5 Mayıs'ta yürürlüğe giren ''Ulusal ve Resmi Bayramlar ile Mahalli Kuruluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Olan Tören ve Kutlamalar Yönetmeliği'', İstanbul'un fetih kutlamalarının da şeklini değiştirdi.
Yeni yönetmeliğin, ''Mahalli kurtuluş günleri, Atatürk günleri ve diğer tarihi günlerin kutlama faaliyetleri, başkentte Ankara Valiliği, başkent dışında valilikler ve kaymakamlıklarca oluşturulacak kutlama komiteleri tarafından belirlenir. Programda, günün anlam ve önemine uygun olarak yapılacak bilimsel toplantı, konferans, sergi, yarışma, tiyatro, halk oyunları, gösteriler ve konser gibi faaliyetler yer alır. Programda tören geçişi ve tebrikata yer verilmez'' hükmü uyarınca her yıl yapılan bazı ritüeller de kaldırıldı.
Bu kapsamda Belgradkapı'daki tarihi birliğin surlara hücumu ve sancakların surlara dikilmesi ile Fatih'in gemileri karadan yürütmesinin canlandırıldığı törenler bu yıl yapılmayacak.
Fetih kutlamaları, 29 Mayıs Salı günü saat 09.30'da Fatih Camisi avlusundaki Fatih Sultan Mehmed Türbesi'ni ziyaretle başlayacak.
Beyazıt Meydanı ile Sultanahmet Meydanı arasında saat 10.00'da başlayacak ''Fetih Yürüyüşü'' ile devam devam edecek kutlamalar kapsamında, Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi'nde saat 11.00'de ''Fetih, Fatih ve İstanbul'' konulu panel düzenlenecek.
Rumelihisarı'nda 16.00-18.00 saatleri arasında düzenlenecek Mehteran Konseri ile Haliç'te saat 20.00'de gerçekleştirilecek ışık, su, lazer ve havai fişek gösterileri kutlamalara ayrı bir renk katacak.
İSTANBUL'UN FETHİ
O zamanki adıyla Konstantinopolis, Müslümanlar tarafından ilk olarak, Hazreti Muhammed'i Hicret döneminde evinde misafir eden sahabe Eyüb El-Ensari tarafından 668-669 yıllarında kuşatıldı. Daha sonra birçok farklı kuşatmaya sahne olan İstanbul, Osmanlılar tarafından ilk olarak Yıldırım Bayezid döneminde kuşatıldı ve başarısız olundu.
Sultan 2. Mehmed tahta geçtiği dönemde, İstanbul'un fethi için öncelikle deniz yardımının kesilmesi gerektiği düşüncesiyle Yıldırım Bayezid'in yaptırmış olduğu Anadolu Hisarı'nın karşısında Rumeli Hisarı'nı yaptırdı. Bu hisar, Tuna Nehri ile Karadeniz'den gelecek yardımı önlemeyi amaçlıyordu. İstanbul'un yüksek ve kalın surlarını yıkmak amacı ile Edirne'de, devrin önemli mühendisleri Musluhiddin, Saruca Sekban ile Osmanlılar'a sığınan Macar Urban'a iri toplar döktürüldü.
Sultan 2. Mehmed, 1452 yılında Bizans İmparatorluğu'na savaş ilan etti ve 28 Haziran 1452'de Rumeli Hisarı'ndan 50 bin kişilik ordu hareket etti. İstanbul surları karşısında çadırlar kuruldu. 31 Ağustos'a kadar ordu İstanbul'da kaldı. Ancak 31 Ağustos'ta Edirne'ye geri döndü.
Sultan 2. Mehmed, Şubat 1453'te dökülen iri topların İstanbul önlerine götürülmesini emretti. Karaca Paşa komutasındaki 10 bin kişilik ordu, İstanbul yakınındaki Vize, Silivri ve Ayastefanos kalelerini kuşattı. Nisan ayına gelindiğinde ise 2. Mehmed, eyalet ve sancaklara orduya katılmaları için haber gönderdi ve 5 Nisan 1453'te Osmanlı ordusu, 2. Mehmed'in komutasında İstanbul'a hareket etti.
Osmanlı ordusunda önemli hocalardan Akşemseddin, Akbıyık ve Molla Gürani de bulunuyordu. 6 Nisan 1453'te 10 bin sipahi Maltepe civarını tuttu. Sultan 2. Mehmed de Anadolu ve Haliç'i tutmuştu. Zağanos Paşa da Beyoğlu'nu fethederek, Galata üzerine yürüdü. Aynı gün Sultan 2. Mehmed, Mahmut Paşa'yı elçi olarak Bizans İmparatoruna gönderdi. Ancak barış teklifi kabul edilmedi.
KUŞATMA 6 NİSAN’DA BAŞLADI
Sultan 2. Mehmed, 6 Nisan 1453 tarihinde İstanbul kuşatmasına başladı. Osmanlı ordusu kenti karadan ve denizden kuşatma altına alırken, ordu surlarda gedikler açtıkça Bizanslılar surları yeniliyor, Türkler'in şehre girişine izin vermiyordu. Osmanlı donanmasının da Bizans'a yardıma gelen Ceneviz ve Venedik gemilerine engel olamaması, savaşın seyrini değiştirmeye başladı. Haliç ile Karaköy arasına çekilen zincirden dolayı Osmanlı donanmasının Haliç'e girememesi savaşın yönünü Osmanlı aleyhine çeviriyordu. Bu gelişmeler üzerine Sultan 2. Mehmed, 21 Nisan'ı 22 Nisan'a bağlayan gece 72 parça kadırganın karadan yürütülerek Haliç'e indirilmesi emrini verdi. Dolmabahçe üzerinden Haliç'e indirilen gemilerle savaşın gidişatı değişmeye başladı.
Kaynaklara göre, Sultan 2. Mehmed, ''Biz Peygamber müjdesini gerçekleştirmeye geldik. Biz Sultan Murad Han oğlu Mehmed Han'ız. Allah'ın izni ve yardımı ile imkansızı mümkün yaparız. Davranın, amele bulun, usta bulun. Dolmabahçe'den Beyoğlu sırtlarına doğru geniş bir yol açın. Yol boyunca kızakları döşeyin. Cenevizliler'den yağ alıp kızakları yağlayın ama çok gizli tutun. Bizans bu durumu fark etmemeli'' dedi.
Bir gece içerisinde donanma Haliç'e indirildi. 22 Nisan'da donanma Haliç'ten ateşe başladı. Bizans Başkumandanı olan Giustiniani ise donanmanın Haliç'e indirilmesine inanamıyordu.
Osmanlı Donanması'nın Haliç'e indirilmesi ile birlikte savaşın seyri Osmanlılar'a döndü. Sultan 2. Mehmed, 29 Mayıs'ta büyük taarruz için emir verdi. 29 Mayıs'ta günün ilk ışıkları ile başlayan taarruz sonucu, Ulubatlı Hasan'ın Bizans Surları'na çıkarak Osmanlı sancağını dikmesi ile Osmanlı ordusu moral kazandı.
Konstantinopolis, 29 Mayıs 1453'te Sultan 2. Mehmed'in önderliğindeki Osmanlı birliklerine teslim oldu. Konstantinopolis'in alınması ile birlikte topların deldiği surlardan içeri giren Sultan 2. Mehmed, halkın sevgi gösterisi ile karşılandı.
Bu fetihten sonra Sultan 2. Mehmed, ''Fatih'' unvanını aldı ve Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başladı.
İstanbul'un fethi ile Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) yıkıldı, Osmanlı devleti imparatorluk oldu, Ortaçağ kapanarak, 1789 Fransız İhtilali'ne kadar sürecek olan Yeniçağ başladı.