Çağlar, Eğitim Sistemi Konusunda Değerlendirmelerde Bulundu

17 Eylül 2012 Pazartesi  10:45

Çağlar, yazılı açıklamasında, eğitim sistemi konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Atanan bakanların “Eğitimi nasıl geliştireceğim?” diye düşüneceğine, “Eğitimi kullanarak nasıl seçilirim?” diye düşündüğünü, eğitimi hep bir istihdam kapısı olarak gördüğünü, derme çatma uygulamaların da eğitimi çağın gerisine düşürdüğünü dile getiren Çağlar, şu ifadelere yer verdi:
ÖZEL OKULLAR TEŞVİK EDİLİYOR
“Devlet okulları müdürsüz, öğretmensiz, kitapsız, programsız ve hatta amaçsız bırakılarak, maksatlı bir biçimde özel okullar teşvik ediliyor. Özel okulların varlığına karşı değiliz, ancak özel okulların varlığını devlet okullarını yok ederek sağlamak isteyen, adaletsiz, fırsat eşitliğini sarsan uygulama ve zihniyetlerdir karşısında olduğumuz. Okullarımızı açılış tarihi bir yıl önceden belli olmasına rağmen, UBP hükümeti 35-40 öğretmeni zamanında atayamadı. Neden atayamadı? Bu kadar vurdumduymazlık olur mu? Bu kadar mı kurultay, koltuk hırsı gözlerini kararttı! Kişisel hırsları yüzünden öğretmen atamasını unutarak, çocuklarımızı öğretmensiz bıraktılar.”
İki yılda 4 atama ve 3 bakan gören ülke eğitiminin iktidarın iş bilmezliğinin yanı sıra, parti içi kavgalar nedeniyle de tamamen çöktüğünü savunan Çağlar, boş sözler ve hayali vaatler üzerine kurgulandığını iddia ettiği eğitim sisteminin duvara tosladığını ifade etti. Çağlar, “Öyle ki, kurultay telaşına düşen UBP zihniyeti, 2012-2013 öğretim yılında ülkeyi ve eğitimi neredeyse okulları açamayacak duruma getirmiştir” dedi.
OKUL YÖNETİCİSİ VE ÖĞRETMEN EKSİKLİKLERİ
 
Bir yandan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı ile öğretmen sendikalarının istişaresiyle yapılan öğretmen nakillerinin Kamu Hizmeti Komisyonu’na gönderilmediğini; diğer yandan varılan mutabakat sonucu ortaya çıkan 117 öğretmen münhalinin UBP’nin parti içi hesaplaşmasına kurban edildiğini iddialarına ekleyen Çağlar, “Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu konudaki vurdumduymaz ve iş bilmezliğine daha fazla sessiz kalamayan Kamu Hizmetleri Komisyonu’nun, bildiri yayımlayarak yeni atanacak öğretmenlerin göreve başlamalarının ekim ayından sonraya kalabileceği uyarısında bulunmak zorunda kaldığını” belirtti.
ALTYAPI, DONANIM VE DERS KİTAPLARI EKSİKLİKLERİ
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın okul alt yapılarının birer birer çökmesine seyirci kaldığını, eksik altyapıların okulların açılmasına sayılı günler kala çarçabuk tamamlanmaya çalışıldığını kaydeden Çağlar, şu görüşleri dile getirdi:
“Bu durum da önümüzdeki günlerde çocuklarla dolacak okul bahçelerini tehlikelerle dolu birer inşaat sahası haline getirmekten alıkoyamıyor…Çeşitli defalar Girne’ye yeni bir ortaokul sözü vermekten geri kalmayan UBP hükümetinin eğitim bakanları Sayın Nazım Çavuşoğlu ve Kemal Dürüst’ün ardından yeni bakan Sayın Mutlu Atasayan da aynı sözü verir mi bilinmez! Ancak boş vaatler arasındaki yerini alan bu söz unutulmuş, din odaklı bir eğitim için İlahiyat Koleji ve külliye yapımı için kollar sıvanmıştır. Oysa gerek Girne gerekse diğer bölgelerdeki öğrenci kayıtları; ortaokul sınıflarındaki öğrencilerimizi, öğretim yapılamaz kalabalıklar haline getireceğini gösteriyor.”
 “ TAM GÜN” EĞİTİM
Eski Bakan Kemal Dürüst’ün, 2011 yılı Ağustos ayında yaptığı açıklamada, 2012-2013 ders yılında tüm ilk ve ortaöğretim kurumlarında ‘Tam Gün’ eğitim uygulamasına geçileceğini açıkladığını ve bu amaç için 2012 Mali Yılı Bütçesi’nde Mal ve Hizmet Alımı ödeneği altında Tam Gün Eğitim- Araştırma- Etüt alt ödeneği ihdas ederek 2 milyon TL kaynak ayırdığını anımsatan Dürüst, okulların açılmasına bir gün kalmasına rağmen bakanlık yetkililerinden bu konuda hiçbir açıklama yapılmamasının, toplumun popülist politikalarla aldatıldığının bariz göstergesi olduğunu kaydetti.
Açıklamasında, İlahiyat Fakültesi konusundaki gelişmelere de yer veren Çağlar, bu durumu “Din adamı ihtiyacını karşılamaktan öte, toplumun sosyo-kültürel yapısını dönüştürmeyi ve Türk-İslâm sentezine dayalı olarak Kıbrıs Türk kimliği yerine yeni bir kimlik tanımlaması yapmayı amaçlamak” olarak nitelendirdi.
 “AYRILIKÇI POLİTİKALAR”
 Ayrılıkçı, yasakçı ve antidemokratik politikalar uygulamakla suçladığı UBP hükümetinin, mahkeme kararına rağmen DAÜ rektörüne görevini iade etmediğini, tarihi kitaplarını uygulamadan kaldırıp yerine şövenist ve ayrılıkçı unsurlar içeren Kıbrıs Türk Tarihi kitaplarını koyduğunu, olaylara karıştıkları gerekçesiyle 16 üniversite öğrencisini “Yasaklı Göçmen” ilan ederek sınır dışı ettiğini dile getiren Çağlar, “Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu ile yurt dışında kursa veya herhangi bir etkinliğe katılacak olanlar, Bakanlar Kurulu kararı ile devlet katkısı kapsamı dışında bırakılmıştır. Güney Kıbrıs’ta ve üçüncü ülkelerde okuyan Kıbrıslı Türk gençler ‘Aykırı Gençler’ olarak nitelendirilerek TC kurumlarına şikayet edilmiştir” dedi.
Öğrenci akışı bakımından planlama ve tanıtım çok önemli olmasına rağmen gerekenin yapılmadığını, bu nedenle 2008’de 48 binlere varan öğrenci sayısının 46 binlere gerilediğini belirten Çağlar, öğrenci sayısının daha da gerileyeceği uyarısında bulundu.
Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Mutlu Atasayan döneminde de eğitimi çökerten icraatların devam edilip edilmeyeceğinin belirsiz olduğunu kaydeden Çağlar, özetle şu soruları yöneltti:
“Basın yayın organlarında yayımlanan IGCSE, GCE, AS ve A-Level sonuçları ile başarısını kanıtladığı CTP hükümet döneminde oluşturulan Akademik Sınıf uygulaması devam edecek mi? Yoksa Akademik Sınıflar’ın kapatılmayacağı söylenerek, burada okuyan öğrencilerin kolejlere girişi engellenmeye devam edilerek vatandaşlar kandırılmaya devam edilecek mi?
UBP zihniyetindeki eğitim anlayışının, eğitim sistemimize açtığı en büyük yaralardan birisi olan ve neden yapıldığı bir türlü izah edilemeyen ilkokul dördüncü sınıfa kadar düşürülen yarışmacı SBS anlayışına devam edilecek mi?
10 ve 11 yaşındaki öğrencilerimizin psikolojilerini bozma ve geleceklerini karartma pahasına, onları özel derse bağımlı hale getirme ısrarı sürdürülecek mi?
UBP hükümetinin eski bakanı Kemal Dürüst’ün kolejlerde sadece GCE - A Level sınıflarının olacağı sözü yerine getirilecek mi? Bu eğitim döneminde kolejler de sadece GCE - A Level sınıfları mı olacak? Bu söz için adım atılacak mı?
Birçok defalar verilen diğer sözlerden biri olan Tam Gün Eğitim’e geçilecek mi? Yoksa bu söz de boş vaatlerden birisi olarak kalacak mı?”
CTP-BG Güzelyurt Milletvekili, Eğitim Komitesi Başkanı Mehmet Çağlar, açıklamasını şu görüşlerle tamamladı:
“Hayali vaatler, boş sözler, iş bilmez icraatlar, parti içi siyasi kavgalar çocuklarımızı kitapsız, öğretmensiz, okulsuz bırakmıştır. UBP Kıbrıs Türk eğitim sistemini çökertmiştir…
2012-2013 öğretim yılının velilere, öğrencilere ve öğretmenlere, tüm topluma hayırlı olmasını dileriz. Ulvi bir mesleğe gönül veren öğretmenlerimiz bu yıl daha fazla yokluk içinde görev yapmak zorunda kalacaklardır. Müdürsüz, kitapsız, programsız okullarda görev yapmak zorunda kalan öğretmenlerimize gösterecekleri özveriye şimdiden teşekkür ederiz…”



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Caglar-Egitim-Sistemi-Konusunda-Degerlendirmelerde-Bulundu/373114