Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, emekli Orgeneral Hurşit Tolon, CHP Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ve Sedat Peker'in de aralarında bulunduğu 26 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmada, ''Odatv'' davasının tutuklu sanığı bu dosyadan tutuksuz yargılanan Yalçın Küçük de hazır bulundu.

Duruşmada savcı Mehmet Ali Pekgüzel, gizli tanık İlkadım'a, daha önceki beyanlarında sanıklar Levent Ersöz, Mustafa Dönmez ve Mehmet Zekeriya Öztürk hakkında iddialarda bulunduğunu belirterek, bu kişilerle olan ilişkisini anlatmasını istedi.

Vatani görevinin ardından 1993 yılında Silopi'de koruculuk yaptığını anlatan gizli tanık, Silopi Görümlü'deki taburda bölük komutanı olan Zekeriya Öztürk ile askerlik yaptığı dönemde tanıştığını, birlikte operasyonlara katıldığını söyledi. Bir askerin şehit olmasının ardından, aralarında ''Özdemir'' soyadlı bir korucunun da bulunduğu 6 kişinin öldürüldüğünü ileri süren gizli tanık, ''Ben öldürülme olayını görmedim. Bunlar gizlice gömüldü'' dedi.

Askerlik yaptığı dönemde bu tür olaylara şahit olduklarını savunan gizli tanık, terör örgütünün sığınaklarını, kamplarını, erzak depolarını bilen bir kişinin teslim olduğunu, eli ve kolu bağlanan bu kişinin Zekeriya Öztürk tarafından öldürüldüğünü öne sürdü.

Gizli tanık İlkadım, Sapanca ve Zir vadisinde ele geçirilen silahlar ve tutuklu sanıklardan Yarbay Mustafa Dönmez'e ilişkin de beyanlarında, Dönmez'i yaklaşık 20 yıl önce gördüğünü anlattı.

İçinde silahların bulunduğu Irak'tan gelen bir aracın, Habur sınır kapısından Türkiye'ye sokulduğunu, Dönmez'in de bu araçla bölgeden ayrıldığını savunan gizli tanığa, savcı Pekgüzel, aracın sınırdan nasıl geçtiğini sordu. Gizli tanık da, ''Habur'daki Gümrük Muhafaza Baş Müdürü Ali Balkan Mete, 'aracı bırakın' dediğinde bırakıyorlar. Araç istihbarat kimliği gösterilerek geçti. Sivil kıyafetli olan Dönmez'e herkes 'komutanım' diyordu. Dönmez aracı aldı'' diye konuştu.

OKKAN SUİKASTİ İÇİN ÇARPICI İDDİA
Tutuklu sanıklardan emekli Tuğgeneral Levent Ersöz hakkındaki beyanlarını tekrarlayan gizli tanık, terör örgütü yöneticilerinden Cemil Bayık ile Ersöz'ün görüştüğünü anlattı.

Ersöz'ü Şırnak Jandarma Alay Komutanı olduğu sırada, kendisinin koruculuk yaptığı dönemde tanıdığını anlatan gizli tanık, Ersöz ile Bayık arasındaki görüşmenin Türkiye-Irak sınırındaki Hezil Çayı yanında yapıldığını ve kendisinden uzakta olduğunu, konuşulanları duymadığını öne sürdü.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan'ın öldürülmesine ilişkin de tanık, Okkan cinayetinde Ersöz'ün rolü olduğunu savundu. Ersöz'ün kendisini gizli bir göreve çağırdığını belirten gizli tanık, ''Başımızda bazı subaylarla bizi Nusaybin'e gönderdi. 7 kişilik peşmerge kıyafetli silahlı bir grup yanımıza geldi. Tam teçhizatlıydılar. Onlarla Diyarbakır'a gittik'' dedi.

Gizli tanık, bu kişilerin bir caminin yanında kaldığını, kendisinin petrol istasyonunda beklediğini anlatarak, ''Okkan'ın aracının geldiğini, çatışmayı görmedim. Önce patlama sesi, ardından silah sesleri duyuldu. Çatışma 5-6 dakika sürdü. Biz sadece araçla onları getirdik. Ne konuştuklarını duymadım. Bir süre sonra bizimle buluşan grup camiye geldi. 6'sı Şırnak'a gitti, biri Diyarbakır'da kaldı. Sabah televizyonda Okkan'ın şehit edildiği haberleri yer aldı. Okkan'ın öldürülmesinden sonra Ersöz, Diyarbakır Bölge Komutanı oldu. Okkan bölgeyi biliyordu. Bu yüzden Okkan'ın canını aldılar'' şeklinde konuştu.

‘BİR PAKET SİGARA BİLE ALMADIM’
Gizli tanık, savcının sorusu üzerine istenildiğinde olay yerini gösterebileceğini de dile getirdi.

Savcının, ''Ersöz sizin baskı altında ifade verdiğinizi, ifade karşılığında para aldığınızı söylüyor'' şeklindeki sözleri üzerine gizli tanık, ''Ben kendim emniyete gittim. Savcıya ifademi verdim. Kimse bana baskı yapmadı. İfadem karşılığında bir paket sigara bile almadım'' dedi.

Gizli tanık, mahkeme heyeti tarafından fotoğrafları gösterilen Levent Ersöz, Mehmet Zekeriya Öztürk ve Mustafa Dönmez'i de teşhis etti.