Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Hakan Bozcuk, erkeklerdeki meme kanserinin takip ve tedavilerinin kadınlardan bir farkı olmadığını söyledi. Prof.Dr. Bozcuk, cerrahi ve hormonal tedavi yöntemlerinin de benzeri şekilde olduğunu belirtti. Meme kanserinin günümüzde çok fazla rastlanan hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bozcuk, şöyle konuştu: “Meme kanseri kadınlarda o kadar sık görülen bir hastalık ki, dolayısı ile erkeklerde de yüzde 1 veya 2’si kadar görünmesi çok nadir görünen bir tümör değil. Bizim erkek meme kanseri olarak tedavilerini takip ettiğimiz hastalarımız var.”
Tedavi özellikleri ve hastalığın görünüş şeklinin kadınlarla aynı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Bozcuk, şunları söyledi: “Belki erkeklerde hastalığı tespit etmek biraz daha kolay olabilir. Çünkü erkekte fizyolojik olarak meme dokusu daha ufak olduğu için bir kitlenin ele gelmesi ve fark edilmesi daha kolay olabilir. Ama erkek ve kadın için önerimiz değişmiyor. Ele gelen, yeni, izah edilemeyen herhangi bir kitlenin göğüste ve başka bir yerde görülmesi mutlaka bir doktorun görmesi gereken bir durumdur. Erkeklerde meme kanseri konusunda çalışmalar az olmakla beraber bir takım temellerin kadınlarla çok ortak olduğunu biliyoruz.”
Kadınlarda bir takım östrojene maruz kalınan zamanın artması nedeni ile meme kanseri riskinin arttığını kaydeden Prof.Dr. Bozcuk, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Erkekle kadının meme kanseri birbirinden gerçekten mi farklı? Birinde olan bir şey diğerinde var mıdır? Bugün için tam kesin olarak bilinmiyor. Kadında bir takım östrojene maruz kalınan zamanın artması ile meme kanseri riskinin arttığını biliyoruz. Ama erkekte tabii ki böyle bir maruziyet çok daha faklı olacak. Ama üreme ile ilgili bir takım hormonların erkeklerde de olduğunu, östrojenin erkeklerde de olduğunu veya testosteronun kadınlarda da olduğunu biliyoruz. Ama hücrelerin bunlardan etkilenme düzeyi ve potansiyeli birbirinden farklı mıdır, bunlar araştırma konusu. Sonuçta erkekteki meme dokusunda da, kadındaki meme dokusunda da bir takım epitel hücreler kanserleşebiliyor ve bu tümör oluşturabiliyor. Ortak olan organlar olduğu için bunların maalesef bir şekilde kanserleşme riski var.”
Anne karnında cinsiyet belirlenmeden ve cinsiyetle ilgili bir takım bulgular daha oluşmadan önce birçok şeyin ortak olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bozcuk, bir takım hücresel sırlar ve gizlerin erkeklerde ve kadınlarda ortak olduğunu ifade etti. "Ne yapsanız ortak olan bir takım şifreler kalıyor" diyen
Prof. Dr. Bozcuk, bu şifrelerin günün birinde bir şekilde karşımıza olumlu veya olumsuz şekilde geldiğini söyledi. Göğüs dokusu kadında benlik algısı ile çok ilişkili olduğunu anlatan Prof. Dr. Bozcuk, "ama erkekte böyle bir rolü fazla olmadığı için kozmetik olarak kabul edilmesi erkekler açısından daha kolay olabilir” dedi.