|
|
Çin Ulusal İstatistik Bürosu tarafından açıklanan veriler, 2009 yılından bu yana kaydedilen en düşük büyüme hızı olarak kayda geçti. Buna karşın, büyümenin beklentiler dahilinde gerçekleşmesi ilk anda piyasalarca olumlu karşılandı. Ekonomik yavaşlama endişesiyle son üç haftadır değer kaybeden Shanghai Bileşik Endeksi'nde açıklama sonrası yarım puanlık bir sıçrama meydana geldi. Ekonomileri geniş ölçekte Çin'e bağlı olan Güney Kore, Singapur, Hong Kong ve Japonya borsalarında da haberi takiben yüklü alımlar göze çarptı. Doğu Asya piyasalarında, Çin ekonomisinin beklentilerden fazla irtifa kaybederek yüzde 7 düzeyine sert iniş yapmasından endişe ediliyordu.
ÇİFT HANELİ DEVİR KAPANDI
Öte yandan, 1980-2010 döneminde yıllık ortalama yüzde 10,4 büyüme hızı kaydeden Çin'de çift haneli büyüme döneminin kapandığı teyit edildi. Birinci çeyrekte yüzde 8,1 büyüyen ekonomi, yavaşlamaya devam etti. Aşırı ısınma ve konut balonu korkularıyla frene basan Pekin hükümeti, soğumanın kontrol dışına çıkmasından korkuyor. Kamu yatırımlarını kısan ve konut sektöründe sıkı tedbirler uygulayan hükümet, tüketici fiyatlarını kontol altına aldı. Ancak, konut fiyatlarında düşüş marginal ölçekte kaldı. Buna karşın, hükümetin büyümeyi teşvik amacıyla kamu harcamalarını arttıracağı ve parasal gevşemeye gideceği beklentileri spekülatif sermayeyi harekete geçirdi. İki yıldır yürürlükte bulunan tedbirlere direnç gösteren konut fiyatlarında Haziran ayında belirgin bir kıpırdanma gözlendi.
TEŞVİK İKİLEMİ
Ekonomistler, Çin'de ekonomisinde yapısal bir dönüşümün gerçekleştiğine işaret ederek, talep sorununa dikkat çekiyor. Talep eksiliği ortamında, kolay kredi kullanan işletmelerin reel üretim yerine, konut piyasasında yatırıma yöneldiği biliniyor. Buna karşın, ithalat ve perakende satışlardaki kesin yavaşlama iç tüketime dair kaygıları derinleştirdi. Üretici fiyatlarındaki negatif seyre paralel olarak deflasyonist baskıya dikkat çeken bazı ekonomistler, hükümetin maliye ve para politikasında gevşemeyi daha fazla geciktiremeyeceğini vurguluyor. Büyümede dip noktasının henüz görülmediğinin altını çizen ekonomistler, teşviklerin gecikmesi halinde etkinliğini hafifleyeceğini savunuyor.