2013-2015 KKTC 3 Yıllık Ekonomi Programı’nın Hazırlıkları Başladı

3 Nisan 2012 Salı  20:22

Başbakan İrsen Küçük, hükümet olarak ekonomide yakaladıkları istikrarı sürdürebilmek için katılımcı bir anlayışla çalışmalarını sürdürmeye devam edeceklerini söyledi.Başbakan Küçük, Türkiye Başbakanı Erdoğan’ın da Ankara’da yaptığı görüşmede, 2013-2015 KKTC 3 Yıllık Ekonomi Programı’nın hazırlanmasına tam destek verdiğini vurguladı.
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ise hazırlanacak olan programın Türkiye ile imzalanacak yeni ekonomik protokolün alt yapısını oluşturacağını açıklayarak, hedeflerinin istikrarlı büyümeyi sürdürmek olduğuna dikkati çekti.
Atun, “Bu program, KKTC’nin önümüzdeki 3 yıl boyunca ekonomi yol haritasını ortaya koyacaktır” dedi.
Başbakan İrsen Küçük, Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ve diğer yetkililerin katılımıyla bugün Golden Tulip Otel’de düzenlenen basın toplantısında, programın hazırlanmasına yönelik süreçle ilgili bilgiler verildi.
Management Center’in teknik destek vereceği 2013-2015 KKTC 3 Yıllık Ekonomi Programı’na yönelik çalışmalara Nisan ayı içerisinde bölgesel toplantılarla başlanacak.
Öncelikle sektörlerin belirlenmesinin ardından Sektörel Odaklı Grup Çalışması yapılacak. Düzenlenecek Konsolidasyon Çalışması ile taslak rapor hazırlanacak. Hazırlanacak olan taslak rapor hükümetin bilgisine sunulacak.
Programa son şeklinin verilmesinin ardından Haziran sonu kamuoyuna açıklanması bekleniyor.
Başbakanlık ve Ekonomi ve Enerji Bakanlığı yetkililerinin de hazır bulunduğu toplantıda, Başbakan İrsen Küçük ise Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, ülke ekonomisinin durumu ve hükümetin hazırlanacak programdaki hedefleri hakkında bilgiler verdi.
Management Center Direktörü Bülent Kanol ise programın hazırlanmasında izlenecek süreçle ilgili teknik bilgileri aktardı.
KÜÇÜK
Başbakan İrsen Küçük yaptığı konuşmada hükümet olarak büyük önem verdikleri 2013-2015 KKTC 3 Yıllık Ekonomi Programı’nın çalışmalarının fiilen başladığına işaret etti.
Toplum katmanlarında çok tartışılmasına karşın 2010-2012 Ekonomik Programı’nın gecikmiş bir program olmasına rağmen başarılı bir şekilde uygulandığını belirten Başbakan İrsen Küçük, uzmanların görüşlerinin de bu yönde olduğuna işaret etti.
Bu başarıyı yeterli görmediklerini, hazırlanacak olan yeni programın toplum katmanlarında iyice tartışılıp, toplumun beklentilerine yanıt verecek düzeyde olmasına büyük önem verdiklerine işaret eden Başbakan İrsen Küçük, 2012 bitmeden programın tamamlanması için çalışmaları şimdiden başlattıklarını söyledi.
“Ülke kalkınmamıza baktığımızda bazı yılların arada heba edildiğini düşündüğümüzde, bu yılların da telafi edilmesi bakımından bu programın titizlikle hazırlanması yanında toplum katmanlarının beklentilerine büyük oranda yanıt vermesi açısından bu çalışmalara önem veriyoruz” diyen Başbakan İrsen Küçük, KKTC’de yanında Türkiye’de yaptığı temaslarda da 2013-2015 KKTC Yıllık Ekonomi Programı’na verdiği önemi vurgulamakta olduklarını belirtti.
Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Ankara’da yaptıkları son görüşmede de gündem maddelerinden bir tanesinin 2013-2015 KKTC Yıllık Ekonomi Programı olduğunu anlatan Başbakan Küçük, “Bu görüşmede hazırlanacak programın ülke kalkınmasına daha da hareket getirmesi için isabetli bir program olması üzerinde ısrarla durduk ve bu konuda da Ankara’dan tam bir güvence aldığımızı da ifade etmek isterim” şeklinde konuştu.
Sonuçta kararın hükümetin olacak olmasına, karşın uzmanların ve ekonomistlerin görüşlerine ciddi önem vereceklerini ısrarla vurgulayan Başbakan İrsen Küçük, bunun dışında ülke katmanlarından gelecek taleplerin de bu programda yer alması gerektiğinin altını çizdi.
Başbakan Küçük, hükümet olarak öncelikli sektör olarak seçtikleri turizm ve eğitimin ekonomiye katkısının diğer sektörlere göre daha hızlı olmasına karşın, sadece bu iki sektörü ülkenin bütünlüklü kalkınması için yeterli görmediklerini ifade etti.
Halkın yapısına ve becerisine bakıldığında ülkede tarım ve hayvancılığa yatkın bir nüfus olduğunun görüldüğünü, bu nedenle bu iki sektörün de desteklenmesi gerektiği inancı içerisinde olduklarını anlatan Başbakan Küçük, ticaret ve sanayiyi de ihmal etmelerinin mümkün olmadığına vurgu yaptı.
Ülkedeki ekonomik değerler hakkında bilgiler veren Başbakan Küçük şöyle konuştu:
“Gerek Devlet Planlama Örgütü, gerekse Merkez Bankası’nın açıklamalarına baktığımızda, koyduğumuz hedeflerin doğru sonuçlandığını görüyoruz. Eksi 6 olan büyüme 2010’da Yüzde 3 büyümeye yükseltilirken, 2011’de yüzde 4.5 olarak seyretmiştir. Büyüme hızının 2012’de yüzde 4, 2013’te de yüzde 5 olarak   gerçekleşmesi beklenmektedir.
İhracatta da 2011 yılından itibaren artış başlamıştır. Banka kredilerinde yüzde 27 bir artışın sağlanması, banka mevduatlarında 285 milyonluk bir artışın gerçekleşmesi ekonomimize olumlu rakamlar olarak yansımaktadır. Ülkemizdeki işsizlik oranlarına baktığımızda da az da olsa bir düşüş olduğunu görüyoruz.
Türkiye yardımlarına baktığımızda, yatırımlarda gerileme olmamasına karşın, cari harcamalar konusunda alınan yardımların 2010, 2011 ve 2012 yıllarında 50’şer milyonluk düşüşle gerçekleştiği dikkate alınması gerekir. Bütçe açıklarımızın da 2009’la kıyaslandığında bayağı düşüş gösterdiği görülmektedir.”
Bu çalışmaların her yönüyle tamamlanması gerektiği için ülke imarı açısından önem verdikleri Lefkoşa İmar Planı çalışmalarını son aşamaya getirdiklerini ve görüşlerini almak için ilgili belediyelere sunduklarını açıklayan Başbakan İrsen Küçük,   planı 1 ay içerisinde uygulamaya koymayı hedeflediklerine işaret etti.
Başkent’in düzenli bir şekilde şehirleşmesi ve durağan olan inşaat sektörünün yeniden canlanması açısından Lefkoşa İmar Planı’nın önemine de değinen Başbakan Küçük, ülke fiziki planının hazırlanmasına ilişkin çalışmaların da devam ettiğini söyledi.
İKİ BÜYÜK ARGÜMAN
“Önümüzde iki büyük argümanımız var. Bir tanesi görüşmeler lehte veya aleyhte sonuçlanır 1 Temmuz’dur. Bir diğeri de lehte sonuçlanacak olan Mart 2014’te, Türkiye’den 75 milyon metre küp suyun adamıza gelişidir. 2013-2015 KKTC Yıllık Ekonomi Programı’nı hazırlarken bu gerçekleri de göz önünde tutmamız gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuşan Başbakan İrsen Küçük, programı hazırlayacak olan uzmanlara ve teknik ekibe bu iki konuya önem vermelerini özellikle rica edeceğini kaydetti.
Küçük “Özellikle 1 Temmuz önemli bir tarih olarak önümüzde duruyor. Bunun için bugün peşin söz söylemek mümkün değildir. Ancak bizim için Genel Sekreter’in hazırlayacağı rapor ve değerlendirmeler önemlidir. Ama her halükarda 1 Temmuz ülkenin hem ekonomi hem de siyasi geleceğine önemli katkılar yapabilecek bir tarih olarak önümüzde durmaktadır” dedi.
Türkiye’den gelecek suyun başlı başına bir olay olduğunu, bunun sorunsuz bir şekilde devam ettiğinin altını çizen Başbakan Küçük, Türkiye’de ve KKTC’deki barajların temellerinin atılması ve boru ihalesinin yapılmış olması nedeniyle projenin en önemli 3 adımının atıldığını vurguladı.
Küçük, projenin KKTC ekonomisine sağlayacağı katkılar konusunda da ayrıntılı bilgi verdi.
SUNAT ATUN
Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun ise yaptığı konuşmada, küresel ekonomideki gelişmeleri dikkatle izleyerek ülkedeki refah seviyesinin artırılması nihai hedefi doğrultusunda, istikrarlı bir büyüme sürecinde istihdamı artırmak; mali disiplini sürdürmek; yurtiçi tasarrufları artırmak ve makro ekonomik istikrarı güçlendirmek öncelikleri olduğuna işaret ederek “Buna göre, istihdamı artırmak için istikrarlı büyüme ortamını sağlanmasına odaklanmalıyız” dedi.
“Program döneminde mali disiplinle birlikte, sayı Başbakanımızın da ifade ettiği gibi güven, istikrar ve öngörülebilirliği güçlendirecek. Ekonominin dışa entegrasyon derecesinin artırılmasını hedeflemekteyiz” diyen Bakan Atun, özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nden suyun gelmesiyle rekabet gücü artacak olan ekonominin turizm potansiyelinin daha da artırılması, hizmetler sektöründe dışa açılım ile ihracata dönük üretim, girdi tedarik ve ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi stratejilerine ilişkin çalışmaların başlatılacağını vurguladı.
2013 VE 2014 BÜYÜME HEDEFİ YÜZDE 5
2010-2012 protokolünde KKTC’de Gayrı Sahi Yıllık Hasılanın büyümesine yönelik hedeflerine ulaştıklarının altını çizen Ekonomi ve Enerji Bakanı Atun şöyle konuştu:
“2012 yılına ilişkin olarak ise, küresel ekonomide meydana gelen konjektürel gelişmeler de dikkate alınarak gerek Avrupa Birliği, gerekse Dünya ekonomisinde tekrardan aşağı yönlü olarak revize edilen büyüme rakamları ışığında ülkemizin büyüme beklentisinin de %4-4,5 aralığında olacağını öngörmekteyiz. 2013 ve 2014 yıllarında ise büyümenin potansiyel seviyesine yaklaşarak yüzde 5 düzeyine ulaşması hedeflenilmektedir.
Bu noktada çevresel etkenleri de değerlendirmek gerekmektedir. Çünkü hiçbir ülkenin ekonomi dinamiği kendi içine kapalı olarak hareket ederek büyüyemez ve o ülkeyi geliştiremez ve ilerletemez. Ülkemizin dışa açıklık derecesini artırarak refah ortamını yükseltebiliriz. Geçtiğimiz haftalarda KTTO’nca hazırlanan Rekabet edebilirlik raporu ülkemizin dışa açıklık oranının son 10 yıllık ortalamasının %38 olduğunu ortaya koymuştur. Gelişmekte olan ülkelerin bu oranın %50 üzerinde olduğunu göz önünde bulundurursak, yeni dönemde odaklanılması gereken konulardan birisinin dışa açıklık olacağı meydana çıkmaktadır.”
Küresel ekonomide büyüme adına 2009'da alınan tedbirlerin pek çok ülkenin kamu maliyesinin sürdürülebilirliğini tehdit altına ittiğini, borçlanmalarını finanse edebilmek adına para basan AB ülkeleri ve başta Yunanistan da bu problemlerden fazla yoğunlaştığını anımsatan Atun,   Türkiye Cumhuriyeti’nin ise bu bağlamda, güçlü bir bankacılık sistemine sahip olduğunu vurgulayarak “Avrupa'da bütçe açığı, mali borç stoku sorunu da vardır, Türkiye'nin Avrupa ülkeleriyle mukayese edildiğinde bütçe açığı çok çok düşüktür, borcunun milli gelirine oranı çok çok düşüktür. Dolayısıyla Avrupa'da sorunun kaynağı olarak görülen konular Türkiye'nin çok güçlü olduğu taraflardır. Bununla birlikte izlediğimiz kadarı ile Avrupa'da olabilecek olumsuz gelişmelere karşı TC hükümetinin önemli hazırlıkları vardır” dedi.
Tüm bunların yanında Türkiye’de 2012-2015 dönemine ait yüksek büyüme beklentilerinin KKTC için bir avantaj olduğuna vurgu yapan Bakan Atun, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:
“Dünya genelinde büyüme hızının düşmesi de gelişmiş ülkeler ve AB’de ekonomik beklentileri bozmuştur. Artan petrol fiyatları küresel ekonominin iyileşmesi yönünde önemli bir engeldir. KKTC, halen petrol ve ürünlerinin tam manasıyla %100 ithalatçısı durumundadır. Dolayısıyla ithalat maliyeti artan petrol, benzin ve mazot başta olmak üzere akaryakıt fiyatlarına tesir etmektedir. KKTC devleti, Güney Kıbrıs dahil olmak üzere tüm AB ülkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti arasında, akaryakıt üzerindeki vergi yükü ve satış fiyatı en düşük olan ülkedir.
2009 yılı ile birlikte aldığımız tedbirler, ekonominin çarklarının yeniden dönmesine yardım etti ve 2007-2008 ve 2009 dönemlerinde yaşanan daralmanın devam etmesini önledi. Ekonominin krizin etkilerinin küresel ölçekte en yoğun şekilde hissedildiği 2008 ve 2009 yıllarının ardından göreve gelmemizle 6 aylık bir çalışmanın sonunda 2010-2012
Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün Rekabet Gücünün Artırılması Programı hazırlandı. Programımızda üç yıllık bir perspektif ortaya koyduk. 2007-2008-2009 döneminde giderek büyüyen bütçe açıkları ve 2003’ten 2009’a kadar katlanarak büyüyen kamu borç stokumu kontrol altına alınmıştır. Daha sonra, bu program dahilinde ve eş zamanlı olarak reel sektör mali destek paketlerini uygulamaya geçirdik. Bütün makro ekonomik uygulamalar önemli bir disiplin içinde yürütülmüştür. Ekonomimiz 2010 yılında yüzde 3,7, 2012'de ise % 4,5 oranında büyümüştür. Şu noktanın altını özellikle çizmek isterim ki 2007-2009 döneminde kümülatif toplamda %10 oranında küçülen ekonomimiz, 2010 ve 2011 döneminde kümülatif % 8,1 oranında büyümüştür. Dolayısıyla 2007-2009 döneminin yaşatmış olduğu daralmanın etkilerinin ortadan kalkması için toplam büyümenin, o dönemde yaşanan toplam daralma oranın aşması gerekmektedir.”
GELECEĞE, SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜME VE İSTİHDAM HEDEFİYLE BAKMALIYIZ
Özetle, KKTC'nin 2010-2012 döneminde ortaya koyduğu tablo, mali disiplin ile reel sektöre dayalı bir büyümenin stratejisinin nasıl bir arada uygulanabileceğini net olarak ifade ettiğini, bu sonucun da, programlı ekonomi yönetiminin KKTC için neden önemli olduğunu ve 2013-2015 programına neden ihtiyaç duyulduğunu ortaya koymakta olduğunun altını çizen Ekonomi ve Enerji Bakanı Sunat Atun, yeni program dönemiyle birlikte, geleceğe, sürdürülebilir büyüme ve istihdam hedefiyle bakmakta olduklarını vurguladı.
Ülkemizde yatırımların artması adına yatırım iklimin iyileştirilmesi, bununla birlikte rekabet ortamının daha da esnemesinin önem arz ettiğini, ekonominin özel sektör yatırım yaptıkça ve yeni mal ve hizmet üretim ve istihdam alanları açtıkça büyüyeceğini, bunun çok önemli olduğunu anlatan Atun sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu açıdan bakıldığı zaman, KOBİ ile ülkemiz yatırımcısının finansman ihtiyacının karşılanması adına önemli ilklere de imza atılmıştır. Ülkemizde ilk kez sıfır faizli krediler yürürlüğe girmiş, yüne büyük yatırım finansmanı için kobi yatırım kredileri esnafın kullanımına sunulmuş, KOBİGEM oluşturulmuş, ve yine dönemimizde ilk kez hibe destek projeleri hayat bulmuştur. 2012 yılında hibe destek projeleri devam edecektir.
Yeni program çalışmalarına, sayın Başbakandan aldığımız görevlendirme ile yaklaşık 2 ay önce başladık. Bakanlığım çatısı altında başkanlık ettiğim komitede, Başbakanlık, Ekonomi ve Enerji bakanlığı, DPÖ ve Maliye müsteşarlarının yanı sıra, akademisyen ve reel sektörde yer alan ekonomistlerimiz de Ekonomi Çalışma Grubumuzda yer almıştır. Bu nedenle 2013-2015 programı reel sektörün gelişimi yönüyle büyük önem taşırken, KKTC kanadı adına TC-KKTC protokolünün de altyapısını oluşturacaktır. Hazırlanacak olan program, ekonomimizin yol haritasını belirleyeceği gibi, TC ile yapılacak olan TC-KKTC protokolünün de altyapısını oluşturacaktır. Elbette, TC ile mali ve ekonomik protokoller yapmak gerek cari harcamalara gerekse yatırım harcamalarına kaynak sağladığı gibi, sürecin izlenmesinde ve yaklaşık 10 yıldır başarı ile program uygulayan bir ülkenin tecrübelerinden yararlanmış oluyoruz. 
Dünyada artık serbest piyasa ekonomisi son derece ağırlık kazanmış, sermayenin, insanların, ürünlerin rahatça ülkeden ülkeye dolaşabildiği bir yapı giderek egemen olmaya başlamıştır.
Bu, ülkelerin ekonomik gelişimi için son derece önemli olmakla birlikte, bu yönde çok önemli bir mesafe kaydeden TC’nin hem tecrübelerinden faydalanmak hem de reform programlarını uygulamak isteyen diğer ülkelere de TC tarafından yardım edilmektedir.
2013-2015 KKTC 3 yıllık Ekonomi Programı, KKTC halkına mal olmalıdır ve olacaktır.
Süreci bugün burada ilan ediyoruz. Bölgesel çalıştaylar yapılarak, toplumun tüm kesimlerinden temsilciler davet edilerek, daha sonra sektörel katılımla öncelikler belirlenecek ve uzmanların bu başlıklara göre hazırlayacağı teknik çalışmalarla program tamamlanacaktır.
Bu program, KKTC’nin önümüzdeki 3 yıl boyunca ekonomi yol haritasını ortaya koyacaktır. Programın adı da yine yapılacak olan çalıştaylarda halkımız tarafından belirlenecektir.”
 
 
 
 
 
 
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/2013-2015-KKTC-3-Yillik-Ekonomi-Programi-nin-Hazirliklari-Basladi/367055