizlikle yaklaşanlar meseleyi unutup kenara çekilirken, biz meseleyi takip ediyoruz. Biz Uludere'de yaşananların aydınlatılması için imkanlarımızı seferber ediyoruz. O köylerde benim evlat acısı çeken kardeşlerimin acısını istismar edenler, altını çiziyorum, acaba Hakkari'de polis otobüsüne saldırılırken, öldürdükleri Zeki Yeşil kardeşimin, Bingöl'de çocuklarını korumak için bomba üstüne atlayan kardeşimin, Batman'da hamileyken öldürülen kardeşimin hesabını verebilecekler mi?
İŞLERİNE GELMİYOR
Bazı yazılı ve görsel medya organları bunları gündeme getiryolar mı? Bir gün. geldi geçti bitti. İşlerine gelince öyle olmuyor. BDP'liler Uludere'den sonra vicdan kavramını hatırladılar. Sizin vicdanınız neredeydi. Eğer samimiyseniz o gözyaşını Hatice Belgin için neden dökmediniz. Eğer samimiyseniz, Mizgin Doru ve karnındaki doğmamış bebeği için neden dökmediniz. İstanbul'da belediye otobüsünde molotofla yakılarak öldürülen karrdeşimiz çocuk değil miydi, neden tek kelime etmediniz. 14-15 yaşında dağa gönderilen çocuklar, o çocuklar sizin için gözyaşı dökülecek çocuklar değil mi? Neden sizin gözyaşlarınız orda akmaz. Neden bu gidişatı durdurmak yerine gençlere dağı gösterirsiniz. Uludere için güvercin oldunuz, Diyarbakır'da bir mağarada işkence görüp katledilen örgütten kaçan 5 kız için neden şahin kesilmediniz. Neden örgüte tek cümleyle eleştirmediniz?
ULUDERE'DE ÖLENLERE TAZMİNAT 123 BİN LİRA
Yıllarca Anayasa Mahkemesi ve Danıştay önünde nöbet kulübesi kurdular yürütmenin elini kolunu bağladılar. Aslında bizim bir bedelli de CHP için çıkartmamız gerekiyor. Yoksa bunları Anayasa Mahkemesi ve Danıştay önündeki nöbetleri bitmeyecek. İşte en son katsayı kararını götürdüler.
Uludere’de yakınlarını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına hayatını kaybeden herkes için yasal 23 bin lirayı gönderdik. Buna ek olarak hayatını kaybeden her kardeşimiz için 100 bin lirayı tahsis ettik. Yani şu an için 123 bin lirayı ödüyoruz.
CHP'YE AĞIR ELEŞTİRİ
Bunlar acının istismarını, kanın ticaretini yaparlar. Bunlar ölmeyi öldürmeyi teşvik ederler. Biz ise yaşatmanın mücadelesini vermeye devam edeceğiz.
Hiçbir hadise karanlıkta kalmasın diye uğraşıyoruz. Bakın 19 insan kemiğine ulaşıldı. Bize kadar bunlar neden yapılamıyordu. Ey yazılı medyanın bir kısmı bunları neden görmüyorsunuz.
Ak Parti iktidarı Ankara’ya teslim olmadı, Ankara’da adaletin temsilini yaptı.
12 Eylül’de idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun “Allah’tan bulsunlar” dediği o kişiler 32 yıl sonra yargı önüne çıkıyorlar.
Bundan tam 19 yıl önce Uğur Mumcu, 11 yıl önce Gaffar Okan katledildi. Bu olayların üzerleri o dönemlerde örtüldü.
Musa Anter’in oğlu bana mektup yazıp “67 yaşındayım memleketime gidemiyorum izin verin hiç olmazsa bir kez babamın mezarına gidip bir fatiha okuyayım” dedi. Araştırdık, izin verdik ve Anter Anter memleketine geldi.
Keşke elimizde bir sihirli değnek olsa da bütün karanlık olayları çözebilsek. Karşımızda 150 yıl öncesinin İttihat Terakki zihniyetini taşıyan bir CHP, doğu ve güneydoğunun İttihat Terakki’si olmaya çalışan BDP var.
Hakkında hazırlanan fezleke için darağacını telaffuz eden bir CHP Genel Başkanı var.