Yabancıların Türkiye’de devlet iç borçlanma senetlerine yatırım tutarı ilk kez 50 milyar doları aştı. 20 Temmuz itibarıyla 50.623 milyon dolara çıkan yabancıların kamu kâğıdı stokunun toplamdan aldığı pay da yüzde 21’e yükseldi ve tarihsel en yüksek düzeyine çıktı. Yabancıların temmuz ayının üç haftalık dönemindeki net DİBS yatırımı 4 milyar doları buldu. Haziran ayında da yabancılar 2.796 milyon dolarlık DİBS almışlardı. Böylece 2 ayı bile bulmayan bir sürede yurtdışı yerleşiklerin bono-tahvil yatırımı 7 milyar 740 milyon dolara çıktı. Bu da hatırladığımız kadarıyla bu kadar kısa sürede yapılan en büyük tutarlı yabancı yatırımını oluşturuyor. TÜRKİYE İŞTAHI YÜKSEK Faizlerde düşüşe karşılık Türkiye’nin oranları hâlâ en yüksek oranlardan biri. Ayrıca enflasyondaki gelişmelerden dolayı faizin düşüş eğilimine girmesi de, bu sırada bono ve tahvile yatırım yapanlara sermaye kazancı sağladı. Yukarıda bunun miktarının iki aya yakın sürede 1.76 puana ulaştığını hesapladık. ASIL KAZANÇ KURDAN Bu da yabancıların kâr hanesine dahil edildiğinde yüzde 10’luk bir rakama rahat ulaşılır. Eğer 1 Haziran’da piyasaya giren ve 30 Temmuz’da çıkan yabancı varsa dolar bazında yüzde 10 kâr sağlamış olmalı. Nominal yüksek faiz, faizde düşüş eğilimi ve kurun düşüşü ile yabancı son iki aydır üçlü kazancı yakaladı ve yoğun bir şekilde Türkiye tahvillerine yatırım yaptı. BORSADAN KAZANÇLARI YÜZDE 30'U BULUYOR Bu durumda banka hisselerinde net kar yüzde 30’u geçer. İki ayda riski düşük ve likiditesi yüksek bir piyasada dolar bazında yüzde 30 kazanç dünyada zor bulunur. Haziran başından itibaren yabancılar her hafta Türkiye piyasasında net alım yaptılar. 45.2 milyar dolarlık hisse senedi stokları da 20 Temmuz’da 51.8 milyar dolara ulaştı. 5.6 milyar dolarlık stok artışı hem net alımdan hem de değer artışından dolayı. 7 haftalık net alımları ise 1 milyar 812 milyar doları buldu. Bununla birlikte yabancıların borsadaki payı da yüzde 61.59’dan yüzde 63.41’e çıktı. Yabancıların hem devlet iç borçlanma senetlerinde hem de hisse senetlerinde iki aya varmayan bir sürede 8.5 milyar dolarlık net alıcı olmaları, aynı zamanda kuru da etkileyerek Türkiye’nin dünya piyasalarından pozitif ayrışmasını sağladı. SONUÇ: “Kısmet gelecek olursa yün iplik bile getirir; gidecek olursa demir zincir dahi tutamaz.” Çerkez atasözü
Yabancıların Türkiye hazine kâğıtlarına yönelik yüksek iştahının arkasında elbette göreceli olarak daha yüksek nominal faizler yatıyor. Dünyada faizlerin düştüğü ve tarihi en düşük düzeylerine indiği bir dönemde Türkiye faizleri yüzde 8-9’lar civarında seyrediyordu.
Yabancıların bonodan elde ettikleri getiri sadece faizden ibaret değil. Döviz bozdurarak bu işi yaptıklarından dolayı kurların seyri de kazançlarında belirleyici oluyor. Kurun istikrarlı gitmesi ve düşmesi yabancılara bir de buradan kazanç sağlıyor. Zaten geçen haftalarda yabancıların asıl kazancı da kur düşüşünden geldi. Çünkü, 1 Haziran’da 2.0840 düzeyinde olan döviz sepetinin değeri 30 Temmuz itibarıyla 2.0146’ya indi. Kurun düşüşü yüzde 6.94’ü buldu.
Yabancıların yatırım yaptığı ikinci alan hisse senetleri. Haziran başına göre borsadaki değerlenme yüzde 18’i buldu. Yabancıların ağırlıkta olduğu banka hisselerinde ortalama değer artışı ise yüzde 27. Yine haziran başında giren ve dün itibarıyla Türkiye piyasasından çıkan varsa yüzde 7’lik kur düşüşü kadar kazancı da hisse senedi değer artışına eklemek gerek.