Haberini yukarıdaki başlıkla yayımlayan Fileleftheros, mikro bölgeleme çalışmalarının eski aktif fayların varlığını teyit ederken, yenilerini de saptadığını yazdı.
Bunların binaların planlaması ve diğer kalkınma faaliyetleri açısından göz önüne alınması gerektiğini yazan gazete, Jeolojik Araştırmalar Dairesi adına konuşan bir yetkilinin, bir kişinin yaptığı yatırımı korumasının tek yolunun jeolojik çalışma olduğunu kaydetti.
Fay hatlarıyla ilgili olarak da konuşan Jeoloji Dairesi yetkilisi, bilindik fay hatlarının haricinde tespit edilen başka faylar da bulunduğuna dikkati çekti.
Fay hatları içeren bölgeler tespit ettiklerini dile getiren yetkili, iki yıl sürecek mikro bölgeleme çalışması çerçevesinde, zemin (yeraltı) kalitesinin Mağusa’nın yer altı bölgeleriyle örtüşmesine bağlı olarak, Maraş bölgesinin yeraltı hareketlerinin de inceleneceğini belirtti.
Gazeteye göre, Kıbrıs sorununun çözülmesi halinde Maraş bölgesinde daha detaylı incelemeler yapılacağını dile getiren yetkili, Mağusa bölgesinin mikro bölgeleme çalışmasının tamamlanmasının ardından Poli Hirsofu bölgesinin mikro bölgeleme çalışmasına başlayacaklarını söyledi.
Deprem anında, genel olarak en güvenli bölgenin Trodos sıradağları ve Karpaz yarımadası olduğunu yazan gazete, depremlere karşı en dayanıksız olarak kabul edilen bölgelerin de Baf’tan Mağusa’ya kadar olan kıyı şehirleri olduğunu ifade etti.
Mağusa bölgesiyle ilgili mikro bölgeleme çalışmasının kısa sürede başlayacağını kaydeden gazete, önümüzdeki salı günü bu çalışmayla ilgili ihale tekliflerinin açılacağını ekledi.