|
|
KTSO, Kıbrıs Türk toplumunun en önemli kurumlarından Kıb-Tek’in özelleştirilmesi yoluyla yerli veya yabancı özel tekel oluşturulmasını desteklemediği, bununla birlikte sanayicileri ve halkı elektriksiz bırakacak eylemlere de destek vermediğini ifade etti.
“Kıbrıs Türk Sanayi Odası olarak, Kıbrıs Türk toplumunun en önemli kurumlarından birinin özelleştirilmesi yoluyla yerli veya yabancı özel tekel oluşturulmasını desteklemiyoruz. KKTC gibi küçük ekonomilerde elektrik kurumlarının özerkleştirme yoluyla yapılandırıldığını tekrar hatırlatmak isteriz” denilen açıklamada, Malta ve Güney Kıbrıs gibi küçük ölçekli ekonomiler dikkate alınarak bir modelin oluşturulmasının daha uygun olacağına işaret edildi.
“Devletin gerek üretimi ve özellikle de iletimi sadece bir firmanın insafına bırakmasının sakıncaları olduğu unutulmamalıdır. Özellikle elektrik gibi hayati bir konuda kamu tekeli ile özel tekel arasında önemli ayrımlar bulunmaktadır. Odamız elektrik gibi stratejik ürünlerde kamu tekeli olmasını uygun bulmaktadır” ifadelerine yer verilen açıklamada, “Özelleştirme Yasası’nın” meclisten geri çekilerek veya meclisteki komitelerde bazı maddelerinin değiştirilmesi yoluyla toplum tarafından kabul edilebilecek bir yasa çıkarılmasının sağlanabileceği belirtildi.
Meclise sevk edilen yasanın KIB-TEK‘e özel bir yasa olmadığı ve Özelleştirme Yasası’nda yapılacak tadilatlarla KKTC’nin ihtiyacı olan olumlu bir yasanın oluşturulmasının mümkün olabileceği vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Toplumsal Varoluş Mitingi düşüncesi ve amacı kulağa hoş gelebilir, ancak mitingin organizasyonundaki yöntem ve yapılanlarla beraber olayın siyasallaştığı görülmektedir. Sanayi Odası toplumsal varoluşla ilgili olarak, toplumun çıkarlarını korumak ve KKTC ekonomisinin sürdürülebilir bir yapıya kavuşması için her zaman özverili çalışmasını devam ettirecektir. Ancak 30 Ocak’ta düzenlenmesi istenen mitingle, toplumsal varoluştan ziyade, mevcut hükümetin yıpratılarak görevinin sonlandırılması amaçlanmaktadır. Sorunları büyüten ve çözüm üretemeyen eylemlerin desteklenmesi son derece yanlıştır. Bunun yanında yıllardır devam etmekte olan siyasi müdahaleler ve popülist yaklaşımlar sonlandırmadan sorunlara kalıcı çözümler üretilemeyeceği gerçeği de gözden kaçırılamaz.”
KIB-TEK çalışanlarının özelleştirme konusunda halkı, fakat üreticileri mağdur ederek girmiş olduğu eylemin neticesinde, haklı olduğu bir konuda “haksız” duruma düştüğünün acı bir gerçek olduğu görüşü dile getirilen açıklamanın sonunda şöyle denildi:
“Bu bağlamda çalışmama eyleminin kabul edilecek hiçbir tarafı yoktur ve bu eylemleri şiddetle protesto ediyoruz. Halka, üreticilere ve ekonomiye zarar veren bu eylemlere derhal son verilmesini talep ediyoruz.
Sorunun çözümlenmesine yönelik hükümetin almış olduğu kararların hiçbirinde diyalog veya uzlaşının olmaması, tüm toplumu mağdur eden eylemin uzamasına sebep olmuştur. Hükümetin uzlaşmama veya ilgilileri toplantıya çağırmama gibi bir lüksü olamaz. Hükümet ve El-Sen ön şartsız masaya oturmalı ve çözüm derhal üretilmelidir.
KIB-TEK sadece çalışanların değil, tüm halkın malıdır. Çözümü tek başına değil hep beraber üreteceğimize inancımız sonsuzdur.”