|
|
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini ön planda tutarak, bu topraklarda namusu ve onuruyla yaşayabileceği bir anlaşma için uğraş verdiklerini vurguladı.
“Sadece Rum’u memnun edecek bir anlaşma için uğraşacak halimiz yok” diyen Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı açıkta değildir. ‘Kıbrıs Türk halkı anlaşmaya mecburdur, Rum halkı mecbur değildir’ gibi sözlerin artık bir anlamı kalmamıştır. Bir anlaşma her iki halk için de yararlı olabilir” dedi ve ekledi: “Ama anlaşma için uğraşırken, unutulmaması gerekir ki anlaşmama da bir haktır. Ancak biz anlaşma hakkını gerçekleştirmek için uğraşıyoruz, mümkün mü değil mi kısa zamanda bunu göreceğiz”.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün Vedat Çelik başkanlığındaki Ulusal Varoluş Konseyi heyetini kabul etti.
Kabulde, Ulusal Varoluş Konseyi’nin kitap haline getirdiği ve 1964 yılında Akritas Planı’nı hayata geçirmek için Rumlar tarafından yapılan saldırılar sonrası BM'nin görevlendirdiği uzmanlar tarafından adada yapılan saha çalışmaları sonucu hazırlanan “Ortega Raporu”, Vedat Çelik tarafından Cumhurbaşkanı Eroğlu’na takdim edildi.
ÇELİK
Ulusal Varoluş Konseyi Başkanı Vedat Çelik görüşmede yaptığı konuşmada, kitap haline getirdikleri “Ortega Raporu”nun Rum saldırılarının belgelenmesi açısından önemli ve tarihi bir belge olduğunu söyledi.
1964 yılında Türk köylerine saldırıp yakıp yıkan Rumların, “Türkler bize saldırdı, anayasayı çiğniyorlar, taksim istiyorlar” diye dünyayı kandırmaya çalıştığını ifade eden Çelik, “Ortega Raporu”nun saldırıları Rumların yaptığını ispatlayan ama daha sonra hasır altı edilip BM raporlarına bile girmeyen önemli bir belge olduğuna işaret ederek, “O dönemde 133 Türk köyü talan edildi, insanlar yerinden edildi. O günden bu yana yaşanan kullanım kaybının en önemli ispatı olan Ortega Raporu’nun iki devlet arasında tazminatlar konusu gündeme geldiğinde, Türk tarafı açısından önemli bir destek olacağına inanıyoruz” dedi.
Konsey olarak geçen yıl düzenledikleri Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi’nin ikincisini 18 - 20 Nisan tarihleri arasında düzenleme kararı aldıklarını açıklayan Çelik, bu konuda bilgi verdiği Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun katılarını beklediklerini ifade etti.
Kıbrıs konusunda devam eden müzakerelerin artık sona doğru geldiğini, Türk tarafının artık bu kaygan zeminden kurtularak, devletinin tanıtılması yönünde çalışma yapması gerektiğini, örgüt olarak kendilerinin bu anlamda girişimlerini başlattıklarını ifade eden Çelik, buna karşın Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’na görüşme sürecinde destek olmaya devam edeceklerini söyledi.
KKTC devletinin kalıcı olduğunu, kalıcı olmaya devam edeceğini, Rumların da AB dönem başkanlığını devralacakları Temmuz’a kadar çözüm olmazsa Kıbrıs Türk tarafını federasyon zemininde bulamayacağını bilmesi gerektiğini anlatan Çelik, Temmuz’dan sonra görüşmelerin devamı için zorlama yapılacaksa, bu görüşmelerin artık iki devlet zemininde yapılması gerektiğine vurgu yaptı.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da yaptığı konuşmada, Ulusal Varoluş Konseyi heyetine teşekkür ederek, “Raflarda kalmış Ortega Raporu’nu kitaplaştıran Konsey, çok önemli bir görevi yerine getirmiştir” dedi.
Geçen yıl başarıyla gerçekleştirilen Dünya Kıbrıs Türkleri Kongresi’nin bu yıl da tekrarlanmasının, dış dünyada yaşayan Kıbrıslı Türklerle, KKTC’de yaşayan ulusal güçleri buluşturması açısından fevkalade önemli olduğunun altını çizen Eroğlu, Cumhurbaşkanlığı olarak bu konuda üzerlerine düşen neyse yapmaya çalışacakların söyledi.
Devam eden görüşmelerde Türk tarafı iyi niyetle müzakere masasında oturmasına karşın, Rum tarafından bir anlaşma niyetini gördüğünün söylemesinin mümkün olmadığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Zamana oynayarak süreci 2013’e kadar aktarma, başından beri görebildiğimiz Rum tutumuydu. Bugün de yine aynı tutum içerisinde olduklarını görüyoruz. Dün bir toplantı yaptık, önümüzdeki iki Salı daha toplantı yapacağız. Ondan sonra sayın Downer’ın hazırlayacağı rapor doğrultusunda bazı hareketler olacak. Ama biz yine de bu son toplantıları iyi niyetle devam ettireceğiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu şöyle konuştu:
“Ama bilinmesi gerekir ki Kıbrıs Türk halkının menfaatlerini ön planda tutarak, Kıbrıs Türk halkının bu topraklarda namusuyla, onuruyla yaşayabileceği bir anlaşmayı gerçekleştirmek için uğraşıyoruz.
Sadece Rum’u memnun edecek bir anlaşma için uğraşacak halimiz yok. Her zaman söylüyorum. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti halkı açıkta değildir. ‘Kıbrıs Türk halkı anlaşmaya mecburdur, Rum halkı mecbur değildir’ gibi sözlerin artık bir anlamı kalmamıştır. Bir anlaşma, her iki halk için de yararlı olabilir. Ama anlaşma için uğraşırken, unutulmaması gerekir ki, anlaşmama da bir haktır. Ama biz anlaşma hakkını gerçekleştirmek için uğraşıyoruz. Mümkün mü değil mi, kısa zamanda bunu göreceğiz.”
Ulusal Varoluş Konseyi’ne verdiği destekten dolayı teşekkür eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Bazı çevreler ‘yok oluş’ diyor ama ‘yok oluş’ değil; Kıbrıs Türk halkı her geçen gün varlığını burada daha da garantiye almakta, kurmuş olduğu devletinin çatısı altında yaşamını huzur ve güven içerisinde sürdürmektedir. Eksik olan bir anlaşma vardır. Mümkün mü değil mi, onun arayışı içerisindeyiz. Olursa olur, olmazsa biz yine ülkemizi, devletimizi kalkındırma çabalarımıza devam edeceğiz” dedi.