Başbakan Tayyip Erdoğan, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 21. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda yaptığı konuşmada Türkiye'de hangi müdahale dönemine bakılırsa bakılsın en büyük darbeyi ekonominin aldığının görüldüğüne dikkati çekti.
1960 müdahalesinin demokrasiyi kesintiye uğrattığı kadar, ekonomide telafisi yıllar alacak yaralar açtığını, 1971'de ve 1980'de Türkiye ekonomisinin aynı şekilde ağır darbe aldığını anımsatan Erdoğan, her müdahalede büyüme hızının yavaşladığını, faizlerin yükseldiğini, özellikle yatırımların on yıllar boyunca ertelendiğini ifade etti.
Erdoğan, 28 Şubat'ın hemen ertesinde gelen ekonomik krizlerin bir gecede Türkiye'yi yoksullaştırdığını belirterek, şöyle konuştu:
''Gecelik faizin bin 500'e çıktığı dönemi, 8 bine çıktığı anı hatırlayın. Buralara çıktı. Acaba kimler burada vurgunu vurdu? İşte o vurgunu vuranların aslında hesaba çekilmesi lazım. Suç duyurusu yapıyorum burada. Bakın 26 Nisan 2007 Perşembe günü Borsa rekor kırıyor, 48 bin 33 puana ulaşıyor. 27 Nisan Cuma gecesi malum bildiri yayınlanıyor. 1 Mayıs'ta Borsa 43 bin 528 puandan kapanıyor. Toplam kayıp yüzde 9,4. Hisseleri işlem gören şirketlerin piyasa değeri, o üç gün içinde 20 milyar dolar azalıyor. Dolar, 1,32 liradan 1,39 liraya yükseliyor. Bono bileşik faizi, üç gün içinde yüzde 18,4'ten yüzde 19,5'e çıkıyor. 1 puanlık faiz artışının Türkiye'ye yıllık faturası ne biliyor musunuz? 2 milyar lira... Bitmedi. Üst üste 4 yıl yüzde 5'in üzerinde büyüyen Türkiye ekonomisi, 2007 yılının üçüncü çeyreğinde fren yapıyor, yüzde 2 büyüme gerçekleşiyor. Yüzde 4 hedeflediğimiz enflasyon, o yıl yüzde 8'e çıkıyor. Halbuki 'iyiyiz, iyi' diyoruz. Ama buna rağmen biz de o darbeyi yedik. Ben bunu ilgili çevrelerin hepsine özel görüşmelerimde de anlattım.
Allah aşkına soruyorum; buna kimin ne hakkı var? Türkiye'ye bu bedeli, bu faturayı ödetmeye kimin ne hakkı var? Bir bildirinin, Türkiye'ye sadece faiz maliyeti 2 milyar lira... Kimin cebinden çıkıyor bu para? Bu faturayı kim ödüyor? Milletim ödüyor, siz ödüyorsunuz, biz ödüyoruz. İşte bu bedeller ödenmesin diye demokrasiye sahip çıkacağız, özgürlüklere sahip çıkacağız, reformlara sahip çıkacağız ve kararlılıkla ilerleyeceğiz. Bundan rahatsız olanlar var ve bundan sonra da olacak. On yıllar boyunca sırtını statükoya dayayan, buradan nemalananlar bundan rahatsızlar ve rahatsız olmaya devam edecekler.''
28 Şubat müdahalesinin, MÜSİAD'a, MÜSİAD'ın üyelerine karşı ve o üyeler gibi nice başarılını da hedef aldığını söyleyen Başbakan, "MÜSİAD 28 Şubat'ın hedefi olurken birileri neden 28 Şubat'a aleni destek verdi. 'MÜSİAD üyesi olursam yanarım diyenler' oldu. Cadı avı mağdurlarını görmek isteyenler 28 Şubat'a baksınlar" diye konuştu.
'KILIÇDAROĞLU'NUN 28 ŞUBATÇILARA BORCU VAR'
CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun 28 Şubat hakkında yargının tasarrufunu 'intikam' diye yorumladığını hatırlatan Erdoğan, "Cadı avı dedi, 'İntikam' dedi. Neden? Çünkü diyeti var. 28 Şubat'çılara borcu var. 28 Şubat'ta kendisini SSK koltuğuna yeniden oturtanlara karşı borcu var. 28 Şubat'ın bürokratı bugün de CHP'nin genel başkanı zat bırakın 15 yılı, 15 günde 3 kez çarketme başarısını göstermiştir" dedi.
Erdoğan Kılıçdaroğlu'na yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü:
"TV kanallarında ekranın altından ekonomik veriler akar ve onlar saniye saniye güncellenir. Böyle giderse CHP'nin Genel Başkanı'nın o anını gösteren veri bantları yayınlanmaya başlayacak. CHP Lideri şu anda Ergenekon'un avukatı, şimdi Anayasa Mahkemesi'ne gidiyor, şu saatte darbesever, şu anda demokrat."