|
|
Denktaş, Hükümet’e istifa çağrısını, bugün, Tahir Gökçebel başkanlığındaki Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yöneticilerini DP Genel Merkezi’nde kabulünde yaptı.
Denktaş, KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel’in hükümeti köprüden geçenden 30; geçmeyenden 40 akçe alan Deli Dumrul’a benzetmesini değerlendirerek, “Deli Dumrul’a haksızlık yapmayalım. Onun da kendi içinde bir dengesi vardı” dedi.
Serdar Denktaş, Hükümet’in halktan kopuk hareket ettiğini, grev değil eylem yapan ve yasalara göre para kesintisi yapılamayan eylem nedeniyle para kesme uygulaması yapmasının da, halktan kopuk hareketlerden biri olduğunu savundu.
Denktaş, kendi çocukluğunda sürgün olarak kaldıkları ve 4 yıl eğitim gördüğü Ankara’daki okulu uzun yıllar sonra ziyaret ettiğini, oranın da bir devlet okulu olduğunu anlatarak, aradaki gelişim farkını net olarak gördüğünü belirterek, “Bizde ise kırık sandalye, eksiklikler var. Bu utanılması gereken bir durum” ifadesini kullandı.
Eğitimde devlet-özel diye bir ayrım olmaması gerektiğini ifade eden Serdar Denktaş, sendika ile bakanlık arasında mutabakat varsa bunun gereğinin yapılması gerekliliği üzerinde durarak, mutabakat yapıp sonra farklı uygulamaya gitmenin doğru olmadığını ifade etti.
Denktaş, “mutabakatın” tanımının sorunun birlikte ortadan kaldırılması demek olduğunu işaret ederek, bir süre sonra burada da sistem tartışmasının gündeme geleceğini belirtti.
Serdar Denktaş, zaman zaman sendika yetkilileriyle bir araya geldiklerini ancak isteğinin partisi ile KTOEÖS’ün teknik düzeyde de bir araya gelerek eğitim konusunu tartışmak olduğunu anlattı ve eğitime çocukların geleceği ekseninde bakmak gerektiğini söyledi.
GÖKÇEBEL
KTOEÖS Başkanı Tahir Gökçebel ise ziyarette yaptığı konuşmada, hükümetin Deli Dumrul’a benzeterek, hükümet ve onun Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı’nın yasalarda olmayan uygulamaları yasadışı olarak hayata geçirdiğini iddia etti.
Gökçebel, yaşanan olaylar sonrasında Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Bakanı Kemal Dürüst’ün kendilerinin bakanı olmadığını savundu.
Gökçebel, Kıbrıs’ta öğretmenin her toplumsal olaya sahip çıktığını, tepki verdiğini anlatarak, ilahiyat alanının açılması konusunda da tepki verdiğini, eylem yaptığını, konunun yeniden gündeme gelmesi halinde aynı kararlılıkla tepki vermeye, eylem yapmaya kararlı olduğunu söyledi.
Tahir Gökçebel, öğretmenlerin toplumun tek ayakta kalan neferi olduğuna işaret ederek, yasalarda olmayan uygulamalarla para kesintisi yapılmasının kabul edilemez olduğunu belirtti.
Eğitime ayrılan bütçenin büyük bir kısmının özel okullara gittiğini, para gerekmeyen eksik müdür, müdür mavini terfileriyle eksik öğretmen, hademe gibi eksikliklerin bile devlet okullarında karşılanmadığını anlatan Gökçebel, öğretmenin tüm bunlara sesiz kalmayacağını kaydetti.
Gökçebel, “Konu öğretmene para kesilmesi değildir. Geçmişte öğretmen grev yapmış 2 trilyon ödemiş sesi de çıkmamıştır” diyerek, bugün yapılanın yasa dışılığı fiili uygulamalarla yaşama getirmek; KTOEÖS’ü ortadan kaldırmak olduğunu ileri sürdü.
Tahir Gökçebel, karneler konusunda KTOEÖS ile bakanlığın mutabakat sağladığını, bunun imzalarla teyit ettikten sonra “yasadışı” olarak para kesilmesinin kabul edilemez olduğunu belirtti.
Gökçebel, yasadışı olduğu bilindiği halde yapılan bu uygulamayla, “aslında dikkatleri başka yöne çevirerek ne saklanmak isteniyor” sorusuna, öğretmenler yasasında ve nakil tüzüğünde değişiklik yapılmak istendiğini iddia ederek yanıtladı.
Tahir Gökçebel, KTOEÖS ile öğretmenin her iki konuda da kararlılıkla mücadele etmeye hazır olduğunu ve bunu yapacağını söyledi.