|
|
Çiğ süt fiyatlarının artırılmaması, doğrudan gelir desteği ödemelerinde gecikme, et ithalinin durdurulmaması gibi bir dizi nedene dayandırılan eylemin Hamitköy ve Gönyeli çemberlerinden başlayıp polisten alınacak izinle rotanın belirleneceğini ifade eden Naimoğluları, Hayvancılar Birliği’nin “tarihin en büyük eylemini gerçekleşeceğini” belirterek, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Ali Çetin Amcaoğlu’nu istifaya çağırdı. Naimoğluları, “Biz eyleme başlamadan önce ceketini alsın ve gitsin” ifadesini kullandı.
Hayvancılar Birliği’nden yapılan açıklamaya göre, birlik dün akşam çok sayıda hayvancının katılımıyla Aslanköy’de toplantı yaptı. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği tarafından organize edilen toplantıda, hayvancıların sorunları konuşuldu ve eylem kararı alındı.
Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları toplantıyla ilgili yaptığı açıklamada, hayvancıları birlik ve beraberlik içinde hareket etmeye çağırarak, hükümetin son dönemde hiçbir karar alamadığını ve Tarım Bakanı Amcaoğlu’nun görevini yerine getiremediğini iddia etti.
Naimoğluları, hükümet yetkilileri ve Tarım Bakanı ile aylarca görüşmelerine rağmen herhangi bir sonuç alamadıklarını ve bakanlığın kendilerini sürekli ertelediğini öne sürerek, şöyle devam etti:
“Hayvancının içinde bulunduğu sıkıntıları Tarım Bakanı ile defalarca görüştük. Bu görüşmelerde her defasında ülkedeki ekonomik sıkıntıları göz önüne alarak her türlü özveri ve anlayışı göstermemize rağmen hiçbir ilerleme kaydedilemedi, daha da kötüsü hiçbir olumlu karar alınmadığı için hayvancılık sektörü tarihinde olmadığı kadar kötü bir duruma getirilmiştir.
Bugünden sonra bizden hiç kimse iyi niyet ve anlayış göstermemizi beklemesin. Bu yüzden aşağıda da belirttiğimiz sıkıntılar bizim çözüm bekleyen olmazsa olmazlarımızıdır. Zaman birleşme zamanıdır. Birliğimizi benimseyip, birlikte hareket ettiğimiz takdirde kimse önünüzde duramaz. İki aydan beridir Tarım Bakanlığına yapmadığımız diyalog kalmadı. Biz tüm özveriyi gösterdik.”
HAYVANCILARIN “OLMAZSA OLMAZLARI...”
“1. Çiğ Süt fiyatlarının Eylül 2011 den beri değişmemesi, bugün içinde bulunduğumuz ortamda artık sürdürülebilir bir fiyatın çiğ sütün üzerine desteklenerek oluşturulması gerekir. Bunun nedeni Eylül 2011 yılında Mısır 450 TL / ton – şimdi 680 TL / ton, Arpa 500 TL / ton – şimdi 550 TL / ton, Soya 750 TL / ton – şimdi1500 TL / ton, Ayçiçek 380 TL / ton – şimdi 540 TL / ton, Konsantre yem 600 TL / ton – şimdi 800 TL / ton.
Bunun yanında mazota, elektriğe ve işçiliğe gelen zamlarla bugün çiğ süt üretiminin yapılabilmesi için sütün yeni fiyatının D.G.D’ile beraber minimum 1.20 TL olması gerekir. Yani litre başına 10 kuruş artış kaçınılmazdır ve Bakanlar Kuruluna götürülerek onaylanmasını talep etmekteyiz.
2. Nitelikli Etin ithalinin durdurulması gerektiğini sebepleriyle birlikte sizlere defalarca anlattık. Ama her defasında kendi bildiğinizi yaparak veya başkalarının baskılarına kulak vererek Et iznini Hayvancının hayvanlarını satamadığını bilmenize rağmen durdurmadınız. Bu konuda Birlik olarak son defa olarak sizi uyarmaktayız. Ya İthal Et izninin süresiz olarak durdurulmasını ya da sizinle konuştuğumuz gibi 5 adet canlı hayvan kesene 1 karkas izni(200 kg et nitelikli) verilmesini önermekteyiz.
3. 2012 yılında ödenmesi gereken 7.5 milyon TL olan Küçükbaş Hayvancının Doğrudan Gelir Desteği ödemesinin en geç 15 Ağustos 2012 tarihine kadar hızlı bir şekilde ödenmesi için çalışmaların yapılması gerekir.
4. 2013 mahsul dönemine kadar özelikle ülkedeki hayvancılığın sıkıntıları göz önünde tutularak kesinlikle arpa fiyatlarının tekrar zamlanmaması için şimdiden gerekli çalışmaların yapılması doğru olacaktır. Bundan sonra herhangi gibi şekilde yapılacak bir zamma karşı Hayvancılık sektöründe oluşacak sıkıntılardan bizler sorumlu değiliz.
5. 16 milyon TL tutarında olan 45 günlük çiğ süt bedellerinin gününde ödeneceği konusunda bizlere defalarca sözler vermenize rağmen hiçbir şekilde sözler tutulmamıştır. Üreticinin büyük bir kesimi Bankalara teslim olmuş ve iyileşme konusunda doğru dürüst hiçbir adım atılmamıştır. Bizler bu ödemelerin üretimin devamlılığı açısından derhal düzeltilmesini tekrar talep etmekteyiz.
6. Ülkeye ithal yolla gelen et ve süt ürünlerine fon konulması konusunda defalarca görüşüp fikir birliğine varmamamıza rağmen bu konuda halen daha karar alınmamış, bu durum hem üreticiyi hem de imalatçıyı tehdit etmeye devam etmektedir.
Gereken kararı hemen aldırıp bu fonlardan gelecek kaynağın bir fon hesabında toplanarak hayvancının geleceği için kullanılması doğru olacaktır.
7. TC Yardım heyeti müşavirleri bu ülkedeki hayvancılığın geleceği hakkında karar alırken çifte standart uygulamaktadırlar. Bu konuda sizlerin ülkedeki hayvancılığın durumunu doğru izah edemediğiniz izlenimleri bizlerde belirmektedir. Çünkü Türkiye’deki hayvancılıktaki destekler artarken bizde sürekli azalmakta ve yazdıkları raporlarda daha da olumsuz düşüncelerde bulunmaktadırlar. Bu konuda bizim düşüncemiz bizlerinde içinde bulunduğu bir komiteyle bu konuları Yardım heyeti müşavirleriyle daha ısrarlı ortaya koyup doğruları gösterebilmeliyiz.
8. Üreticinin elinde satamadığı kuzuları ve satamadığı erkek danaların D.Ü.Ç bünyesinde toplanarak üreticin biraz rahatlamasını sağlamalıyız. Çünkü şuanda hayvancı iki kasabın elinde oyuncak olmuş hayvan fiyatları dibe vurmuştur.
9. Geçmişte Hayvan başına ödenmesi gereken D.G.D’nin halen daha Sayıştay raporlarında çözüm bulmaması hayvancının mağduriyetini devam ettirmektedir. Biran önce üreticinin ödenmesi gerekir.
10. Özellikle hayvancının aleyhine karar üreten bazı kurum Müdürlerinin özellikle ithal et konusunda şaibeli işlere karışan Veteriner Dairesi Müdürünü derhal görevden alınmasını.