|
|
“Dokunulmazlıkları kaldırmaya hazır mısınız, biz hazırız, güncel mal beyanlarımızı hep birlikte Meclis’te açıklayalım” konularının yer aldığı basın toplantısından satır başları….
Kıbrıs Türk Halkı, tarihinde hiçbir dönemde bugünkü kadar yönetim becerisinden yoksun bir hükümete tabi olmak zorunda kalmadı. Üstelik görev başındaki UBP hükümeti sadece yönetemeyen değil, sayısız şaibeyi de sırtında taşıdığı için artık bütünüyle itibarsız bir hal almış bulunuyor. Bir kere, halkın takdirinin şekillendiği seçimlerin ardından meclis aritmetiğini, yine şaibeli ve ahlaka aykırı olduğu çok belli olan biçimde, değiştirerek hükümette kalmayı ısrarla sürdüren UBP, transfer ettiği diğer partilerden seçim kazanarak parlamentoya giren milletvekillerinin boyunduruğu altındadır. Bu milletvekillerinden birinin eşine bürokraside yer verilmiş oluşu, bir diğerine uyduruk bir makam yaratılıp, ilk iş olarak da buram buram rüşvet kokan bir tahsisat ayrılması, halkımızın iradesine karşı ahlaki değerleri zorlandığının açık birer göstergesidir.
UBP Hükümeti halka rağmen gerçekleştirdiği ya da gerçekleştirmeye çalıştığı her işte mutlaka yeni bir şaibeyle birlikte anılmaktadır. Her adımında rüşvetle, siyasi ya da ekonomik çıkar sağlamakla ya da gayrı yasal işlere bulaşmakla birlikte anılan bu hükümete daha fazla hareket alanı bırakmadan önlem almak bizim için ertelenemez toplumsal bir görevdir.
Demokrasimize, yasal bütünlüğümüze ve en önemlisi toplumsal ahlaka her gün yeni yeni hasarlar veren bu hükümet adeta camcı dükkânına girmiş bir fil gibidir. Her attığı adımda birilerinin canını yakan, Anayasa’yı da, yasaları da ayaklar altına alan ve temel insan hak ve özgürlüklerini hiçe sayan bu hükümeti bugün durdurmak, gelecekte de her icraatından sorumlu tutmak bizim için temel hedeflerden bir tanesidir.
Değerli Basın Mensupları,
Bu anlattıklarıma karşılık, UBP hükümetinin yine uyduruk bir dizi iddiayla yanıt vereceğinden adım gibi eminim. Aynan yaptırdığımız kamuoyu araştırmasına karşılık, hayal ürünü bir araştırmayla diyar diyar gezerek yanıt vermeye çalıştıkları gibi, yine ayaküstünde bin bir yalanla bizi karşılamaya çalışacakları gün gibi açıktır. O zaman kendilerine açık bir davet yapıyorum. Temiz olduklarını iddia ediyorlarsa, şeffaflıktan bizim anladıklarımızsa anladıkları o zaman buyursunlar aşağıda sıralayacaklarımla ilgili olarak misyon üstlensinler. Bu basireti gösterdikleri zaman gereken noktalarda kendilerini desteklemekten geri durmayacağız.
1) Dokunulmazlıkların kaldırılmasına hazır mısınız? Biz hazırız. Cumhurbaşkanının, başbakanın ve milletvekillerinin yasaların emrettiklerini yapmaları ve düşüncelerini özgürce ifade etmelerine dair düzenlemeler dışında herhangi bir koruyucu kalkana gereksinimi yoktur. Düşünce ve görüş açıklama özgürlüğü dışında kalan, cumhurbaşkanı, başbakan ve milletvekilleri tarafından yapılan ve suç sayılan her davranış soruşturmaya ve yargının kararına tabi olmalıdır. Dokunulmazlıkların sınırlandırılması için siz yola çıkın, biz sizi yolda bırakmayız. Yapamıyorsanız, korkunuzdandır diye anlarız ve bu basiretsizliğinizi iddialarımıza bir kanıt sayarız. Biz günü geldiğinde bunu gerçekleştirmeye ve günlük hayatta milletvekillerini yasalar karşısında “sıradan birer yurttaş” haline getirmeye hazırız.
2) Mal Beyanında bulunma cesaretiniz var mı? Yürürlükteki yasayı değiştirmek gerekir ama bunu beklemeden, bütün cumhurbaşkanından başlamak kaydıyla milletvekillerinizle birlikte, atadığınız üst kademe yöneticilerini de katarak mal beyanında bulunacak mısınız? Biz bunu yasal zorunluluk olup olmadığına bakmadan yıllardır zaten yapıyoruz. Siz de yapabilir misiniz? Meclise verdiğiniz mal beyanlarınızı ve bugünkü güncel halini hemen yarın kamuoyunun bilgisine getirebilecek misiniz?
3) Sayıştay gibi yasal olarak bağımsız ve sizden daha çok daha fazla halkımızın güven duyduğu bir kurumu daha etkin ve verimli kullanmaya ne dersiniz? Kendi eseriniz olduğu halde, toplum yararına iş üretebilmesi için hiçbir çaba ortaya koymadığınız Başbakanlık Denetleme Kurulu’nu kapatınız. Herhangi bir işlevi olmayan Başbakanlık Denetleme Kurulu’na ayırdığınız ve heba olan kaynağı Sayıştay’a ayırarak etkin bir denetim olanağı yaratma cesaretiniz var mı? Biz bunu yaparız. Geçmişte Sayıştay’a sağladığımız katkıyı daha da artırmaya varız ve günü geldiğinde bunu yapacağız.
4) Bakanlar Kurulu Kararlarını halkımızdan niye gizliyorsunuz? Korkacak, çekinecek bir şeyiniz yoksa bakanlar kurulu kararlarının neredeyse yarısını neden “resmi gazetede yayımlanmamak kaydıyla” diyerek alıyorsunuz? Neden aldığınız kararları internet ortamına aktarmıyorsunuz? Başbakanlık İnternet Sitesi’ni devletin mevzuat arşivi olması gerekirken, neden kendi aile albümünüz haline getirdiniz? Devletin her alanını kendi siyasi çiftliğine dönüştürdüğünüz için mi yaptıklarınızı halktan gizleme ihtiyacı hissediyorsunuz. Eğer yanılıyorsak bizi düzeltiniz: Vatandaşlıklar dâhil, aldığınız bütün Bakanlar Kurulu kararlarını aynı gün hem Resmi Gazetede, hem de internet aracılığıyla hemen yayınlayın ve vatandaşlarımızın bilgisine getiriniz. Aynen bizden devraldığınız sisteme geri dönecek basiretiniz olduğunu gösteriniz.
5) Kamu ihalelerini neden bin bir türlü cambazlıkla düzenliyorsunuz? Şeffaflıktan yana bir çekinceniz yoksa bizim hükümetimiz döneminde yaptığımız gibi neden Merkezi İhale Komisyonu’nu etkin olarak çalıştırmıyorsunuz? Neden bizim yaptığımız gibi bu çalışmaları Merkezi İhale Komisyonu sayfasından canlı olarak yayınlamıyorsunuz? Hakkınızda bunca iddia varken, bunları uyduruk açıklamalarla geçiştireceğinize neden şeffaf ve denetlenebilir biçimde kamunun gündemine getiremiyorsunuz?
Değerli Basın Mensupları,
Siyaset, hukuk süreçlerine açık olduğu ölçüde, Avrupa standartlarında bir yaşam kurgulanabilir. Temiz toplum, açık ve şeffaf uygulamalar ve yasal düzenlemelerle sağlanabilir. Siyaset, hukuk dengesini gözetmeden toplumun önünü görmesi mümkün değildir.
Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, yolsuzluk, rüşvet, suiistimal, parti-hükümet bütünleşmesi, adam kayırmacılık, partizanlık gibi sosyal yapımıza derin yaralar açan uygulanmaların önüne, hukuksal süreçlerin derinlemesine, etkin ve sonuç alıcı çıkışlar yapması ile geçilebilir.
CTP-BG, bu sürecin sadece destekleyicisi değil, aynı zamanda öncüsü olacaktır. Biz hukukun üstünlüğü, açık ve şeffaf yönetim, tam sivilleşme ve tam demokratikleşme adına toplumsal dönüşüm programlarını hayata geçirmeye kararlıyız.
Hükümete bugünlük verdiğimiz ev ödevleri bu kadardır. Bunların süresi bize göre bir günlüktür ama biz onlara içinde bulundukları ataleti ve mehter takımı ruh halini de göz önünde bulundurarak bir hafta süre tanıyoruz. Bu bir haftalık sürede bunların herhangi birinin yapılmaması veya yapılmasına dair girişimde bulunulmamış olması bizim için ortada duran şaibelerin doğrulanması anlamında yorumlanacaktır. Gizleyecek bir şeyi olmayan için, yaptıklarından korku ve kuşku duymayanlar ve tabii ki bizim için bunlar çocuk oyuncağıdır. Biz bunları geçmişte yaptık, gene yaparız, bakalım UBP’de bunları yapacak cesaret var mı, bekleyip göreceğiz.