Türk Üroloji Derneği’nin bu yıl 22’incisini gerçekleştirdiği; Ulusal Üroloji Kongresi Acapulco Otel’de devam ediyor.
Derneğin, ‘güncel bilgilerin paylaşımı, üretilen bilginin meslektaşlara aktarımı ve katılımcılar için uygun sosyal ortam yaratılması’ amacıyla düzenlediği kongreye, Türkiye ve yabancı ülkelerden uzman ürologların katılımıyla gerçekleşiyor.
Dün başlayıp bugün açılış konuşmalarıyla devam eden kongre 6 Mayıs’a dek çeşitli oturumlarla sürecek.
Kongrenin bugün gerçekleştirilen açılışında, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük, Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif, Türk Üroloji Derneği Başkanı Prof. Ateş Kadıoğlu, Dernek Onursal Başkanı Prof. Sedat Dellaloğlu birer konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından kongreye katkıları nedeniyle Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan İrsen Küçük ve Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif’e plaket sunuldu.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu yaptığı konuşmada, kongrenin KKTC’de gerçekleştirilmesinden duyduğu memnuniyeti belirterek, sonuçlarının ülke ve sağlık alanına hayırlı olmasını diledi.
Siyasete atılmadan önce kendisinin de bir ürolog olduğunu anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, yaptığı konuşmada müzakere sürecine değindi.
Türk tarafının yıllardır Kıbrıs’ta samimiyetle bir anlaşma arayışı içinde olmasına rağmen Rum tarafının böyle bir niyet taşımaması nedeniyle Kıbrıs’ta bu güne kadar bir anlaşmaya varılamadığını ifade eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının dünya tarafından tanınan, AB üyesi ve 1 Temmuzdan itibaren AB dönem başkanlığını devralacak bir devlet olmanın verdiği güçle anlaşma istiyor görüntüsünde dünyayı kandırdığına dikkat çekti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının görüşmeleri ucu açık şekilde yürüterek Kıbrıslı Türkleri masada tutma niyeti taşıdığını da kaydetti.
Müzakere sürecinde Kıbrıs Türk tarafının iyi niyetinin hiçbir zaman kabul görmediğini de belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu; “Rum tarafının zihniyeti bizimle paylaşma değildir. Onlar bizimle anlaşma da paylaşma da istemiyorlar” dedi.
BM Genel Sekreteri Ban ki Moon’un son Green Tree zirvesinde ‘end game’ ifadesini kullanarak Rumların AB dönem başkanlığını devralmasının ardından adada müzakerelerle bir sonuca varılamayacağını söylediğini de anımsatan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafının çok taraflı konferans teklifini Genel Sekretere benimsetmesine rağmen Rum tarafının reddettiğini kaydetti.
Bu gelişmelerle müzakerelerde liderler arası görüşmelerin sürdürülmesinin bir anlamı kalmadığını kaydeden Eroğlu, “Oturalım görüşelim ama biz değil teknik adamlarımız görüşsün çünkü liderler görüşmesi bence bitmiştir ve öze dönük bir görüşme yapmanın bana göre hiçbir anlamı yoktur” dedi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Rum tarafının hedefinin, zamana oynayarak Kıbrıslı Türkleri kendilerinin hakim olduğu bir cumhuriyet altında 2’inci sınıf vatandaş konumuna düşürecek bir çözüme ulaşmak olduğunu da sözlerine ekledi.
KÜÇÜK
Başbakan İrsen Küçük ise 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra Kıbrıs’ın Kuzeyinde, adalet demokrasinin en geniş şekliyle uygulandığı, tüm organlarıyla faaliyet gösteren bir KKTC devleti gerçeği bulunduğunu ifade ederek, bu gerçeği dünya , AB ve bu kongreyi protesto eden ve ettirenlere hatırlatmak istediğini vurguladı.
Üroloji alanında en yeni gelişmelerin ele alınacağı kongrenin, ürologlar arasında bilgi birikimi ve tecrübe paylaşımına ve bu alanda yapılan çalışmalara önemli katkı sağlayacağını belirten Başbakan Küçük, insan sağlığına büyük önem veren bir hükümet olarak, sağlık alanındaki en yeni gelişmeleri ülkeye taşıma gayreti içinde olduklarını söyledi.
Bu tür kongrelerin ambargolar altındaki KKTC’de düzenlenmesinin ülke ekonomisine etkili dış tanıtıma ve siyasete önemli katkı sağladığını belirten Küçük, kongreyi KKTC’de gerçekleştiren Türk Üroloji Derneği’ne teşekkür etti.
KAŞİF
Sağlık Bakanı Ahmet Kaşif de konuşmasında, Türk Üroloji Derneği’ni 22’inci Ulusal Üroloji Kongresi’ni dünya ve AB’nin dışladığı KKTC’de gerçekleştirmesinden dolayı kutladı.
Kongrede her ülkenin kendi birim ve kurumlarıyla yaptığı çalışmaları, buluşları ileriye dönük görüş ve düşünceleri paylaşacağını belirten Bakan Kaşif, önemli olanın insanlık için daha iyi daha güzelinin yakalanması olduğunu kaydetti.
Kıbrıslı Türklerin hayata geldiği günden itibaren uygulanan ambargo ve baskılar nedeniyle sürekli şikayet eder konumda bulunduğunu da ifade eden Bakan Ahmet Kaşif; “Ama yılmıyoruz, yılmayacağız ve bağımsızlık meşalesi Anavatan Türkiye sayesinde daha güçlü parlayacak” dedi.
Sağlık Bakanı Kaşif konuşmasının sonunda, kongreye gelmeyi boykot edenlerin doktorluk mesleğine başlarken ettiği Hipokrat yeminini bir kez daha okumalarını istedi.
KADIOĞLU
Türk Üroloji Derneği Başkanı Prof. Ateş Kadıoğlu da yaptığı konuşmada, kongreyi KKTC’de gerçekleştirmekten mutluluk duyduklarını ifade etti.
Rum tarafının baskıları nedeniyle kongreye katılmama kararı alan Avrupa Üroloji Derneği’ni kınayan Kadıoğlu, apolitik , bilimsel bir dernek olması gereken Avrupa Üroloji Derneği’nin bu kararıyla siyasete alet olduğunu söyledi.
Kadıoğlu, dernek olarak bundan böyle Avrupa Üroloji Derneği’ne kurumsal aidat yatırımında bulunmayacaklarını ve derneğe kararı protesto eden binlerce mail yollayacaklarını kaydetti.
TELLALOĞLU
Türk Üroloji Derneği Onursal Başkanı Dr. Sedat Tellaloğlu ise, Rum Yönetimi, Kilise ve bazı fanatik Avrupalıların kongreye Avrupalı ürologların katılımını engellendiğini belirterek, Kıbrıs Türk halkına utanmadan insanlık dışı ambargolar uygulayanların, KKTC’ye de korsan ülke yakıştırması yaptığını kaydetti.
Kıbrıslı Rumlar ve kilisenin, çözüm niyeti taşımadığını esas amaçlarının Kıbrsılı Türklerin ikinci sınıf vatandaş olarak yer alacağı bir anlaşma olduğunu ifade eden Tellaloğlu, adada 1974’ten beri barış, huzur ve iki ayrı devlet olduğu gerçeğinin artık tüm dünya tarafından kabul edilmesi gerektiğini söyledi.