|
|
Futbol yorumcusu Erman Toroğlu, kısa süreli olarak geldiği Fethiye’de Balık Pazarı’nda balık yiyerek yorgunluk attı. Erman Toroğlu, gündemdeki konular hakkında bazı açıklamalarda da bulunarak; “Şike iddialara konusunda Telegol’de ağzımıza da bant yapıştırdık. Sözün bittiği yerdeyiz. UEFA kararını verecek. Türkiye’de kimileri konuşmaya devam edecekler, kimileri susacaklar. Türkiye’de yüzsüzler çok fazla. Konuşmaya devam ederler inşallah, UEFA’dan iyi sonuç çıkar. Kötüyü aklıma getirmek istemiyorum. Sonuçta FIFA da bu işe bulaşmaz. Milli takımlara kadar gitmez inşallah iyi sonuç olur” dedi.
Fethiyespor’un Bank Asya 1. Lig için Adana Demirspor’la final maçı yapacak olması konusunda da düşüncelerini açıklayan futbol yorumcusu Erman Toroğlu, Adana Demirspor çok eski bir kulüptür. Adanaspor’dan da öncedir. O takıma karşı oynadım. Futbol şehre büyük hareket getirir. Fethiyespor’un Bank Asya 1. Lige yükselmesi Pazar günleri Fethiye Esnafının kazancı demektir. Futbol şehirler için önemlidir. Yöneticiler futbolu çirkinleştirmeseler, futbol çok önemli sosyal bir olgudur. Geri zekalı yöneticiler yüzünden maçlarda kavga çıkıyor. Türk Futbolunu bu hale getiren tek grup var; o da yöneticilerdir. Futbolcular, hakemler, antrenörler profesyonel olduğu için, bu işten ekmek yediklerinden bindikleri dalı kesmezler. Yönetici gelir havasını yapar, yalanını söyler, takımını borçlandırır, çeker gider. Parasını da icra yoluyla çatır çatır alır. Yöneticiler, şehrini ve Türk futbolunu düşünürse bu hale gelmez. Biz kararımızı kendimiz doğru verseydik, UEFA’nın kapımızda yumurta kızdırmasına izin vermeseydik, olaylar bu hale gelmezdi” dedi.
Hormonlu domates üreticilerinin tepkileri hatırlatılan Toroğlu, şunları söyledi:
“Hükümetler, Türkiye’yi dışarıya ucuza sattılar. Benim domatesimin eskiden tadı vardı. Yerken lezzeti başkaydı. Domatesimizin tohumundan yeni ürün elde ederdik. Şimdi dışarıya bağımlı olduk. Çok ucuza gittik. Kendi özümüzü kaybettik. Domatesi kesince içinden su akıyor. Yok böyle bir şey. Ben eski domatesimizin arayışı içindeyim. Bu ülkede bakanlar, vatandaşın gözünün içine baka baka Çernobil olayını saklayıp, çay içtiler”