Batılı ülkelerin ardından, Türkiye de Suriyeli diplomatları sınır dışı etme kararı aldı. Son gelişmeyle birlikte Suriye ile ipler koptu.
Sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye'yle yaşanan süreci ve bölgedeki gelişmeleri değerlendirdi.
Davutoğlu, Suriye'yle ilgili gelinen noktaya yönelik olarak şunları söyledi: "Hula katliamı dönüm noktası bir gelişme. Uzun zamandır 15 bini aşkın Suriyeli öldürüldü, 20 bin kayıp olduğu söyleniyor. Yakın zamanda bile bizim basında yansımalara bakınca ülkede sanki her şey normalmiş gibi bir algı oluşturuluyordu. Suriye yönetimi iç meşruiyetini tümüyle kaybetti. 10'u aşkın ülkenin büyükelçilerini göndermesiyle Suriye'nin dış meşruiyet zemini de kalmıyor. Keşke olaylar bu noktaya gelmeseydi. Annan'ın çabası çok iyi niyetli, ama bunların başarıya ulaşması için ciddiyetle bir muhattap olması lazım. Hula katliamı bu muhattabın olmadığını ortaya koydu.
Biz hiçbir zaman bölgemize dışarıdan müdahale olmasını istemeyiz. Suriye yönetimi tutumuyla yapılacakların önünü kapattı. Arap ülkeleri ve İran'la birlikte yaptığımız inisiyatif karşılıksız kaldı. Esad yönetiminin geçmişten gelen psikolojik zaafı olayı doğru anlayamaması. Buna diktatörlerin illüzyonu diyorum. Biraz daha baskıyı artırırsam direnç kırılır beklentisi içinde. Bu beklenti gerçekleşmeyince daha fazla zulme yöneliyor. Bir ülkenin ordusu kendi halkına karşı savaşamaz. Esad'ın toplumsal tabanı yıprandı. Esad, halkına karşı emir verdiği zaman ordudan kaçış başladı. Barışçıl gösteriler yapılabilse silahlı muhalefete ihtiyaç kalmayacak. Barışçıl gösterileri keskin nişancılarla, top ateşiyle susturacaksınız, hem de silahlı muhalefet olmayacak diyeceksiniz. "
ESAD HAKLIN İRADESİYLE GİDECEK
"Esad Suriye halkının iradesiyle gidecek" diyen Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Suriye halkı iradesini ortaya koyacak ve yönetimin gitmesi sonucunu doğuracak. Ya da Suriye halkının mücadelesiyle gidecek. Bütün yolları denemek, bütün ihtimalleri tüketmek durumundayız. 3.5 yıl Bosna Hersek'te yürütülen katliama seyirci kalınmasının ne bedellere yol açtığını görüyoruz. İç savaş çıkmaması için BM kararlı bir tutum sergilemeli. Açık bir tavır alınmalı. "
PKK, REJİM KARŞITLARINA KARŞI KULLANILIYOR
Suriye sınırından terörist sızmalarına ilişkin değerlendirme yapan Bakan, "Suriye her kartı kullanmak isteyecektir. Bazı terör unsurları kendi halkına karşı bile kullanıyor. PKK, Suriye'deki rejim karşıtlarına karşı da kullanılıyor. Bizim için esas güvenlik riskini yükselten daha yaygın bir kaosun çıkması. Geçmişte Suriye yönetimi istikrarı sağlayan bir unsurdu, kendi halkıyla çatışmıyordu. Şu anda Suriye yönetiminin kendisi istikrarsızlık kaynağı. Eğer bir güvenlik riski oluşursa her türlü tedbiri alırız. Uluslararası hukuk sınırları içinde her türlü tedbiri alırız. Bir an önce sorunun çözülmesi için uluslararası toplum tek bir tutum içinde davranmalı" dedi.
İRAN'LA BİR SORUN YOK
Davutoğlu, Türkiye-İran ilişkilerinin karşılıklı güvenle sürdüğünü belirterek, "İran'ın mesafe koyması söz konusu değil. İki ülke arasında mezheple ilgili bir sorun yok. Suriye meselesine mezhep gözüyle bakmadık. İran'la nükleer görüşmelerin başlamasını sağlayan biziz. Türkiye ile İran arasında güven sorunu yok. Irak'taki mesele de iç siyasal sorun. Bazı liderler dışarıya dönük eleştiriler getirirler. Irak'taki sorun Sünni-Şii meselesi değil, gücü paylaşma meselesi" diye konuştu.
HERKES SINIRLARA SAYGI DUYMALI
Davutoğlu, "Bağımsız bir Kürt devleti ilan olursa, tavrınız ne olur" sorusuna şu yanıtı verdi: "Herkes sınırlara saygı duymalı ama bu sınırları bir duvar olmaktan çıkarıp geçişken bir hale getirmeliyiz. Irak'ın bölünmesi diye bir senaryo gündemde olamaz. Kuzey Irak'taki Kürt kardeşlerimizle de en yoğun ilişkiye gireriz. Bu Sünni-Şii-Türkmen kardeşlerimizle de aynı şekilde ilişkiye girmektir."
FRANSA İLE PÜRÜZLER AŞILACAK
Fransa'daki yeni yönetimle ilgili değerlendirme yapan Dışişleri Bakanı, "Son 3-4 yılda yaşanan geçici bir problemdi. Ümit ederiz yeni dönemde köklü tarihi boyutu öne çıkaracaktır. Başbakanımızın Hollande'la güzel bir telefon görüşmesi oldu. Türk-Fransız ilişkilerinin önü giderek aradaki pürüzleri aşan zemine oturacaktır. İlişkilerin düzeltilmesi birbirimizi anlamakla olacaktır. Karşılıklı ziyaretlerle ilişkileri tekrar kuvvetli zemine taşıyacağız" dedi.
Davutoğlu, Mavi Marmara'da hukuki sürece ilişkin bilgi verdi. Davutoğlu, "Ortada bir suç var, 9 sivil insan öldürüldü. Bunun bir müeyyidesi olması lazım. Şartlarımız çok açık. Bu şartlar yerine getirilmedikçe ilişkiler normale dönmez" diye konuştu.