İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ofisinden yapılan açıklamada, bir TV programına katılan İkinci Cumhurbaşkanı Talat’ın, programda dünyada yaşanan son gelişmeler, Kıbrıs sorunu ve bazı iç konuları değerlendirdiği bildirildi.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorunuyla ilgili yaptığı açıklamada, Kıbrıs sorununun bu dönem gündemden düştüğü ancak bu gerçeğin sorunun Kıbrıs Türkleri için hayati önemini değiştirmediğini belirtti.
“Hristofyas’ın Talat’la bile anlaşamadığı” yolundaki bir soruyu yanıtlayan ikinci Cumhurbaşkanı açıklamasında bir anekdotu da paylaştı.
Hristofyas’ın bir sohbet sırasında kendisine; “biz iyi olmayan bir çözümü sırf hemen olsun diye kabul edemeyiz” dediğini aktaran Talat, Rum tarafı ve Hristofyas’ın niyetinin ne olduğunu kendisinin değişik zamanlarda karşılaştığı davranışlardan çok iyi anladığını ve görüşmelere oturduğunda da karşılaştıklarından şaşkınlığa düşmediğini ifade etti.
Talat, aslında karşıt gibi görünen bir çok meselenin dolaylı yaklaşımlarla aşılabileceğini söyledi ve buna Fır hattı konusundaki tartışmayı örnek gösterdi. Talat bu konuda Rumların ‘tek Fır hattı ve iki hava kontrol alanının olması’nı kabul ettiklerini anlattı.
HRİSTOFYAS’IN MAKSADI
1 Temmuz’dan sonrası için Hristofyas’ın maksadının; ‘görüşmeleri bitirenin Rum tarafı olmaması’ olduğunu ifade eden Talat, yoksa görüşmelerde bir ilerleme sağlanmış olsa ve bitmesini istemese Hristofyas’ın yeri göğü inleteceğine dikkat çekti.
Görüntünün; sanki Türk tarafının görüşmelerden çekileceği yönünde olduğunu savunan İkinci Cumhurbaşkanı Talat, “ 2004-2010 arası elimizde tuttuğumuz moral üstünlüğü kaybedeceğimiz için derin üzüntü duyuyorum” dedi.
“OLUMSUZ GELİŞMELER.. MİLLİYETÇİLİK, IRKÇILIK VE DİNİ AKIMLAR YÜKSELEBİLİR..”
Yunanistan’daki fanatizmin yükselişine paralel olarak güneyde de ırkçılığın geliştiği şeklindeki bir soruyu değerlendiren Talat, ekonomik ve siyasi çöküntülerin olduğu dönemlerde radikallerin güç kazandığına dikkat çekerek, böyle durumlarda siyasi yelpazenin de parçalanabileceğini söyledi; böylesi gelişmelerin, söylendiği gibi, olumsuz sonuçlara yol açmasının muhtemel olduğunu ifade etti.
Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkarılması halinde iç çatışmaların dahi olabileceğini belirten Talat, Yunan halkının militan bir karaktere sahip olduğunu belirterek durumun iyi olmadığını, bunun tüm bölgeyi de etkileyebileceğini, milliyetçilik, ırkçılık ve dini akımların yükselebileceğini anlattı.
KAÇIRILAN FIRSAT
Talat, Kıbrıs’ta çözümün yakalanamaması ile büyük bir ekonomik fırsatın da kaçırıldığına değinerek, çözüm olması halinde bütün dünyanın buhrana girmesi durumunda bile Kıbrıs’ın girmemiş olacağına, en kötümser ekonomistlerin bile çözüme ulaşılan Kıbrıs’ta en az 10 yıl boyunca ekonomik büyümeyi öngördüklerine parmak bastı.
Kıbrıslı Türklerin yanı sıra Rumların da büyük bir fırsat kaçırdıklarını ve şimdi bu duruma düştüklerini ifade eden Talat, bu olanların en büyük sorumlusunun ‘DİKO, AKEL ve Hristofyas olduğunu’ da kaydetti.
Yunanistan ve Rum tarafında mevcut olumsuzlukların Türk tarafını nasıl etkileyeceği şeklindeki bir soruya ise İkinci Cumhurbaşkanı Talat’ın, bu gibi durumlarda Yunanistan’da ve Kıbrıs’ta Türk düşmanlığının körüklenebileceğine dikkat çekti.
MORAL ÜSTÜNLÜK
Talat, Kıbrıs Türk tarafının 2010 yılına kadar moral üstünlüğü elinde tuttuğunu, ancak şimdi önemli diplomatların her iki tarafın da çözümü istemediği yolunda kanaatlere ulaşmakta olduklarını gözlemlediğini ifade ederek, BM Genel Sekreteri’nin çözüme ulaşılamamasında her iki tarafı da suçlaması veya eşit sorumlu tutması durumunda moral üstünlüğün yitirileceğinden korktuğunu söyledi.
İÇ KONULAR
“Ülkenin kaynayan bir kazan haline geldiği” yönünde bir yorumu değerlendiren Talat; Lefkoşa Türk Belediyesi’nde yaşanan sorunlar üzerine Hükümetin tedbir almasının şart olduğunu ifade etti ve konuyla ilgili “Hükümet de elini taşın altına koymalı” dedi.
Çevre kirliliği yaratanlara ciddi cezalar verilmesi gerektiğini belirten Talat, bu konuda devlette de eksikliklerin olduğuna değindi.