Talat: Ortalığı Ayağa Kaldırmalı, Dünyayı Velveleye Vermeliyiz

20 Mart 2012 Salı  20:45

Federasyondan başka bir çözüm seçeneğinin uluslararası alanda tanınmadığını belirten Talat, Güney Kıbrıs’ın AB Dönem Başkanlığı’nın başlayacağı 1 Temmuz’a kadar sorunun bitmesi talebinin çok haklı olduğunu da söyledi, “Ancak ondan sonra ne olacak... Ortalığı ayağa kaldırmalı, dünyayı velveleye vermeliyiz” ifadelerini kullandı.
Talat, “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin kimlik, pasaport ve diğer bazı hizmetlerinden yararlanan Kıbrıslı Türklerin aidiyet sorunu yaşadığını da yineledi.
Ofisinden yapılan açıklamaya göre, Eski Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat dün akşam Kanal T’de katıldığı bir programda çeşitli konuları değerlendirdi.
Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun son yayınlanan demecini nasıl yorumladığının sorulması üzerine Talat, Davutoğlu’nun Türk tarafının bilinen politikasını vurguladığını kaydetti. Talat, Türk tarafının politikasının Kıbrıs sorununun sadece güvenlik ve garantiler kısmının uluslararası konferansta ele alınmasına yönelik değil, diğer bölümlerde anlaşılamayan konuların da -yardımcı olabilir düşüncesiyle- ele alınmasına yönelik olduğunu söyledi. Talat, “Ancak müzakere içerisinde öyle bir noktaya gelindi ki güvenlik ve garantiler dışında tüm konular kapatılmadan uluslararası konferansın toplanması söz konusu değil gibi görünüyor” dedi.
“ÇIKMAZDA MIYIZ?”
Talat, sürecin çıkmaza girmek üzere olduğunu, bu yüzden Türk tarafının kozlarını ortaya koymaya çalıştığını da söyledi. Talat, Rum tarafının uluslararası konferansı Kıbrıs Türk tarafı ve BM’nin öngördüğü gibi görmediğini kaydetti.
Talat, Cumhurbaşkanlığı dönemindeki müzakere sürecine değinirken, bazı korkular ve iç güvensizlikle çözüme ulaşılamadığını ama yine de büyük mesafeler alınarak çözüme oldukça yaklaşıldığını anlattı.
Rum tarafının korkularına ilişkin görüşlerini de anlatan Talat, Hristofyas’ın en çok takvimden ve hakemlikten korktuğunu söyledi. Talat, ilk görüşmelerinin birisinde Hristofyas’a “Farkında mısın? Kıbrıs sorununu biz çözeceğiz ya da bölünmeye biz imza atacağız” dediğini; Hristofyas’ın da “Farkındayım, kuzeyde sen varsın diye ben de aday oldum” dediğini anlattı.
30 MUTABAKAT
Talat, Kıbrıs tarihinde ilk defa kendi döneminde 30 mutabakat kağıdı hazırlandığını belirterek, hiçbir dönemde bu yoğunlukta mutabakat olmadığını söyledi. Hristofyas’ın, Türkiye çözüm istediğine göre Talat’ın da seçimi kazanacağı inancında olduğunu söyleyen Talat, bu görüşün yanlış olduğunu Hristofyas’a anlatmaya çalıştığını belirtti.
4 Ocak’ta sunulan paketin bir dönüm noktası olduğunu ve yönetim ve güç paylaşımı başlığının kapanması halinde müthiş bir şey olacağını söyleyen Talat, daha sonra mülkiyet gibi konuların gündeme geleceğini anlattı. Son güne kadar görüşmelere devam etmenin kendi görüşleri olduğunu söyleyen Talat, AB dönem başkanının da katılacağı bir zirvenin Rum tarafınca reddedildiğini, bu yüzden büyük bir fırsatın heba edildiğini söyledi. Talat, eleştiri almak pahasına Türkiye'nin de desteğini alarak birçok açılım yaptıklarını çünkü amaçlarının çözüm olduğunu kaydetti.
“MEŞRU BİR SORU”
“Rum halkının gerçekten Kıbrıslı Türklerle bir anlaşma istemediğini ve Rum siyasilerin de buna göre davrandıkları müddetçe çözümün nasıl olacağı” şeklindeki bir soru üzerine Talat, bu sorunun meşru bir soru olduğunu söyledi. Talat, Rum tarafının Türklerin yüzde 20 kendilerininse yüzde 80 olduğunu bildiklerini, bu yüzden kibirli davrandıklarını ifade etti. Talat, Kıbrıs Rum tarafını tüm Kıbrıs adına AB'ye sokanların sorumluluğunu vurgulayarak, bu durumdan sonra çözüm fikrinin Rumlar için ancak idealist bir hedef olabileceğini söyledi. Talat, başta AB olmak üzere başka araçların da kullanılarak Rum tarafını çözüme mecbur olma konumuna sokmak gerektiğini anlattı.
“HAVA ALEYHE DÖNÜYOR”
Talat, şu anda havanının yavaş yavaş aleyhe döndüğünü söyledi ve “Şu anda çözümü, gerekirse Rum tarafını uluslararası alanda döve döve sağlamak durumundayız” dedi.
Talat, federasyondan başka bir çözüm seçeneğinin uluslararası alanda tanınmadığına işaret ederek, 1 Temmuz’un son tarih olarak açıklanmasının Türk tarafının görüşü olduğunu, başlangıçta BM'nin de böyle düşündüğünü söyledi. Türk tarafının 1 Temmuz’a kadar sorunun bitmesini istemesinin çok haklı olduğunu söyleyen Talat, ancak ondan sonra ne olacağını sordu.
“DÜNYAYI VELVELEYE VERMELİ”
Talat, “Bu yüzden ortalığı ayağa kaldırmalı; dünyayı velveleye vermeli” dedi, ancak bu enerjinin liderlik tarafından gösterilmesi gerektiğini kaydetti.
Bir başka soru üzerine kendisinin “başka alternatifimiz yoktur” dediğinde eleştirildiğini ve “devletimiz var, ona sahip çıkalım” dendiğini belirten Talat, “Tabii ki devlet vardır ve devam edecek. Ancak siz hiç ‘çözümün alternatifi KKTC’dir’ diye bir şey duydunuz mu?” diye sordu.
“AİDİYET SORUNU VAR”
Şu anda toplum içinde çok üzücü bir durum olduğunu belirten Talat, bunun gelecek endişesinden kaynaklandığını söyledi. Kıbrıs Türkü’nün aidiyet sorunu yaşadığını belirten Talat, KKTC’nin statü açısından insanlara beklediğini veremediğini, bunun karşısında gidip “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kimlik ve pasaportunu aldığını, ücretsiz tedavi imkanından yararlandığını, çocuğunu yurt dışında Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığından yararlanarak okuttuğunu” anlattı. Bu durumun aidiyet sorunu yarattığını söyleyen Talat, insanların “Ben kimim?” diye kendi kendine sorduğunu ifade etti ve liderlik olarak bunların değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.
 
 
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Talat-Ortaligi-Ayaga-Kaldirmali-Dunyayi-Velveleye-Vermeliyiz/366713