|
|
Ekonomik ve mali işbirliğine ilişkin görüşleri Başbakan İrsen Küçük’e iletmek amacıyla hazırlanan yazıda, KKTC’de sürmekte olan ekonomik krize karşı alınması gereken acil önlemler üzerinde de duruldu.
KTTO Başkanı Günay Çerkez, Başbakan Küçük’e gönderdiği yazıda, ekonomik programın içeriği kadar etkin bir şekilde uygulanması ile de ilgilendiklerini belirterek şöyle dedi; “Uygulamanın etkin hale getirilmesi, siyasi kadrolara duyulan güvensizliği güvene dönüştürmenin ve demokratik mekanizmalara güveni yeniden tesis etmenin başlıca koşul olduğuna vurgu yapmaktır. Bu nedenle, ekonomik yönetime ilişkin önerilerimizin dikkatle incelenmesi ve değerlendirilmesinin geleceğimiz bakımından büyük önem taşıdığına inanmaktayız” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz cuma günü, Başbakanlık, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı’nın yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’ne gönderilen KTTO görüşlerinin önümüzdeki günlerden itibaren diğer devlet kurumlarıyla, sivil toplum örgütleri ve basın-yayın organları ile paylaşılmasına başlanacağı kaydedildi.
KTTO’NUN GÖNDERDİĞİ MEKTUP
13 Temmuz 2012
Sayın İrsen Küçük
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Başbakanı
Lefkoşa
Sayın Başbakanım,
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ekonomisi ve sosyal hayatı yeni bir yapılanmaya
ihtiyaç duyarken, KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti (TC) arasında yeni bir ekonomik ve
mali işbirliği anlaşması imzalanması için hazırlık yapılıyor olması ve bu hazırlık sürecinin
tabana yayılarak devam ettirilmesi, gelecek açısından en önemli umut kaynağımız
olarak ortaya çıkmıştır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisi dünya ekonomisinde yaşanmakta olan hızlı
değişim ve gelişmelere hızlı ayak uydurma sorunu yaşamakta, bu durum ise
ekonominin rekabet edebilirliğini olumsuz şekilde etkilemektedir. Bu değişimleri gerçekçi
olarak algılamak, anlamak ve geleceğimizi bu gerçekler ışığında yeniden inşa etmek
zorunluluğumuz vardır. Siyasi mekanizmaların bu zorlu görevi yerine getirebilmesi için
sivil toplumun desteği koşuldur ve Kıbrıs Türk Ticaret Odası, Kıbrıs Türk halkına karşı
sorumluluk duyarak bu amaçla çalışan siyasi kadrolara ve oluşumlara her türlü desteği
vermeyi başlıca görevi olarak kabul etmektedir.
Bu anlayışla, 2013-2015 yıllarını kapsayacak olan TC-KKTC ekonomik ve mali işbirliği
anlaşmasına katkı yapmak amacıyla Odamız bünyesinde oluşturduğumuz çalışma
grupları, bugüne kadar oluşturabildiğimiz birikimden de yararlanarak ekte sunmakta
olduğumuz görüşleri hazırlamışlardır.
Bu raporumuzdan da görüleceği gibi, Kıbrıs Türk Ticaret Odası, yeni anlaşmanın içeriği
ile ilgili olduğu kadar uygulanması ile de ilgilenmektedir. Son yıllarda, devlet
yönetiminde ortaya çıkan etkinsizlik ve bunun sonucunda yaşanan güven kaybı,
ekonomik ve sosyal hayatımızdaki pek çok sorunun da kaynağını oluşturmaktadır. 2
Uygulamanın etkin hale getirilmesi, siyasi kadrolara duyulan güvensizliği güvene
dönüştürmenin ve demokratik mekanizmalara güveni yeniden tesis etmenin başlıca
koşuludur. Bu nedenle, ekonomik yönetişime ilişkin önerilerimizin dikkatle incelenmesi
ve değerlendirilmesinin geleceğimiz bakımından büyük önem taşıdığına inanmaktayız.
Odamız tarafından hazırlanan görüşler, aslında bir bütün olmakla birlikte, yaşamakta
olduğumuz sıkıntıları hafifletmek ve kamuoyunu köklü reformlara daha hazır duruma
getirebilmek için bazı acil tedbirlerin öncelikle uygulanmasının veya program öncelikleri
saptanırken yaşanmakta olan sıkıntıları hafifletecek önlemlere öncelik verilmesinin
yararlı olacağına inanmaktayız. “2010-2012 Kamunun Etkinliğinin ve Özel Sektörün
Rekabet Gücünün Artırılması Programı” ve işbirliği protokolü, kamu maliyesinde
disiplinin sağlanmasına yönelik çok önemli tedbirler içermektedir. Kamunun etkinliğinin
artırılması için gerekli gördüğümüz bu tedbirler uygulanırken, KKTC ekonomisinin
sürdürülebilir temellerde büyütülmesi ana hedeftir. Bu ana hedef için, özellikle piyasaya
akan kaynakların azalmasını sona erdirecek tedbirler ile özel sektörün önünü açıcı ve
geliştirici politikalar uygulanmaya konmalıdır.
Kıbrıs Türk Ticaret Odası’nın bu amaçla üzerinde durduğu başlıca önlemler şunlardır:
-Bugünkü durumda, yatırım için bürokratik işlemlerinin tamamlanmasını bekleyen
projelerin hayata geçmesini kolaylaştıracak önlemlerin alınması ve yatırımları
hızlandırmanın bir devlet politikası benimsenmesi;
- Konut pazarının genişlemesi için gerekli yasal altyapının ve teknik düzenlemelerin çok
kısa zamanda tamamlanması;
- Türkiye yardımları ile gerçekleşen alt yapı ihalelerinin KKTC’de açılabilmesi için gerekli
yasal düzenlemelerin yapılması;
- Ülkemizin rekabet gücünü olumsuz etkileyen pahalılığın geriletilmesi ve ekonomimizin
çevre ekonomilere göre avantajlı hale gelmesi için her türlü tedbirin alınması; özellikle
işgücü maliyetleri ile başlıca sektörlerimiz olan turizm ve eğitim sektörlerini olumsuz
etkileyen gıda maliyetlerini düşürücü tedbirlerin kararlılıkla uygulanması.
Sayın Başbakan;
Kıbrıs Türk ekonomisinin yaşamakta olduğu sıkıntıların başlıca kaynağının gerekli
değişimleri zamanında yapamaması olduğuna inanıyoruz. Değişimin giderek hızlandığı
günümüz dünyasında kamu yönetiminin başlıca görevi, değişimin gerektirdiği yasal
altyapıyı zamanında oluşturmak ve özel sektöre iş yapma olanağı yaratmaktır. Halkın
büyüyen sorunları ve gençlerin istihdam talepleri, bu değişim sürecinin doğru
algılanması ve kamusal uygulamaların buna uygun yapılması ile sağlanacak ekonomik
büyüme ile karşılanmalıdır.
KKTC hükümetlerinin güncel sorunların peşinde koşmak yerine, bu sorunlara kaynaklık
eden faktörleri ortadan kaldırarak iş yapabilirliğimizi geliştirerek başarılı olabileceklerinin
unutulmamasının ve bu ilkenin her gün yeniden hatırlanıp hatırlatılmasının başarının
anahtarı olacağını düşünüyoruz.
Ekonomiye yönelik çalışmalarınızın tümünde kurumsal bir yapılanmanın esas alınarak
yürütülmesi ve önerilerimizde detaylarını sunduğumuz reel sektörün etkin katılımını
sağlayacak düzenlemelerin yerine getirilmesi önemli bir beklentimizdir. Bu bekletimizin
hayat bulması ekonomide ciddi değişimleri ve açılımları yerine getirirken büyüme ve
gelişmeyi de beraberinde getirecektir.
Bu süreçte, başlıca destekçimizin Türkiye Cumhuriyeti olduğu elbette biliniyor. Ayrıca,
değişim süreçlerinde dış ilişkilerin katalizör etkisi de bilinmektedir. Türkiye ile
imzalanacak yeni Protokol ve Program, Türkiye ile sağlıklı ve yararlı ilişkiler
geliştirebilmemiz için büyük önem taşımaktadır. Bu Protokol ve Programın,
kaçırılmaması gereken en önemli fırsat olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamızı bu
düşünce ile sürdürdük, önerilerimizi bu yaklaşımla hazırladık. Bu hazırlık için Kıbrıs Türk
Ticaret Odası’nın bütün kapasitesini kullanmaya gayret gösterdik. Görüş ve
önerilerimizin ayni titizlikle değerlendirileceğine inanıyor; çalışmalarınızda başarılar
diliyoruz.
Dr. Günay Çerkez
Başkan