LAÜ’nün düzenlediği etkinliklerde geçtiğimiz cumartesi konferans veren Kilercioğlu, ana muhalefet CTP-BG’yi ziyaret ederek Genel Başkan Özkan Yorgancıoğlu’yla görüştü.
Ziyarette Kilercioğlu’na Akdeniz Stratejik Araştırmalar Merkezi Genel Başkanı Mehmet Aldemir de eşlik etti.
“ANILARIMI TARİHE NOT DÜŞMEK İSTİYORUM”
Eski Bakan Kilercioğlu, adaya her gelişinde çeşitli çevrelerle görüşerek onlardan fikirler aldığını ve üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmeye çalıştığını ifade ederek, Kıbrıs’la ilgisinin 1969’da asker olarak başladığını; 1974’te yaşananların da en yakından bilen 4 kişiden hayatta kalan tek kendisi olduğunu söyledi.
“Anılarımı tarihe not düşmek istiyorum. Ben de bu topraklara hizmet ettim, çok terledim, çok uykusuz kaldım” diyen Kilercioğlu, 20 Temmuz’u 21 Temmuz’a bağlayan gecenin, hayatındaki en uzun gece olduğunu kaydederek, anılarını 4 kitapta topladığını; son olarak da 468 sayfalık “Unutulan Bedel ve Çöküş” adlı kitabını yayımladığını anlattı.
Kilercioğlu, Kıbrıs’ta da Bosna-Hersek’te olduğu gibi katliamlar ve insanlık suçu yaşandığını belirterek, düşüncelerinin asla şoven olmadığını; insanları çok sevdiğini ancak konu vatan olunca biraz daha dikkatli olmak gerektiğini ifade etti.
Kıbrıs Türk halkına uygulanan izolasyonların çok ters bir uygulama olduğunu kaydeden Orhan Kilercioğlu, Türkiye’nin de, Kıbrıs’ın da birlik ve beraberliğe çok ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Kilercioğlu, müzakerelerle ilgili görüşünü ifade ederken ise “Eğer 1 Temmuz’dan sonra görüşme süreci devam edecekse bu ancak, KKTC’ye bir statü verilmek kaydıyla olabilir. KKTC bir devlet olarak masaya oturacak; ona göre devam edecek” diye konuştu.
Güney Kıbrıs’ın garantörlük konusu yüzünden bir anlaşmaya yanaşmadığı görüşünü ifade eden Orhan Kilercioğlu, Rumların hâlâ “Megalo Idea” fikri taşıdığını da belirtti.
YORGANCIOĞLU
CTP-BG Genel Başkanı Özkan Yorgancıoğlu da, Kilercioğlu’nun Kıbrıs’a ilgisini sürdürmesinden ve deneyimlerini paylaşmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek teşekkür etti.
Yorgancıoğlu, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme, can güvenliğini ve 1960 Cumhuriyeti’nden kaynaklanan haklarını korumak için mücadele verdiğini kaydederek, artık hızla gelişen ve değişen bir dünya ve Türkiye olduğuna işaret etti.
Kıbrıs Türk halkının siyasi eşitliğini, can güvenliğini sağlayacak bir anlaşmanın Türkiye’nin de avantajına olacağını ifade eden Özkan Yorgancıoğlu, adadaki çözümsüzlüğün sorumlusunun Kıbrıs Türk tarafı olduğu gibi bir algının ise Türkiye’ye de zarar vereceğini anlattı.
“ÇOK BEDEL ÖDEMEK ZORUNDA KALIRIZ”
CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu, eğer BM tarafından müzakerelerin sonuçsuz kalmasının nedeninin Kıbrıs Türk tarafı olduğu işaret edilirse, çok bedel ödemek zorunda kalacaklarını; 1963’te yaşananları da hak etmediklerini anlatarak, partisinin asla 1974 öncesine dönüşü kabul etmediğini ama Kıbrıs Türk halkın maceraya sürükleyecek girişimlere de karşı olduğunu söyledi.
Kıbrıs sorununun uluslar arası camiaya mal olmuş, altında Türkiye’nin de imzası bulunan birçok BM kararına konu edilmiş bir sorun olduğunu ifade eden Özkan Yorgancıoğlu, 1960 haklarını gözeten, 1974 öncesine dönülmeyecek bir anlaşma istediklerini; izolasyonlar konusunda ise Güney Kıbrıs’taki AKEL partisiyle görüşmelerinde de “önce siz izolasyonları kaldırın” talebinde bulunduklarını anlattı.
CTP-BG Genel Başkanı Yorgancıoğlu, adada bir çözüm olmazsa, bulunacak doğal gazın Rumlara da yar olmayacağını belirterek, Kıbrıs sorununun, Türkiye ve Yunanistan ilişkilerini olumsuz etkilediğini kaydetti.
“İLK SEÇENEK FEDERAL ORTAKLIK OLMALI”
Türkiye’nin garantörlüğünün sürmesini istediklerini belirten Özkan Yorgancıoğlu, çözüm için ilk seçeneğin federal bir ortaklık olması gerektiğini söyledi. Yorgancıoğlu, “Olmazsa da insanlarımızın yaşam kalitesini artırmak için elimizden geleni yapacağız. Gerginlikler, insanların yaşam kalitesini bozar” dedi. Yorgancıoğlu, kendisinin de Baf göçmeni olduğunu hatırlatarak yaşadıkları zorlu yıllardan örnekler verdi.