Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, avukatların son beyanlarının dinlenmesinin ardından karar açıklandı.
Mahkeme, sanıklar Cafer Erçakmak ve Yılmaz Bağ'ın ölmeleri; Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca ve Necmi Karaömeroğlu yönünden ise zaman aşımı nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verdi.
POLİS GÖSTERİCİLERE MÜDAHALE ETTİ
Adliye önünde bekleyen binlerce vatandaş ile polis arasında gerginlik yaşandı. Polis, vatandaşlara gaz bombası ile müdahale etti. Göstericilerin polise attığı taşlar nedeniyle yaralananlar oldu.
Ankara Adliyesi'nde görülen ve mahkeme heyeti tarafından 'Zamanaşımı' gerekçesiyle düşürülen Sivas Davası sonrasında, adliye çevresi de hareketlendi. Duruşmanın başladığı andan itibaren adliye önünde bekleyen gruplar, davanın düşmesiyle birlikte karara slogan atarak tepki gösterdi. 'Katil devlet hesap verecek' şeklinde sloganlar atılması üzerine, emniyet güçleri de adliye çevresinde önlemlere artırdı. Grupların Kızılay istikametine doğru yürüme ihtimaline karşı çevik kuvvet ekipleri de Kızılay istikametine barikat kurdu. Polis grupların dağılmaları yönünde uyarılar yaparken, göstericilerin dağılmaması üzerine olaylar çıktı. Göstericiler polise taşlar ve sopalarla saldırdı. Olaylarda aralarında gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı. Adliye önünde gerginlik sürüyor.
9:30'da başlaması beklenen duruşma çok fazla seyircinin olması nedeniyle 10:00'da başladı. Davayı, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi. CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu, CHP Grupbaşkanvekilleri Muharrem İnce ve Emine Ülker Tarhan, BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak ve çok sayıda BDP milletvekili duruşmayı izleyenler arasında.
Zaman aşımı ihtimaline tepki gösteren aralarında Pir Sultan Abdal Derneği'nin de olduğu çeşitli Alevi derneklerine mensup çok sayıda kişi sabah saatlerinden itibaren davanın görüleceği Ankara Adliyesi önünde toplandı. Ellerinde olaylarda hayatını kaybedenlerin resimlerini taşıyan grup sloganlar attı.
BUGÜNE KADAR NELER YAŞANDI?
Gözler bugün, Sivas’taki Madımak Oteli’ndeki yangında hayatını kaybeden 35 kişinin failleri olarak yargılanan 5 firari sanıkla ilgili, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki davada oldu. Mahkeme bugün karara vardı. Savcılık, zamanaşımı süresinin aslında 2008’de dolduğunu belirterek davanın düşürülmesini talep etmişti. Müdahil avukatları ise “Davanın esası insanlık suçu kapsamında değerlendirilsin ve zamanaşımına gidilmesin” talebinde bulunuyor. Firari durumdaki sanıkların dışında 124 sanığın yargılandığı Sivas ana davasında ise kesin hükümler daha önce verilmişti.
ERÇAKMAK ÖLDÜ, 5’İ FİRARDA
Davanın sanıkları firari durumda olan Şevket Erdoğan, Köksal Koçak, İhsan Çakmak, Hakan Karaca, Yılmaz Bağ ve Necmi Karaömeroğlu ile birlikte, Sivas ana davasının 1 numaralı sanığı olan dönemin Sivas Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçakmak. 10 Temmuz 2011’de öldüğü Adli Tıp raporlarıyla kesinleşen Erçakmak’ın “ağırlaştırılmış müebbet”, diğer 6 sanığın ise “örgüt propagandası yapmaktan” haklarında 5 yıla kadar hapis cezalarının istendiği davanın sanıklarından Yılmaz Bağ’ın da 25 Aralık 2006’da öldüğü, sonradan mahkemeye bildirilmişti. Her iki sanık hakkında ölümler nedeniyle “dosyadan düşürülme” kararı verilmişti. Halen bulunamayan 5 sanık yüzünden duruşmalar bugüne dek sürmüştü.
SAVCI, 2008’DE DÜŞMESİNİ İSTEDİ
Firarda olan dava sanıkları, bütün yazışmalara rağmen bugüne kadar bir türlü bulunamadı. Mahkeme savcısı ise suç tarihi itibarıyla 15 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğunu belirterek, davanın 2 Temmuz 2008 tarihinde düşmesi gerektiğini savundu.
SON DAKİKA TEKLİFİ
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yargılamalarda zamanaşımı ile ilgili kanun maddesinde değişiklik istedi. Tanrıkulu’nun TBMM Başkanlığı’na sunduğu teklifi, Türk Ceza Kanunu’nun 66. maddesinin 6’ncı fıkrasına, “Failin arandığı ancak yakalanamadığı ve ifadesinin alınamadığı hallerde zamanaşımı hükümleri işlemez” cümlesinin eklenmesini öngörüyor.
ETA SAVCISI ELOY VELASCO:
İspanya terörde zamanaşımını kaldırdı, cinayetler de durdu
İSPANYA’da ETA soruşturmasını yürüten Savcı Eloy Velasco, HSYK’nın düzenlediği AİHM sempozyumu için geldiği Ankara’da HABERTÜRK’ün sorularını yanıtladı. Dava dosyasında 250’si hâlâ çözülememiş, 850 cinayet iddiası ve 550 mahkûmu bulunan ETA soruşturmasını yürüten savcılar arasında yer alan Velasco, terör ve insanlığa karşı suçlarda İspanya’nın son dönemde attığı en büyük adımı “zamanaşımının kaldırılması” olarak değerlendirdi. Bu sayede suçlarda azalma olduğunu vurgulayan Valesco, HABERTÜRK’ün sorularına şu yanıtları verdi:
İspanya’da artık zamanaşımı işlememesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Terör suçu cinayetle sonuçlanmış ise, artık İspanya’da bu suç için zamanaşımı işlemeyecek. Bu düzenlemenin elbette faydası var. ETA’ dan kaçmış tutuklularla, olumsuz örneklerle karşılaştık. Yakaladığımız ETA mensuplarını serbest bırakmak zorunda kaldık. Zamanaşımı yetkisi alındıktan sonra kesinlikle bunun suçlarda etkisi oldu. Yasa çıktığından beri terör cinayeti işlenmedi. Eskiden zamanaşımı 20 yılda doluyordu. Küçük bir örnek anlatayım. 17 yaşında bir çocuk gece Bask bölgesindeki politikacının evine molotof kokteylii attı ve Fransa’ya kaçtı. DNA çalışma ları sayesinde 4 yılda kim olduğunu bulduk. Tam 20 yıl sonra tutuklandı. Suçluda kanıtlarda elimizdeydi ama zamanaşımı dolduğu için serbest bıraktık. Evi yanan politikacı, “Ben o zaman kendi evimi yakayım”diye tepki gösterdi.
Türkiye’de, 35 kişinin öldüğü Sivas davasının bazı sanıkları hakkındaki dava, bugün zamanaşımından düşecek...
Bu kişilerin aileleri ile konuşmak gerekir. Ne hissediyorlardır. Bana göre ölümler olunca affetmek, gelecekteki muhtemel cinayetlerin önüne geçmenin yöntemi olamaz. Genel önleyici tedbirlerin alınması gerekir.
ERÇAKMAK İÇİN DE KARAR VERİLECEK
Savcı, ana davanın sanıklarından Cafer Erçakmak’la ilgili dosyanın, bu davadan ayrılmasını istemişti. Savcının mütalaasından 3 yıl sonra, Cafer Erçakmak’ın 10 Temmuz 2011’de eceliyle öldüğü ve gizlice gömüldüğü ortaya çıkmıştı. Ancak davada ölenlerin avukatları, mahkemeden bu konunun araştırılmasını istemiş ve Erçakmak’ın mezarının açılıp gen ve babalık testi yapılmasını talep etmişti. Adli Tıp, gönderdiği raporda ölen kişinin yüzde 99.99 Erçakmak olduğunu belirtmişti. Avukatlar bu rapora da itiraz ederek, Erçakmak’ın 1. derece akrabaları olan kardeşlerinden de örnekler alınması gerektiğini savunmuştu. Mahkeme heyeti de son duruşmada, bu konuda görüş bildirmesi için, dosyanın bir kez daha savcılığa verilmesini isteyerek duruşmayı bugüne ertelemişti.