Seyis, Çalışma Bakanlığı’nın, teşvikleri geliştirmeden bahsettiğini ancak sendikanın fonundaki paraların işçilere ait olduğunu ve bu fonun bu şekliyle ortadan kaldırılarak işçilerin paralarının işçilere iade edilmesinden yana olduğunu kaydetti.
Dev-İş Genel Başkanı Mehmet Seyis yaptığı yazılı açıklamada, “Dev-İş böylesi gayri ciddi ve büyük bir ihtimalle ne yapılacağı önceden karara bağlanmış göstermelik toplantılara katılarak figüran olmayacak ve bu Hükümetin, çalışan düşmanı-sermaye yanlısı uygulamalarına suç ortağı olmayacaktır. Bu toplantı çağrısının gerçek nedeni ‘Yapacaklarını her kesimle görüşerek yaptıkları’ görüntüsü vermekten başka bir şey değildir” ifadelerini kullandı.
Dev-İş olarak gerek Çalışma Bakanlığına, gerekse kamuoyuna, ilgili konular hakkındaki görüşlerini defalarca açıkladıklarını da kaydeden Seyis, Teşfik Prim Sistemi Fonu’nun (TPS) yabancı işçiler için kesilen İhtiyat Sandığı paralarının, işçilerin hesabına yatırmak yerine TPS’ye yatırılması ve bu paraların da işverenlere aktarılması üzerine kurulduğunu hatırlattı.
Seyis, Çalışma Bakanlığı’nın, teşvikleri geliştirmeden bahsettiğini ancak sendikanın fonundaki paraların işçilere ait olduğunu ve bu fonun bu şekliyle ortadan kaldırılarak işçilerin paralarının işçilere iade edilmesinden yana olduğunu kaydetti.
Yabancı İşçilik konusunun ülkedeki en önemli sorunlardan biri olduğunu, bu konuda yapılan çalışmaların yurttaşlara iş olanağı sağlamak yerine işsizliği körüklemekte olduğunu savunan Seyis, hükümetin bu konuda daha duyarlı olması ve ilgili işverenlere yaptırım uygulamaktan geri durmaması, konuyu “Ucuz İş Gücü” olarak değil, “İş Gücü Açığı” olarak ele alıp, yerli işçi bulunamaması, ilgili alanda iş gücü açığı olması halinde yabancı işçi istihdamı yapılması gerektiğini savundu.
Ara teknik eleman yetiştirilmesinin ciddi bir devlet politikası gerektirdiğini de vurgulayan Seyis, meslek teknik okullarının geliştirilmesi, çıraklığın teşvik edilmesi ve çalışma koşullarının iyileştirilmesini istedi.
Seyis, özel sektör çalışanlarının yasalarda var olan 8 saat çalışma, ek mesai ödeneği, yıllık ödenekli izin hakkı, bayram ve resmi tatil günleri uygulaması gibi yasal haklar ile işçi sağlığı iş güvenliği kurallarından yoksun olarak çok kötü koşullarda çalıştırılmakta olduğunu belirterek, “Özel sektör çalışanlarının, çalışabilme olanakları mutlaka patronların iki dudağı arasından kurtarılmalı ve bir an önce bir ‘İş Güvencesi Yasası’ yapılmalıdır” dedi.
AB Sosyal Şartı’nın da hayata geçirilmesini isteyen Seyis, “ tüm AB ülkelerinin çalışma yaşamına temel olarak kabul ettiği ILO Konvansiyonları eksiksiz uygulanmalıdır. Bu uygulamalara en çok ihtiyacı olan kesim Özel Sektör çalışanlarıdır” ifadesini kullandı.