AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, NTV'nin sorularını yanıtladı. Kuzey Irak'ta Barzani ile yapılan görüşme hakkında bilgi veren Çelik şunları söyledi: "PKK militanlarının Kuzey Irak'tan Suriye'ye geçişi meselesi. Geçen 800 kişinin Suriye ordusundan kaçan Kürtler olduğu söylenmişti. 800 kişinin PYD ve PKK'nın milis gücü olarak faaliyette bulunduğu gözüküyor. Biz Suriye'deki Kürtlerin vatandaşlık hakkı yoktu. Suriye'deki Kürtlerin statü sahibi olmasına karşı değiliz. Karşı olduğumuz PKK ve PYD'nin fiili bir durum yaratmasıdır. Barzani'yle bu paylaşıldı. Orada terörist faaliyetlerin olmasına müsade etmeyiz. Kuzey Irak'ta Barzani'nin yönetimi sağlamasından sonra milli geliri 10 kat arttı. Türkiye'nin istikrarı Kuzey Irak'a zenginlik olarak dönüyor. Ortak çıkar bölgede refah ve istikrarın olmasıdır. PKK'nın varlığı oradaki Kürtleri tehdit eden bir varoluş durumudur. Kuzey Irak'ta bir statü ortaya çıktı, Barzani de başkanıdır. Türkiye'nin istikrarı Kuzey Irak'ın istikrarıdır. Türkiye, Irak ve Kuzey Irak'taki yönetimle bir işbirliği içindedir. Suriye halkı şöyle bir statü tanıyorum derse bu bizi ilgilendirmez. Fiili bir durum olursa buna hasmane bir tutum içindeyiz." Tampon bölge oluşturulması ya da Türkiye'nin askeri bir müdahaleyi masaya koyması hangi koşullarda gerekli görülecektir? Askeri müdahale bir devletin hiçbir zaman istemeyeceği bir şey. Türkiye’ye dönük bir tehdit algısı ortaya çıktığı zaman tabii ki Türkiye kendini koruyacak ve müdahale edecektir. Esad, PKK ve PYD’ye silah veriyor. Bu Esad’ın Türkiye’ye yönelik olarak oluşturmaya çalıştığı tehdit mekanizmasının PKK ve PYD ile ortaya çıkarıldığını gösteriyor. Bu varlığın fiili bir durum oluşturması durumunda elbette askeri seçenek devreye girer. Tampon bölge oradaki katliamdan kaçanları korumak için gündeme geldi ama biz her zaman Birleşmiş Milletler himayesinde yapılmasından yanayız. Tampon bölge Suriye’nin yapısı gereği Esad’ın B planına geçmesine neden olabilir. Esad'ın B planı da Lazkiye merkezli bir Nusayri devleti, bir Sunni Arap devleti ve Kürt devleti olarak paramparça etmek. Bu da ortalığı birbirine katar. Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan görevinden istifa etti. Beklediğiniz bir gelişme miydi? Kesinlikle, Kofi Annan’ın hiçbir mesafe alamayacağını ve bu misyonunu son vereceğini bekliyorduk tabii ki; çünkü rejimi tanıyoruz. Terörle mücadele ettiğimiz sınırlar genişledi bu tabloda. Bu ne kadar kaygılandırıyor sizi? Kuzey Suriye diye bir şeyden bahsettiğimiz zaman, Kuzey Irak gibi entegre bir bölge değil. Araplar, Hıristiyanlar, Kürtler çok karışık bir bölge orası… Bu şekilde baktığınız zaman Kuzey Irak gibi Kuzey Suriye diye bir tanım yapmak çok uygun değil. Ulusal Konsey’in temsil ettiği bölgeler Türkiye için tehdit değildir. Esad'ın B Planı'ndan bahsettiniz. Türkiye'nin önünde kaç seçenek var? Türkiye tek bir seçenek üzerinden yürüyor. BM inisiyatifiyle buradaki kanın durdurulması ancak Rusya ve Çin’in tutumuyla mümkün olmuyor. Burada uluslar arası toplum yeni bir çözüm bulmalı ama Libya’daki gibi bir çözüm olmamalı. Şam yönetiminden, Türkiye'nin terörizme destek verdiği öne sürülüyor. Adana’da bir karargahın oluşturulduğu iddia ediliyor. Adana'da böyle bir merkez var mı? Türkiye, Özgür Suriye Ordusu’na destek vermesine gerek yok çünkü ordunun başında zaten ordudan kaçan generaller var. Esad rejimini destekleyenlerin propaganda yeteneği çok yüksek. Hilmi Özkök, "Başbuğ ile aramızda görüş farklılığı yok" diyor. Ne diyorsunuz Özkök'ün açıklamasına... Özkök, çok kıymetli bir misyon üretiyor. Vatansever bir askerin yapması gerekeni yapıyor. Özkök’ün açıklamalarında cuntaların varlığı ortaya çıkıyor. Bunlar yargılanıyor ancak hepsi suçlu diyemeyiz. Biz hem Özkök hem Başbuğ ile çalışırken cuntaları yönettiğine dair bir izlenime sahip olmadık. Türkiye için cunta ve darbelerle mücadele etmek ciddi bir durum. Dün sürpriz bir şekilde Kerkük'e geçtiniz. 75 yıl aradan sonra ilk kez gerçekleşen tarihi ziyaret neden beklenmeyen bir şekilde gerçekleşti. Önceden planlanmış bir ziyaret miydi? Kuzey Irak ziyareti aslında daha geniş bir bağlamda önceden planlanmıştı. Suriye’deki sıcak meselelerin üzerine gelince sanki PKK-PYD için gidildi gibi oldu. Kerkük ziyareti de düşünülen bir ziyaretti. Bu gidişte uygun olacağı uygun görüldü. Bu sefer oldu ve çok da iyi oldu... Açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Tutuklama nedeni olacağı söyleniyor? Bir kere zaten Kuzey Irak, Irak topraklarında, giderken zaten vizeyle gidiyoruz. Gittiğimiz yer Erbil’den 70 km uzaklıkta. Sayın Maliki ve hükümetine şunu söylemek isteriz eğer kendisi Ankara’yı ziyaret edecek olursa kendisine hiçbir şekilde vize söz konusu olmadan Türkiye’nin istediği yerine gidebilir. O milletvekilinin, “Dışişleri Bakanı tutuklanabilir” ifadesine şunu söyleyeyim. Türkiye’nin bakanı için öyle bir ifade kullanmak kimsenin haddine değil. Hiç kimsenin bırakın eyleme geçirilmeyi Türkiye’nin hiç bir yetkilisinin tutuklama ihtimalini akıllarından bile geçirmesinler yabancı topraklarda. Obama ile Başbakan Erdoğan'ın görüşmesi sırasında Beyaz Saray'dan verilen fotoğraf çok tartışıldı. Bugün "Erdoğan'la devam eden yakın ilişkiyi vurgulamak amacıyla yayınladık" deniyor. Nasıl Liderler birbirleriyle konuşurlarken herhalde takım elbise ve protokol düzeni içinde konuşmuyorlar. Birinin elinde tespih olabilir birinin elinde beyzbol sopası olabilir. Biri su içebilir fakat bir foto yayınladılar ondan bence bir mahsur yok. ABD kültürü içinde yeri olan bir şey filmlerde de gözüküyor, babalar çocuklarına beyzbol sopası hediye ediyor falan sonraki açıklama bir garip. Dolayısıyla onlar herhalde yakın ilişkiyi vurgulamak için böyle bir açıklama yapma gereği hissettiler bence fotoğrafta beyzbol sopası olması ABD için enteresan bir durum değil. Şemdinli'de ne oluyor? Herkes konuşuyor ama bir de siz söyler misiniz? Türkiye’nin dikkati tam Suriye’ye odaklanmışken Türkiye, PKK her zaman olduğu gibi bir şey yaptı şu anda da o propagandayı yapıyorlar sanki Şemdinli ve civarında kurtarılmış bölgeler var gibi yol kesmeye başladılar. PKK, Esad rejimine destek verirken Suriye’nin kuzeyinde yapılanmalar oluştururken bir yandan da Şemdinli’de bir yapı ortaya çıkarabileceği iddiasında strateji gütmeye başladı. Halbuki denilenin tam tersi. Güçlü bir yığınak oluşturdular emniyet güçleri de operasyon yapıyor, olay bundan ibaret. Cumhurbaşkanlığı konusunda net bir açıklma yapıldı Çankaya Köşkü'nden bu noktada Başbakan'ın söylediği bir şey var mı? Sayın cumhurbaşkanı görevinin başındadır, sayın başbakan görevinin başındadır. Ortada bir kriz yok. Sadece şu söylenebilir: cumhurbaşkanımızla başbakanımız arasındaki ilişkilerde hiçbir sorun yoktur.