Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Leyla Zana'nın görüşme talebi olursa kendisiyle görüşmekten kaçmam" dedi.
Erdoğan, Meksika ziyareti öncesi Esenboğa Havalimanı'nda düzenlenen basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Erdoğan'a BDP'li vekil Leyla Zana'nın "Bu işi çözerse Erdoğan çözer" açıklaması soruldu.
Erdoğan'ın soruya verdiği yanıt şöyle oldu:
"Leyla Zana'nın benimle görüşme noktasına gelmiş bir talebi yok. Ancak bir miletvekili olarak böyle bir talebi olursa kendisiyle görüşmekten kaçmam, bunu da açıkça söyleyeyim. Temennim odur ki bu açıklamalar uzun yılların tecrübesinin de ortaya koyduğu bir neticedir.
BDP keşke silahı unutup, terör örgütünü unutup, parlamento çatısı altında siyasi mücadelesini sürdürse... Taraflar samimi olursa bu iş çözülür.
'ASKER SİLAH BIRAKAMAZ'
Benim Başbakan olarak söylediğim; bölücü terör örgütü silah bırakmak zorundadır. Bu olmadığı sürece güvenlik güçleri silah bırakamaz. Operasyon halkın huzurunu tehdit edenlere, eli silahlı şehir eşkiyalarına karşı yapılıyor.
Ne diyorlar, polis silah bırakacak, asker silah bırakacak. Polis silah taşıdığı için polis, asker silah taşıdığı için askerdir. Bununla görevli, millet askerine bunun için bedel ödüyor.
Bunları birbirinden ayırmamız lazım. Umarım bunu parlamentoya girmiş olan BDP milletvekilleri ve onlara gönül veren vatandaşlarımız anlar.
Bu süreci de başarılı bir şekilde atlatarak bu terör belasından ülkemizi kurtarırız. Ülkemizin kurtarılması, milli birlik ve kardeşliğimizi pekiştirecek bir sürecin başlangıcı olur."
'GÜLEN'E DAHA ÖNCE DE ÇAĞRIM OLDU'
Toplantıda Erdoğan' a 'dön' çağrısı yaptığı Fethullah Gülen'in verdiği olumsuz yanıt da soruldu.
Gülen'e yaptığı çağırının ilk olmadığını ifade eden Erdoğan, şunları ifade etti:
"Daha önce de farklı zamanlarda Amerika'ya giden ortak dost ve arkadaşlarımıza da bunu söyledik. 'Ne zaman gelmek isterlerse biz üzerimize düşeni her zaman yapmaya hazırız' dedik, 'Gurbette yaşamasını doğru bulmayız' dedik.
Ama her türlü takdir kendilerine aittir. Bunu söyledik. Türkçe Olimpiyatları öncesinde de yine öyle bir beklentinin olduğunu bildiğim için, ben bu finale gelen tüm gönüldaşlarla paylaşayım istedim.
Dışarıda da bazı dedikodular oluyor, fitne oluyor, 'Acaba gelmek istiyor da burada olumsuz bir yaklaşım mı var' gibi, bunu ortadan kaldırmak istedik.
Yasal bir mani de söz konusu değil. Hiçbir yasal mani olmadıktan sonra Hocaefendi'nin böyle bir sıkıntısı da yok. Öyleyse 'Bu hasret niye, bu gurbet niye' diye ifade edelim dedik. Ama takdir kendilerinin. Yaptıkları açıklamaya göre şimdilik böyle bir şey düşünmüyorlar. Allah sağlık, sıhhat versin."
'DEĞERLENDİRME 2014'TE'
Erdoğan, Anayasa Mahkemesi'nin Gül'ün görev süresiyle ilgili kararını ise şöyle değerlendirdi:
"Karar üzerine yorum yapmayı gereksiz buluyorum. Olay bizim üzerimizde döndürülüyor, buna gerek yok. Şu an Türkiye'nin Cumhurbaşkanı var. 2014 olsun, ülkemiz için hayrolsun. Değerlendirmeleri de o zaman yaparız."
BÜLENT BEY'İN KENDİ GÖRÜŞÜ
Erdoğan, 'PKK silah bırakırsa Öcalan'a ev hapsi gündeme gelebilir' açıklamasının Bülent Arınç'ın kendi görüşü olduğunu söyledi.
Öcalan hakkında yargının 'müebbet hapis' cezası verdiğini hatırlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yürütme ülkede herhangi bir sıkıntıya vesile olmasın diye tutmuş Öcalan için İmralı'yı seçmiş. İmralı değil de ülkenin herhangi bir şehrinde bir cezaevi de olabilirdi. Ama böyle bir cezaevinin olmasının getireceği neticelerin neler olacağını da yürütme düşündü. 'Bu bir çok olumsuzluğa neden olur' diye İmralı'yı uygun gördüler.
Biz de zaman zaman bunun değerlendirmesini yapıyoruz. Bazıları 'Şu kadara mal oluyor' gibi speküle etmeye çalışıyor. Ülkenizin huzuru için bazı bedeller ödeyeceksin. Biz de bu bedelleri ödüyoruz. Ben Sayın Bülent Bey'in yaptığı açıklama üzerine, 'Silah bıraksınlar, ondan sonra ev hapsi düşünülür' ifadesi, aramızda görüştüğümüz bir konu değil, kendi şahsi kanaatidir."