Genel Başkan Mehmet Özkardaş başkanlığında yönetim kurulu düzeyinde Maliye Bakanlığı önünde gerçekleştirilen eylem sonrası 10 TL, sembolik olarak Maliye Bakanı Ersin Tatar’a iade edildi.
Maliye Bakanı Ersin Tatar ise, “Ekonominin daha iyiye gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Ama olmayanı verirsek sonra hep birlikte ağlarız. Borçlanarak artış verirsek gelecek nesiller bunun altından kalkamaz. Yaptığımız çalışmalar ışığında ülkenin geleceğini parlak görüyorum. Bu nedenle biraz daha sabredilmesini rica ediyoruz” dedi.
Kamu-Sen’in eylemi saat 09.00’da başladı. Maliye Bakanlığı önüne gelen eylemciler, üzerinde 10 lira fotoğrafı ve “Yüzde 40 aldın, yüzde 0.73 veriyorsun. Bunu da al” yazılı pankartı Maliye Bakanlığı duvarının üzerine bağladı.
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, burada yaptığı konuşmada, halka ve sendikalara yazılı olarak verdiği taahhütleri yerine getirmemekle suçladığı hükümetin “Koltuk için her şey mübahtır” anlayışıyla hareket ettiğini savundu.
Hükümetin “Halka hiç bir bedel ödetmeden ekonomide başarı sağladık” demesine karşın kamu görevlileri, sigortalılar ve tüm çalışanların ciddi bedeller ödediğini; gençlerin göç etmeye başladığını; boşanmaların arttığını; intiharların çoğaldığını; borcunu ödeyemeyecek duruma gelenler hakkında mahkemelere 10 binlerce dava dosyalandığını ifade eden Özkardaş, “Memur ve işçi beş yıldır artış alamamış, asgari ücretli günde 10-12 saat korumasız çalıştırılıyor. Sağlık ve eğitim çökmüş durumda. Cebimizdeki 100 TL 60 TL olmuş ve alım gücümüz sıfırlanmış, iğneden ipliğe her şeye zam yapılmıştır. Her geçen gün soframızdaki ekmek küçülmektedir” dedi.
Hükümeti “vergi kaçıranların üzerine gitmemek, kayıt dışılıkla mücadele etmemek, Kalkınma Bankası ve batık bankalardan hortumlanan 500 milyon Dolar’la ilgili dosyaları saklamakla” suçlayan Özkardaş, son yaşanan bavulla para transferi olayının da hükümetin acizliği olduğunu ileri sürdü.
Bunların üzerine gitmeyen hükümetin çalışanın ekmeğini küçülterek ekonomiyi düzeltmeye çalıştığı görüşünü savunan Özkardaş, “Yüzde 40’lara varan alım gücümüzdeki kayıplara karşılık hükümet, ali cengiz oyunlarıyla bizlere verdiği 0.73’lük artışla iki kahve parası veriyor. Bu çalışanlar ve emeklilerle alay etmek, halkı ahmak yerine koymak demektir” şeklinde konuştu.
Halka ve sendikalara da görüş farklılıklarını bir yana bırakarak bu konuda birlikte mücadele çağrısı yapan Özkardaş, “Aksi takdirde UBP hepimizi tek tek yutacak” dedi.
Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş, daha sonra dosyadan çıkarttığı bir miktar 10 TL’yi Maliye Bakanlığı’na iade etmek istediklerini söyleyerek, bakanlık önünde önlem alan polisten kapının açılmasını istedi. Özkardaş, kapının açılmaması durumunda iade edecekleri paraları bakanlık önüne atmak zorunda kalacakları uyarısında da bulundu.
BAKANLA GÖRÜŞME
Kısa süre sonra eylemcilerin yanına gelen polis subayı Maliye Bakanı Ersin Tatar’ın, sendikadan 3 kişilik bir heyetle görüşme yapabileceğini söyledi.
Bunun üzerine Özkardaş başkanlığındaki 3 kişilik heyet Maliye Bakanlığı’na girdi. Maliye Bakanı Tatar Kamu-Sen heyetini bakanlık toplantı salonunda kabul etti.
Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş burada yaptığı konuşmada, demokratik eylemleri karşısında sergilediği tutum ve kendilerini kabulü nedeniyle Maliye Baklanı Ersin Tatar’a teşekkür etti.
Hükümetin seçimler öncesi halka ve sendikalara yazılı olarak verdiği sözlerin tam tersini yaptığını savunarak bunun kabul edilmez olduğunu belirten Özkardaş, kendilerin toplumsal fedakarlık için 24 maddelik öneri sunmalarına karşın geçen sürede hükümetin, toplumsal fedakarlık yerine kamuda fedakarlığa yönelerek çalışanların ekmeğini küçülttüğünü söyledi.
Bakanlık önünde ortaya koyduğu görüşleri burada da yineleyen Özkardaş, “6 aylık hayat pahalılığı karşılığı olarak verdiğiniz yüzde 0.73 hayat pahalılığının karşılığı olan 10 TL’yi size iade ediyoruz” diyerek 10 TL’yi Tatar’ın önüne koydu.
MALİYE BAKANI TATAR
Maliye Bakanı Ersin Tatar ise, ülkede koşulların belli olduğunu, hükümet olarak elden gelenin en iyisini yapmaya çalıştıklarını söyledi.
Ülkede ekonomik açıdan sıkıntı olduğunu, buna karşın ekonominin kayıt altına alınmasına yönelik çok önemli adımlar attıklarını kaydeden Tatar, bunun sonucu olarak da devlet gelirlerinde artışlar meydana geldiğini vurguladı.
Devletten her ay memur, sigorta emeklileri ve özürlü kapsamı içerisinde olan toplam 68 bin kişiye çek çıktığını anlatan Tatar, “Sorumluluk içerisinde hareket etmek durumundayız. Borçlanarak artış verirsek gelecek nesiller bunun altından kalkamaz. Buna hakkımız yok” dedi.
Aldıkları tedbirler sonucunda bütçe açığının 500 milyondan 100 milyona düştüğüne dikkati çeken Tatar, popülizmle hareket etme lüksleri olmadığını belirterek, “ Ekonominin daha iyiye gelmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Uzun vadede ülkemizin geleceğini parlak görüyoruz. Bugünkü koşullarda bu kadar verebiliyoruz. Ama olmayanı verirsek sonra hep birlikte ağlarız. Bu nedenle biraz daha sabır ve anlayış bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Kamuoyuna yanlış mesajlar verilmesi durumunda bu ülkenin geleceği için iyi olmayacağını da söyleyen Tatar, kışkırtmalarla bir yere varılamayacağını kaydederek herkesi sağduyuya davet etti.
Tatar, bakanlık olarak sendikalarla görüşmeye ve tartışmaya her zaman açık olduğunu vurguladı.
Kalkınma Bankası’ndan alınan krediler ve batık bankalarla ilgili dosyaların savcılık ve poliste olduğunu, ancak bunların bir türlü sonuçlanmamasından kendisinin de rahatsız olduğunu kaydeden Tarar, “Ben de hukuk devletinin bu konularda daha hızlı çalışmasını arzuluyorum. Ancak yargıçlarımıza ve polisimize güveniyor ve sonunda adaletin yerine geleceğine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“Bu gemiyi yürütmek kolay değil. Ama aldığımız tedbirlerle geçmişe göre daha iyi noktadayız. Bütçe açıklarımız ve borçlanmalarımız azaldı. Ekonominin kayıt altına alınması için çok ciddi adımlar attık, kimsenin gözünün yaşına bakmadık. Uzun vadede ülkenin geleceğini parlak görüyorum” diyen Tatar, birlikte hareket edilmesi durumunda bunun başarılacağına olan inancını dile getirdi.