Son 5 yılda kredi kullanan 66 yaş ve üzerinde kişilerin sayısı yüzde 424, kullandıkları kredi miktarı ise yüzde 632 arttı. Bugün Gazetesinin haberine göre, Dünyada küresel krizin patlak verdiği 2008 yılı Türkiye’de kredi müşterilerinin yaş ortalamasını yükseltti. Gençlerin aldığı kredilerdeki ödenmeme sorunu artıkça anne ve babalar devreye girerek çocukların kredilerini ödemek için bankalara koştu.
66 yaş ve üzeri kredi kullanımında ömürlerin uzaması, düşük emekli maaşları ve daha refah yaşama isteği de etkili oldu. 2007 yılında 66 yaşın üzeride kredi kullanan kişi sayısı 95 bin 814 iken bu sayı 2011 yılına gelindiğinde yüzde 424.08’lik artışla 502 bin 147’ye yükseldi. Aynı dönem içinde 66 yaş ve üzeri yaş grubunun kullandığı kredi miktarı ise 604 milyon 800 bin liradan yüzde 632,14’lük artışla 4 milyar 428 milyon liraya yükseldi. Anne ve babaların kredi kullanım hızındaki artışla bankaların kanuni takipteki kullandırılan kredi miktarında da ciddi bir paralellik olduğu gözlendi.
GENÇLERİN İMDADINA EBEVEYNLER YETİŞTİ
Bankalar Birliği’nin verilerinden derlediğimiz hesaplamalara göre 2007’de kanuni takibe düşen kredi miktarı 984 milyon 745 bin lira iken bu rakam 2008’de 1 milyar 892 milyon liraya yükseliyor. İşte tamda bu noktada devreye anne ve babalar giriyor. 66 ve üstü yaş grubunda 2007 yılında kredi kullanan kişi sayısı 95 bin 814 iken bu rakam 2008’de bir anda 232 bin 815’e çıkıyor. Kanuni takibin 3 milyar 384 milyon liraya ulaştığı 2009 yılında 66 yaş ve üzerinde kredi kullanan sayısı 387 bin 434’e, kullandırılan kredi miktarı da 2 milyar 245 milyon liraya çıktı. Bu yaş grubunda kredi kullanma hızı 2010 ve 2011 yıllarında da hızla arttı. Ancak 2010 ve 2011 yıllarında kanuni takipteki kredi miktarında gerek bankaların kredi verme eğilimlerinin yavaşlatılması gerekse ailelerin kanuni takibe düşmeden devreye girmesi ile yavaşlama dikkat çekti. 2010’da kanuni takibe düşen kredi miktarı bir önceki yıla göre gerileyerek 2 milyar 694 bin liraya, 2011’de ise 1 milyar 652 bin liraya geriledi.
YENİ BİR FİNANSMAN MODELİ
Aynı dönemde 66 yaş ve üzerindeki kişilerin kullandıkları kredi miktarı ise 2010’da 3 milyar 763 milyon liraya, 2011’de 4 milyar 428 bin liraya çıktı. Bu yılın ilk 3 ayında ise kullandırılan kredi miktarı 841 milyon lira oldu. Borcu bankadan alınan yeni kredilerle kapatmanın sorunu çözmediğini, insanların bu nedenle anne ve babalarına başvurduğunu belirten uzmanlar, bu yöntemin yeni bir finansman modeli olarak ortaya çıkmaya başladığını vurguluyorlar. Krediyi ödeyemediği için hapse girme riski ile karşı karşıya kalan genç nüfusun bulduğu bu yöntem hapse girme tehlikesini de bitiriyor. Anne babaların da çocuklarının hapse düşeceği kaygısıyla devreye girdiğini belirten uzmanlar, bu yaş grubunda tek nedenin kanuni takip olmadığının altını çizdiler. Kanuni takibe düşmemek ve tekrar kredi çekebilmek için çocukların anne baba üzerinden nakit sorunlarını hallettiklerine de dikkat çekildi. İktisatlılar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz, kredi istatistiklerindeki bu anlamlı değişimin temel sebeplerini emekli maaşlarının yetmemesine ve ebeveynlerin çocuk ve torunlarına destek olmasına bağladı. 66 yaş ve üzerindeki insanların genelde çok fazla krediye ihtiyaç duymadığını belirten Korkmaz, “Emekli maaşlarının yetmemesi ve işsizlik oranlarının genç nüfusta artması kredi kullanımlarını artırıyor. Bankalar için ise emekli maaşı garanti gelir oluyor” dedi. Prof. Dr. Erdoğan Aklin de üzerinde durulması gereken 3 önemli konu olduğunu söyledi. Alkin, “Birincisi ömürlerin uzaması, ikincisi emeklilerin refah düzeyini artırma isteği ve 3’üncüsü çocukların ve torunların ödeyemedikleri borçlar. Tüm bu unsurlar kişilerin 66 yaş üzeri çektiği kredileri artırıyor” şeklinde konuştu.