Kayalp yazılı açıklamasında, bu işlemi, Haspolat Atık Su Arıtma tesisinden taşan ve deniz ile Gazimağusa’daki Çanakkale göletine akan lağım sularının kente ulaşmasını engellemek için yaptıklarını belirtti.
Kayalp, “Gazimağusa Belediyesi olarak Gazimağusa’yı bu felaketin etkilerinden olabildiği ölçüde korumak amacıyla Köprü Göleti’nden şehrimize ulaşan kanalları, hiç istemediğimiz halde bugün itibarıyla tıkamış bulunmaktayız. Bunu yaparken sorunu çözmediğimizi ama Gazimağusa’yı bu olumsuzluktan, en azından bir süreliğine koruyabileceğimizin farkındayız”
Kayalp, Gazimağusa Belediyesi olarak gerçekçi, yapıcı ve sonuç alıcı her türlü işbirliğine hazır olduklarını da belirtti.
Kayalp, bir ay önce Haspolat Arıtma Tesisi’nden çıkan lağım suları ile ilgili devletin ilgili birimlerini göreve çağırmalarına rağmen bir çalışma başlatılamadığını belirtti.
Haspolat’tan atık suların sıcak hava ve yoğun buharlaşma nedeniyle artık Köprü Göleti’ne ulaşmadığını kaydeden Kayalp, ancak Köprü Göleti’ne akış olmamasına rağmen yıl boyunca gölette toplanan lağım sularının Gazimağusa yönünde akışının devam ettiğini belirtti.
Kayalp, atık suların Çanakkale Göleti’nde başta sivrisinek ile kötü koku olmak üzere birçok sorun, ayrıca denize ulaşarak ciddi bir tehlike oluşturduğunu belirtti.
Lağım sularından dolayı Gazimağusa Belediyesi olarak sivrisinekle mücadele konusunda hiç olmadığı kadar büyük sıkıntı yaşadıklarını ifade eden Kayalp, “Öngördüğümüz bütçe rakamlarını çok aşmış olmamıza karşın, kentimiz sivrisinek istilası altındadır. Haşere mücadelesinde kullandığımız biyolojik yöntemler, gerek göllere ulaşan atıklar nedeniyle sudaki oksijen miktarının çok düşmesi, gerekse yine buna bağlı olarak metan miktarındaki anormal artış nedeniyle sonuçsuz kalmaktadır” dedi
Göletlerdeki balıkların lağım suları nedeniyle öldüğünü, bunun sivrisinek mücadelesinde önemli bir sıkıntı oluşturduğunu kaydeden Kayalp, buna ek olarak ise bölgeyi keskin bir lağım kokusu sardığını ekledi.