TDP Kurultayı’nda 5 Karar Oybirliğiyle Onaylandı

29 Ocak 2012 Pazar  17:40

TDP 3. Olağan Kurultayı’nda 5 karar tasarısı üyelere sunularak oybirliğiyle onaylandı. Birinci karar “Kıbrıs Konusu”, ikinci karar “3. Siyaset”, üçüncü karar “Eşit Yurttaşlık”, dördüncü karar “Çevre”, beşincisi ise “Sendikalaşma” konusunda.
“KIBRIS SORUNU”
Birinci kararda, tarihi bir dönemden geçmekte olan Kıbrıslı Türklerin, bugün ortaya koyacağı her iradenin, gelecek nesillerin kaderini belirleyeceği belirtilerek, “Kıbrıs Türk toplumunun yılgınlık ve umutsuzluk yaşadığı bir dönemde, yeni bir mücadele ruhuna ihtiyaç duyulmaktadır” denildi.
Kararda, Kıbrıs ile ilgili son gelişmelere işaret edilerek, “tarafların uzlaşmak için değil, zoraki olarak görüştükleri ve arzulanan çözüm ve barışa ulaşılamadığı” savunuldu.
Karar tasarısı özetle şöyle:
“Gerçek ve kalıcı çözümü sağlamak için aktif bir politika sürdürülmesine, geçmişte olduğu gibi bundan sonraki süreç içerisinde de devam edilecektir.
Toplumcu Demokrasi Partisi’nin hedefi, Annan Planında referans alınan 1960 Kurucu Antlaşmaları, 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası ve antlaşmaları, 1977–1979 Doruk Anlaşmaları ve 23 Mayıs ve 1 Temmuz 2008 Anlaşmalarında belirtildiği gibi, siyasi eşitliğe dayalı, iki kesimli, iki toplumlu, AB üyesi, Federal bir Kıbrıs Devleti’nin kurulmasıdır.
Yeni yapı, iki Oluşturucu Federe Devletten oluşacak, ancak, tek uluslararası kimliği bulunan bir devlet olacaktır. TDP, bu gerçeklik doğrultusunda, yeni Federal Devletin oluşması ve yaşayabilmesi için çaba sarf etmeye devam edecektir.
1 Eylül 2008 tarihinden itibaren başlayan görüşme sürecinin devam etmesi ve erken bir çözüme varılması politikası kararlılıkla sürdürülecektir. TDP, bu süreci son şans olarak görmemekle birlikte, müzakerelerin, Kıbrıs’ta bir çözümle sonuçlanması için gerekli çabayı ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda, müzakere sürecinin tıkanan noktalarında TDP uzlaşı önerileri ortaya koyarak uzlaşmazlıkların çözümü için mücadele edecektir.
TDP, oluşacak yeni anlaşmanın çerçevesini, insan haklarına saygılı, demokratik kuralların işlediği, mülkiyet haklarının korunduğu ve sosyal, ekonomik hakların, anlaşmanın AB Mevzuatı içerisinde birincil hukuk haline getirildiği, siyasi eşitliğin yerleştiği, göçmenlerin de Kıbrıs’ta varlığının insan hakları doğrultusunda ele alındığı ve kabul edilebilir oranda yeni devletteki konumlarının belirlendiği bir düzen olarak belirlemiştir.
TDP, yeni oluşacak Federal Kıbrıs Cumhuriyeti’nin, toplumların birbirlerine yönelik güveninin de gelişebilmesine olanak sağlamak için, Türkiye’nin AB’yle ilişkileri şekilleninceye kadar garantilerin devamını öngörmektedir. Garantiler konusunda da, hem Kıbrıs Türk, hem de Kıbrıs Rum ve diğer ilgili tarafların uzlaşma noktası yakalayabilmesi için çalışma yapmaya ve öneri sunmaya devam edecektir.
Bugünkü statükonun kabulü ve devamını onaylamak Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar için kötü sonuçlar doğuracağı aşikârdır. Türkiye’nin AB yolculuğuna bağlanan Kıbrıs sorununun çözümü, özellikle Kıbrıslı Türklerin aleyhine çalışan bir durumdur. Bugün tüm uluslararası taraflar ve yerel taraflar çözüm istediğini belirtse de, çözüm bulunamamaktadır. Eskiden ‘çözümsüzlük çözümdür’ diyenler bugün ‘çözer gibi görünmek, çözümdür’ politikasını izlemektedirler. KKTC’nin tanınma politikasından artık vazgeçilmiştir. Yeni bir politik zemin olarak 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki toplumsal haklara sahip çıkılması mücadelemize ise bundan sonra da devam edilecektir.
Kıbrıslı Türklerin 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan kaynaklanan toplumsal haklarının varlığı uluslararası bir gerçekliktir. 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’ndan kaynaklanan toplumsal haklara sahip çıkma Kıbrıs Türk tarafının resmi politikası haline getirilmesi için mücadele edilecektir. Bu doğrultuda Kıbrıslı Rumların, garantörlerin, AB ve BM’nin hukuki sorumluluklarını yerine getirmesi için etkin mücadele yürütülecektir.”
“3. SİYASET”
TDP kurultayında onaylanan “3. Siyaset” başlıklı kararda ise, 1. siyasetin “Çözümsüzlük çözümdür” diyerek yıllarca statükoyu sürdürdüğü, 2. siyasetin ise “Çözer gibi görünmek çözümdür” diyerek halkı oyaladığı savunularak; “Bugün, artık 3. siyaset zamanı. Erken demokratik ve adil bir çözüm çözümdür” diyenlerin zamanıdır denildi.
“3. Siyaset” kararının maddeleri özetle şöyle:
“3. Siyaset kendi ayakları üzerinde durma ve sürdürülebilir ekonomiyi kararlılıkla hayata geçirme politikalarını içermektedir.
3. Siyaset anlayışı sivilleşme ve demokratikleşmeyi hayata geçirmekte kararlı olan siyasettir.
3. Siyaset anlayışı kendi kendini yönetme kararlılığı ve iradesinin temsilcisidir..
3. Siyaset hukukun üstünlüğünü ve hukuk devletini savunanların siyasetidir.
3. Siyaset farklılıkların zenginlik olduğuna inanların ve birlik içinde farklılıkları koruyanların siyasetidir.
3. Siyaset, çalışanlar ile emeklilerin mevcut haklarının kısıtlanmasına yönelik UBP hükümetince yapılan yasal düzenlemelerin tümü geri çekecektir. 3. Siyaset, kazanılmış hakları topluma iade etmekle kalmayıp, söz konusu hakları ilerletip derinleştirecektir.
3. Siyaset, her türlü dayatmaya karşı mücadele edenlerin ve bunun yerine toplumsal iradeyi ve talepleri öncelikli görenlerin siyasetidir.
3. Siyaset anlayışı, eşitliği, adaleti, insan haklarını, adil paylaşımı, şeffaflığı, hesap verebilirliliği, doğruluğu, dürüstlüğü savunanların siyasetidir.
3. Siyaset, Kıbrıs Türk Halkının çıkarları için direnenlerin siyasetidir.
TDP, 3. Siyasetin ana temsilcisi olduğunu ve 3. Siyaset politikalarını kararlılıkla sürdüreceğini bir kez daha kamuoyuna duyurur.”
“EŞİT YURTTAŞLIK”
“Açılım” ve “Eşit Yurttaşlık” başlıklarını taşıyan kararda ise, Kıbrıs’ın Kuzeyine Tarım İşgücü Anlaşması ile 1974’ten sonra getirilen ve o günden bu yana vatandaş olanların, vatandaş olduğu ve eşit yurttaşlar olarak kabul edildiği kaydedildi.
Karar özetle şunları içeriyor:
“Her türlü dil, din, ırk ayrımı ve toplumun tüm dezavantajlı kesimlerine karşı ayrım yanlıştır ve insan haklarına aykırıdır.
TDP, vatandaşlar arasında doğum yeri ayrımı yapılmasına karşıdır ve tüm vatandaşları eşit olarak görür.
TDP, bilimsel verilere göre çalışma hayatını düzenleyecek yasal düzenlemeleri yapacaktır.
TDP, Türkiye’den ve diğer ülkelerden KKTC’ye çalışmaya getirilen işçilerin köle gibi, İş Yasası’na aykırı bir şekilde çalıştırılmasına karşıdır. Tüm işçilerin, çağdaş koşullarda yaşamlarını sürdürmelerini sağlamak ve her türlü sosyal haklarını elde etmeleri için etkin bir mücadele sürdürme kararlılığındadır.
Yazılı ve görsel medyada, farklı dini ve felsefi inanç ve görüşlerine sahip topluluklara karşı, her türlü aşağılayıcı, ayrımcı, dışlayıcı ifadelerin kullanımı yasaklanacaktır ve bu tür eylemler nefret suçları kapsamında düzenlenecektir.
Toplumda farklı dilleri ve kültürleri güvence altına alan bir anayasal, siyasal, sosyal ve kültürel yaşam ortamı yaratılarak, anayasa güvencesi ile farklı kültürlerin herhangi bir biçimde tartışma konusu yapılması engellenecektir.
KKTC kimliği taşıyanlardan yurttaşlık belgesi istenmesi gibi ayrımcı uygulamalar derhal kaldırılacaktır.
Din, inanç ve ibadet özgürlüğü temel insanlık hakkıdır. İnanç özgürlüğü olmadan demokrasi olmaz.
Özgürlükçü bir laiklik anlayışı çerçevesinde, evrensel insan haklarına aykırı olmayacak her tür inanç ve vicdan özgürlüğü, kayıtsız şartsız güvence altına alınacaktır.
Kıbrıs’ta doğan tüm insanların, Kıbrıs’ın her yerine serbestçe ulaşım hakları vardır. Bunun önündeki engellerin kaldırılması için etkin mücadele edilecektir.”
ÇEVRE”
“Çevre” başlıklı dördüncü kararın içeriği özetle şöyle:
“Bu karar tasarısının temel amacı yukarıda tanımlanan gelişmeler ışığında TDP nin çevresel sorunlara karşı duyarlılığını vurgulamak ve çevresel sorunların çözümüne yönelik olarak vizyonunu ve iradesini ortaya koymaktır.
Bu bağlamda, TDP dünyadaki gelişmeleri de takip ederek, çevreye verdiği büyük önemi de vurgulayarak, BM’nin ve AB’nin de benimsediği Sürdürülebilir Kalkınma İlkelerine uygun olarak ülkemizde de Sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilebilmesi için “Ülkesel ve yerel sürdürülebilir kalkınma stratejilerinin” ivedilikle hayata geçirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Bu çerçevede kendi üzerine düşen katkıyı her aşamada ve her platformda koymaya devam edecektir.
TDP, Kuzey Kıbrıs ölçeğinde oluşturulacak Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi kapsamında, çevrenin korunması açısından, yenilenebilir enerji kullanımı ve doğal kaynakların, biyolojik çeşitliliğin korunması ve yönetimi (özellikle su ve taş ocakları), konularının öncelikli olarak ele alınmasının gerekliliğine inanmaktadır.
TDP, bozulmamış, kirlenmemiş ve temiz çevrenin ülkemizde gerek turizm sektörünün gelişmesi gerekse yaşam kalitemizin yükseltilmesinde en önemli değer olduğunu düşünmektedir.
Sonuç ve özet olarak, TDP, toplumcu bir bakış açısıyla çevre bilincini oluşturmak için tüm çabamızla yaşanabilir çevreye sahip çıkmanın ülkemize sahip çıkmakla eş anlamlı olacağının bilincindedir ve birliktelik içerisinde mücadeleyi yükseltip güçlü bir çevre duyarlılığını topluma kazandırmanın önemine yürekten inanmaktadır. Bu bağlamda, TDP Kurultayı, yukarıda belirtilen çerçevede politika üretme ve çalışmalar yapmak üzere parti yürütme organlarına yetki verme ve sorumluluk yükleme yönünde karar alır.”
SENDİKAL YAŞAM
Beşinci karar sendikal yaşamla ilgili ve “Güvencesiz Yaşam Ve Çalışma Hayatı Ortadan Kaldırılacak” başlığıyla sunuldu.
Kararın gerekçeleri ve içeriği şöyle:
“Zaman zaman çeşitli nedenlerle gündeme gelen kayıt dışı veya kaçak iş gücü sorunu, son olarak yapılan Muhaceret Yasası değişikliği ile ve getirilen aflarla ülke gündemini meşgul etmeye devam ediyor.
Bu durum yaşamlarını emekleri ve alın teri ile kazananları yok sayma veya onları var olan durumun sebebi olmakla suçlama şeklinde gündeme getirilmektedir. Olay bu dar alana sıkıştırıldığında, sorunun genelini görüp, doğru mücadele tavrını geliştirmek bir o kadar daha zorlaşıyor.
Bu nedenle kayıt dışı emek ve kaçak işçilik sorununu ele alırken, konuyu doğru yönden tartışmak ve buna göre mücadele şeklini belirlemek, Sosyal Demokratlar ve ilericiler için bir seçenek değil, zorunluluktur.
Bu değerlendirme ışığında, TDP Kurultayı aşağıdaki kararları alır,
TDP, toplumun ekonomik olarak en alt kesimini oluşturan, hiç bir güvencesi bulunmayan ve esnek çalışma saatleri ile insan gibi yaşama hakları ellerinden alınan, özel sektör çalışanlarının yanında olduğuna vurgu yapar.
TDP, işsiz kalma korkusu ile güvencesiz ve sigortasız çalışmak durumunda kalan özel sektör emekçilerinin, sömürülmelerinin önüne geçmek ve kendilerine sürekli iş güvencesi sağlayacak sendikalaşma hakkının kazanılması konusunda, yasal düzenleme yapma kararlılığındadır. TDP kurultayı bu düşüncelerle tüm özel sektör çalışanlarını selamlar.”
Kararların ardından Faaliyet Raporu ve Mali Rapor da oybirliğiyle onaylandı.
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/TDP-Kurultayi-nda-5-Karar-Oybirligiyle-Onaylandi/365044