Ramazan ayında yerleşik yabancılara yönelik iftar verilmesi toplumda birlikte yaşama duygusunu pekiştiriyor. Sempati Psikolojik Danışmanlık ve Hipnoterapi Merkezi Doktoru Ramazan Özarslan, Ramazan ayında insanlarda sevgi, saygı, sabır, tefekkür etme, merhamet ve empati kurma duygularının en üst noktaya ulaştığını söyledi.

Ramazan da toplumsal kaynaştırma ve sevgi bağlarını diğer aylara göre daha güçlü olduğunu belirten Özarslan, kutlu ayda Antalya ve diğer değişik yörelerde yerleşik yabancılara yönelik verilen iftarın dinleri farklı da olsa birbini anlama ve birlikte yaşama kültürünü pekiştirdiğini kaydetti. İftar yemeği etkinliklerinin aynı zamanda birlikte yaşama kültürünü canlı tutmakla birlikte toplumda ötekileştirmenin önüne geçildiğini belirten Özarslan, faklı din mensuplarının da verilen iftar yemeğiyle Müslümanların oruç tutmaları hakkında empati kurma ve ilk elden bilgi sahibi olmalarını sağlayacağını söyledi. Özarslan, "İftarda yerleşik yabancılara yönelik iftar verme geleneği toplumda birlikte yaşama, inanç değerleri, empati kurma ve birlikte ortak sevinci paylaşma kültürünü pekiştiriyor. Aynı zamanda toplumda kenetlenme ve birlikte hareket etme duygusunu geliştiriyor. Farklı dine mensup yerleşik yabancı, Müslüman komşusunun oruç tutma yaşadıkları duygularla empati kurmasını sağlıyor. " dedi.

Manavgat Kültürler Arası Diyalog Derneği(MAKDİM) Başkanı Mesut Bişkin, yerleşik yabancılara yönelik aşure ve iftar verilmesini gönülden desteklediklerini söyledi. Antalya bölgesinde yaşayan yerleşik yabancıların Müslümanların oruç tutma ile ilgili en sağlıklı bilgileri iftar davetlerinde gördüğünü anlatan Bişkin, bazı yerleşik yabancıların Müslüman komşularının oruçta ne hissettiğini anlamak için bir kaç gün aç ve susuz kaldığını kaydetti.

Toplumda birlikte yaşama, başkasını anlama ve ötekileştirmenin önüne geçmek için yerleşik yabancılara yönelik hiç bir din ayrımı yapmadan devam edilmesi gerektiğinin altını çizen Bişkin, yerleşik yabancılara yönelik geleneksel olarak iftar yemeği verdiklerini söyledi. Bişkin, "İftar yemeği birlikte yaşama sevincinin sembolü. Dinler farklıda olsa iftar vaktinde Müslüman komşusunun davetine icap ederek gelmiş insanların iyi niyet duyguları Ramazana ayrı bir güzellik katıyor. " dedi.

8 yıldır Manavgat'ta yerleşik yaşayan Alman pedagog Petra Ottmann, Ramazan ayında Müslüman komşularının oruç ayını tebrik ederek iftar davetlerine icap etmeyi sevdiğini söyledi. Paskalya Bayramı'nda Müslüman komşularını evlerine davet ettiklerini hatırlatan Ottmann, bu tür iyi niyet ve güzel duyguya bağlı etkinliklerin birlikte yaşama ve aynı duyguları taşıma heyacanını pekiştirdiğini ifade etti.

9 yıldır Manavgat Kızılağaç'ta yerleşik yaşayan İngiliz Richard-Patricia Sims çifti, Ramazan ayında Müslüman komşularının ailecek iftara davet ettiğini ve davete severek gittiklerini söyledi. Müslüman komşusunun nasıl oruç tuttuğunu ve aç ve susuzluğa nasıl dayandığını merak ettiği için geçen yıl saat 14.00'ya kadar aç ve susuz kaldığını anlayan Richard Sims, iftarda bir araya gelmenin birlikte yaşama sevincine sevinç kattığını kaydetti.