Türkiye'de bölgesel olarak ilk kez düzenlenen Dünya Ekonomi Forumu (WEF) İstanbul'da başladı. Erdoğan, böylece 2009'da yaşanan 'One minute' krizi sonrası forumda ilk kez konuştu.
Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye zor bir coğrafyanın ortasında tüm sorunlara rağmen istikrarla demokrasiyle büyüyen bir güven adası olma konumunu muhafaza eden bir ülke. Türkiye ekonomisi son 10 yılda ortalama yüzde 5.3 büyüdü. 10 yılda küresel ekonomik krizin de olduğu dikkate alındığında bu büyüme önemli bir başarıdır. 2011'de Türkiye Çin'den sonra en çok büyüyen ülke oldu. 2002'de 230 milyar dolarlık milli gelir 772 milyar dolara ulaştı. Kişi başı gelir de üç kat büyüyerek 10 bin 444 dolara ulaştı. İhracatta, büyümede, turizm gelirlerinde borçlanma faizlerinde Türkiye krize rağmen çok olumlu performans sergiledi. Türkiye'nin IMF'ye 23.3 milyar dolar olan borcu 1.7 milyar dolara kadar düştü. Nisan ayında borç sıfırlanacak.
İstikrar ve güvenin Türkiye için olduğu kadar bölgemizdeki her ülke için de hayati önemde. Tüm seçimlerde popülizme asla fırsat vermedik, mali disiplinden taviz verilmedi. Türkiye'de popülist kaygılarla ertelenen reformları kararlılıkla gerçekleştirdik. Hemen tüm ekonomik göstergelerimiz, küresel ekonomik krizin ağır seyrettiği 2009 yılında bir miktar gerileme gösterse de bugün, kriz öncesi dönemleri aşmış durumdadır.
Türkiye'nin son 10 yılda elde ettiği başarı dış politikada aktif, başarı eksenli gayretlerinin neticesidir. Bu bölgedeki her ülkenin refahı bölgedeki barış ve huzura bağlıdır. Bu geniş coğrafyada ortak noktalar farklılıklardan çok daha fazla. Bir ülkenin sorunu diğer ülkeyi çok yakından ilgilendiriyor. Filistin meselesine dikkatleri çekiyoruz. Ama aynı zamanda Filistin meselesini bölgenin barış ve istikrarını tehdit eden en önemli mesele gördüğümüz için oraya dikkat çekiyoruz. Dünyanın en büyük açık hava hapishanesinde insanlar tutsak ediliyor. İran meselesinde aynı ilkeli duruşu sergiledik. Suriye konusunda da tavrımız nettir. Derdimiz Suriye'nin içişlerine karışmak değil, kapsamlı yangına karşı kamuoyunun dikkatlerini buraya çekiyoruz. Türkiye'de şu anda 24 bin kişi mülteci olarak yaşıyor. Dünya küreselleşirken, vicdan da küreselleşmelidir. Krizin küresel nedenleri görülmeli ve ekonomi adına küresel tedbirler alınmalıdır."
ÜÇ YIL SONRA FORUMDA
Davos toplantılarını düzenleyen Dünya Ekonomik Forumu'nun İstanbul'da yapılmasıyla Başbakan Erdoğan, üç yıl sonra bu foruma ilk kez katılmış oldu. 2009 yılında Davos'taki toplantıda yaşanan 'One minute' krizi nedeniyle Başbakan Erdoğan, Davos toplantılarına katılmıyor.
SCHWAB: TÜRKİYE KENDİNE ÖZGÜ YERE SAHİP
Forumda konuşan WEF Kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab da "Türkiye kendine özgü bir yere sahip. Türkiye batının en doğusu, doğunun da en batısı. Siz Başbakan Erdoğan, bir arabuluculuk görevi yaptınız. Sizinle geçen Ağustos ayında görüştüm, ben gerçekten çok etkilendim. Geçen günlerde Türkiye'nin liderlik konusundaki yerinden bahsettim. OECD'de en hızlı gelişen ülkeler arasında olduğunu söyledim. İlk kez 42 yıllık tarihi boyunca Dünya Ekonomik Forumu bölgesel toplantısını üç farklı bölgeyi ele alarak gerçekleştiriyor" dedi.
Foruma Başbakan Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız ile AB Bakanı Egemen Bağış da katılıyor.
İki gün sürecek Dünya Ekonomik Forumu Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Avrasya Zirvesi, 1971 yılında İsviçre'nin Genova kentinde kurulan organizasyonun 42 yıllık tarihinde en geniş coğrafyayı kapsayan özel zirve olması sebebiyle bir ilk.
Dünya Ekonomi Forumu'nun İstanbul toplantısına 70 farklı ülkede toplam 1100 katılımcı kayıt kayıt yaptırdı. Azerbaycan, Gürcistan ve Tunus'un aralarında bulunduğu 20 ülkeden en yüksek seviyede yaklaşık 50 hükümet temsilcisi toplantıya katılıyor.
İki gün boyunca sürecek oturumlara dünyanın dört bir yanından 650 iş dünyası temsilcisi, 180 Üst Yönetici katılacak. Toplantıya ayrıca 70 farklı ülkeden toplam 80 genç küresel liderin katılımı olacak.