|
|
İspanya'daki sağcı hükümetin ''istihdam yaratma ve ekonomik büyümeyi tekrar sağlama'' sözü verdiği ve ''tarihi'' olarak değerlendirdiği iş reformunu, ''demokrasi tarihinde işçiye karşı alınan en agresif kararlar'' olarak değerlendiren ülkenin iki büyük işçi sendikası CC.OO. ve UGT'nin çağrısıyla yapılacak genel grevin etkisi bugünden hissedilmeye başladı.
Mecliste bu sabah yapılan oturumda muhalefette bulunan Sosyalist İşçi Partisi (PSOE) ve komünist Birleşik Sol (IU) partilerinden bazı milletvekilleri, genel grevi destekleyen ifadelerin yazılı olduğu pankartlar kaldırdı. Ülkenin dört bir yanında gösteriler düzenleyen, yolları kesen üniversite öğrencileri de genel greve destek verdi.
CC.OO ve UGT'nin genel sekreterleri devlet televizyonu TVE'ye yaptıkları açıklamalarda, işçiye, ''patronundan korkmadan genel greve katılması'' çağrısı yaptı. UGT genel sekreteri Candido Mendez ''İspanyol halkı, şu anda kesintiler öngören ve geleceği yok eden önlem paketlerine müsaade etmeye hazır değil'' derken, CC.OO. genel sekreteri İgnacio Fernandez Toxo da ''genel grevin başarılı olup olmamasının katılıma değil, hükümete ne kadar etki edip etmediğine bağlı olacağını'' savundu.
Hükümet kanadından yapılan açıklamalarda ise sendikaların genel greve gitme haklarına saygı duyulduğu, ancak iş reformunda geri adım atılmayacağı vurgulandı. 20 Aralık 2011 tarihinde iktidara gelen ve hükümetine karşı ilk genel grevi yaşayacak Başbakan Mariano Rajoy, ''Genel grev, İspanya'nın sorunlarını çözmeyecek'' dedi. Sosyal Güvenlik ve İstihdam Bakanı Fatima Banez de iş reformunun kabul edilmesinden sonra geçen son 1,5 aylık dönemde KOBİ'lerin toplamda 10 bin yeni işçi aldığını açıkladı.
İş reformuna, özellikle işten çıkarılmaların artık daha kolay ve işveren için daha ucuza mal olacak olmasından dolayı karşı çıkan sendikalar, genel grev süresince vatandaşa her alanda asgari hizmet vermeyi garanti etmedi.